Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1851 E. 2018/1393 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1851
KARAR NO : 2018/1393
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2018
NUMARASI : 2018/885 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim tarafından Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü 10.Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Yağlıdere 16.Bl.Hd. Alucra İl Yolunun toprak işleri, sanat yapıları, köprü işleri ve üst yapı işlerinin yapımının üstlenildiğini, bu iş kapsamındaki Km: 2 + 497 – 2+925 arası Tl tüneli proje mühendislik hizmetleri işinin müvekkiline verildiğini, 104.131,05 TL hakedişin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, öncelikle HMK’nın 389. Maddesi gereğince davalıların UYAP sistemi üzerinden taşınır/taşınmaz mal varlıklarının tespiti ile bunların kaydına, bankalar nezdinde tespit edilecek hesaplarına ve Karayolları Genel Müdürlüğü ve Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü nezdindeki hakedişleri üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı icra takibine itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin 25/07/2018 tarihli ara kararı ile, davacının ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, dosya içeriği ve sunulan deliller itibariyle, HMK 389. vd maddeleri gereğince tedbir kararı verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık ispat yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşılmakla, koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların 3,5 yıldan bu yana hakediş bedelini ödemediğini, davalı…firmasının ekenomik açıdan zor durumda olduğunun telefonda diğer davalı tarafından bizzat söylendiğini, yargılama sürecinde her iki davalının ayni ve nakdi aktiflerini azaltmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, yerel mahkeme ara kararının hukuka aykırı olduğunu, yaklaşık ispat yükümlülüğünün yerine getirildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır.
Somut olayda; davacı vekilince, icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmiş ve mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, davacı tarafça davadaki haklılığının yaklaşık olarak ispat edilememesi nedeniyle HMK’nın 389. Maddesindeki koşullar oluşmadığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/07/2018 tarih ve 2018/885 esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.