Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1846 E. 2019/24 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1846
KARAR NO : 2019/24
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2018
NUMARASI : 2015/423 Esas, 2018/126 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin fuar dekorasyonu yaptığını, davalı … Sistemleri yetkilisi .. ile dekorasyon işi konusunda anlaştıklarını ve müvekkilinin 16/02/2013-20/02/2013-23/02/2013 tarihleri arasında davalı şirketin siparişi üzerine montaj-demontaj işlemlerini yaptığından davalının müvekkiline 11.000,00 TL borcu bulunduğunu, uyarılara rağmen ödenmeyen borcun tahsili için davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, … ile ….Tic.Ltd.Şti’den stand yapım işini aldığını ve işi yapması için müvekkili ile anlaştıklarını, iş bedelinin 16.000,00 TL olup, sadece 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, aralarında sözleşme bulunmadığını, ancak ödeme dekontunda “…. adına Atom Gıda Stand Ödemesi” olduğunun belirtildiğini, davanın hem …’a hem de …’e ayrı ayrı yöneltildiğini, davada iki borçlu bulunduğunu belirterek, 11.000,00 TL alacağın 23/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15/03/2017 tarihli dilekçesinde ise “davalı borçlunun husumet ve borca itirazının reddine ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin hukuki ilişkide yer almadığından davanın hukuki yarardan yoksun olduğunu, müvekkilinin … Sistemleri ile hiç bir bağının bulunmadığını, .. isimli firmanın müvekkiline ait olduğunu, cari hesapta da müvekkilinin adının yer almadığını, müvekkilinin sadece stand malzemelerini … Sistemleri’nin yetkilisi …’a verdiğini, başka bağlantısının bulunmadığını,.. ile davacı arasındaki sorun nedeniyle malzemelerinin davacı tarafından zaptedildiğini, sorunun çözümü için müvekkilinin …adına kendi hesabından ödemede bulunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın fuar dekorasyon alacağına ilişkin olduğu, taraf sıfatının dava konusu sübjektif hakka ilişkin olduğu, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatının da o hakkın sahibine ait olduğu, dava konusu alacağa ilişkin İstanbul .. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası incelendiğinde … ve …’in ayrı ayrı taraf gösterildiği, ancak eldeki davanın davalı olarak… aleyhine açıldığı ve … Sistemleri yetkilisinin … olarak belirtildiği, ancak dosya kapsamına gelen müzekkere cevaplarında …un işletmesi olduğu, … Sistemleri ünvanlı işletme bulunmadığı,… isimli kişinin reklam ajanslarının faaliyetleri ile iştigal ettiği, bu davada davacının iddia ettiği gibi davalının husumeti bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının davasının sıfat yokluğu nedeniyle husumetten reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, her ne kadar Ticaret Sicil Gazetesi’nde … Sistemleri’nin yetkilisi … gözükse de icra dosyasına konu borçtan …’in müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu kişilerin … firmasından stand işini aldığı ve kendilerinin işi yapamadığından müvekkili ile anlaştıklarını, 16.000,00 TL iş bedelinden 5.000,00 TL ödemenin … tarafından yapıldığını, bu durumun …in borçtan sorumlu olduğunu gösterdiğini, … San. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi .. .’nın tanık olarak dinlenilmesi talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ekli ekstre ve dekontlardan …. Tic. Ltd. Şti.’nin ödemeleri …’e yapmış olduğunun anlaşıldığını, …’nın ödemeleri …’e yapmış olması, …’in de 5.000,00 TL’lik kısmi ödemeyi müvekkiline yapmış olmasının borçtan …n sorumluluğunu gösterdiğini, … Sistemleri’nin yetkilisi olan …a hiçbir ödeme yapılmadığını, tüm bu ödemelerin ve işin sahibi olan … Ltd. Şti.’nin yetkilisi …’nın tanık olarak dinlenilmesi ile … Aycin’in iş sahibi olduğu ve borçtan sorumlu olduğunun ispat edileceğini, tanık dinletme talebinin borcun miktarı veya varlığı yokluğu ile ilgili olmayıp davaya konu işin … tarafından yapıldığı, ödemeleri kendisinin aldığı ve yine ödemeleri kendisinin yaptığı ve muhatabın kendisinin olduğunu ispat etmeye yönelik olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafça, davalıların stand işini dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nden aldıklarını, işi yapamayınca müvekkiline yaptırdıklarını ileri sürerek, bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece … Sistemleri isimli bir işletme bulunmadığı ve …in husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davalı tarafla aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu ileri sürmektedir. Kural olarak eser sözleşmesinin yapılması her hangi bir şekil şartına tabi olmayıp, resmi şekilde veya yazılı ya da sözlü olarak da yapılabilir. Sözleşmenin resmi veya yazılı şekilde yapılması ispat kolaylığı sağlamaktadır. Sözlü eser sözleşmesinin karşı tarafça kabul edilmemesi halinde akdi ilişkinin varlığını iddia eden davacı tarafın ispat etmesi gerekmektedir. Yazılı delil bulunmaması halinde akdi ilişki tanık delili ile ispat edilemez; ancak yemin delili ile ispatı mümkündür. Somut olayda icra takibinde hem …Sistemleri firması hem de … borçlu olarak gösterilmiş, S… Sistemleri firmasına ödeme emri tebliğ edilememiş, kendisine ödeme emri tebliğ edilen … ise icra takibinde borca itiraz etmiş ve takip durmuştur. Eldeki itirazın iptali davasında da yine …m Sistemleri firması ve… davalı gösterilmiş, davalılardan …n vekili taraflar arasında bulunduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi kabul etmemiş ve davanın reddini istemiş, diğer davalı … Sistemleri firması ise cevap vermemiştir. istinaf incelemesine konu dava itirazın iptali davası olup, bu davanın incelenebilmesi için usulüne uygun şekilde icra takibine bir itirazın bulunması gerekir. İcra takibinde … Sistemleri firmasına tebliğ yapılamadığı ve bu firma tarafından bir itiraz vuku bulmadığından anılan firma yönünden dava şartı bulunmadığı açıktır. Diğer borçlu davalı yönünden ise, usulüne uygun itiraz bulunmakla birlikte akdi ilişki inkar edildiğinden, akdi ilişkinin davacı tarafından yasal delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayandığından mahkemece, davacıya akdi ilişkinin ispatı hususunda davalı tarafa yemin teklif edilip edilmeyeceği hususunun hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan davanın sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile, HMK’nın 353/1-a-4-6 bendi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak, belirtilen şekilde inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usule ilişkin sebep nedeniyle KABULÜNE,
2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2018 tarih, 2015/423 Esas, 2018/126 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.