Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1838 E. 2021/633 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1838
KARAR NO : 2021/633
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2015/1215 Esas, 2018/314 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve cezai şart alacağı talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında aktedilen 09/04/2015 tarihli sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıya ait fizik tedavi ve rehabilitasyon hastane inşaatında VRS sistem klima tesisatının imalat ve montaj işini 385.000,00 TL+ KDV götürü bedelle yapmayı üstlendiğini, sözleşmenin 5.maddesinde işin 30/06/2015 tarihine kadar tamamlanacağının kararlaştırıldığını, ancak 29/07/2015 tarihli ihtara rağmen işin kararlaştırılan sürede bitirilemediğini, taraflarınca Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2015/37 Değişik İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit akabinde düzenlenen bilirkişi raporunda, işin süresinde tamamlanmadığının, %30 oranında eksiklikler ihtiva ettiğinin ve bu eksikliklerin 25 gün içinde 77.165,00 TL KDV hariç bedelle tamamlanabileceğinin tespit edildiğini, sözleşmenin 18. Maddesinde, sözleşmedeki sürelere ve iş programına uyulmaması hallerinde her geçen gün için hakediş bedelinin %1 kadarı ceza kesileceğinin kabul edildiğini, bu madde hükmü gereğince günlük 3.850,00 TL cezai şart uygulanması gerektiğini, davalının sözleşme gereğince 30/06/2015 tarihinde bitirmesi gereken işi tespit yaptırılan 15/09/2015 tarihine kadar 75 gün geciktirdiğini, delil tespiti yaptırıldıktan sonra 25 günlük ek sürede tamamlanabileceğinin tespit edilmesi karşısında 100 günlük bir gecikmenin yaşandığını, müvekkili tarafından davalıya Kocaeli ….Noterliği’nin 19/10/2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek eksikliklerin tamamlanması ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşme gereğince tahakkuk eden cezai şart alacağının şimdilik 120.000,00 TL’ lik kısmının ödenmesinin ihtar edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya sözleşme kapsamında 6 adet toplam 280.000,00 TL bedelli çek verildiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemeler, eksik iş ve tahakkuk eden cezai şart alacakları dikkate alındığından müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya verilen 6 adet çekten … Adapazarı Şubesine ait, 30/11/2015 vade tarihli, … seri numaralı, 60.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iadesine ve sözleşme uyarınca tahakkuk eden cezai şart alacaklarından şimdilik 10.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı adına dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; işin %80 oranında yapıldığının, imalat ve montajı sözleşmeye uygun hale getirmek için gereken sürenin yaklaşık 25 gün olduğunun, eksik işlerin 88.299,40 TL bedelle tamamlanabileceğinin, sözleşme bedelinin 385.000,00 TL+KDV olmak üzere 454.300,00 TL, eksik iş tutarı 88.299,40 TL, yapılan iş bedeli 366.000,00 TL ve davalıya yapılan ödeme toplamının 220.000,00TL olması karşısında davalının davacıdan halen 146.000,00 TL alacaklı olduğunun ve cezai şart alacağının kalan iş tutarının %1 ‘ine denk gelen günlük 748,30 TL’den 36.666,70 TL olarak tespit edildiğinden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, taleple bağlılık kuralı nazara alınarak cezai şart talebi yönünden 10.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, menfi tespit isteminin reddine; ihtiyati tedbir kararı ile davalının alacağına geç kavuşması sonucu oluşan zarar nedeniyle davacının dava konusu miktar olan 60.000,00 TL’nin %20’si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, mahkemece taraflara ait ticari defterlerin incelenmemesinin usul ve esas açısından eksiklik olduğunu, hükme esas alınan 14/02/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda sözleşme tutarının belirlenmesinde KDV’nin sözleşme bedeline eklenerek hesap yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının sözleşme konu iş ile ilgili fatura düzenlemediğini, faturanın düzenlenmesi ile KDV doğacağından sözleşme tutarının KDV hariç olarak hesaplanması gerektiğini, bu durumun tespit edilebilmesi için ticari defterler üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından davalıya çeklerle 280.000,00 TL ödeme yapıldığı halde bilirkişi kurul raporunda ödemelerin 220.000,00 TL olarak kabul edilip bu miktarın mahsubunun yapılmasının hatalı olduğunu, 29/07/2015 tarihli ihtarname ile davalı tarafa 30/08/2015 tarihine kadar ek süre verilmiş olsa da, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, ceza- i şart hesabında, sözleşmede işin teslim süresi olarak belirtilen 30/06/2015 tarihinin başlangıç tarihi olarak dikkate alınması gerekirken, başlangıç tarihinin 30/08/2015 tarihi, bitiş tarihinin ise 19/10/2015 tarihinin esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, 19/10/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesh edilmeyip, eksik işlerin tamamlanmasının talep edildiğini, 2015/37 Değişik İş sayılı bilirkişi raporunda eksik işlerin 25 gün içinde tamamlanabileceği tespit edildiğinden en az 25 günlük sürenin ceza-i şart hesabında dikkate alınması gerektiğini ve şartları oluşmadığı halde davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, keşif gününün kendilerine bildirilmediğini, bu suretle savunma haklarının ihlal edildiğini, ihtarnameye konu gecikmelerin davacı taraftan kaynaklandığını, söz konusu inşaatta proje aşamasından yapım aşamasına kadar birçok plan değişikliği, eklemeler ve çıkarmalar yapıldığını, bir kısmının taraflar arasındaki sözleşme, revize edilmiş plan ve fiyat teklifinden anlaşıldığını, bu değişikliklerin iş programında aksaklıklara neden olarak süre kaybına neden olduğunu, inşaatın proje ve varsa tadilat projelerinin istenmediğini, dolayısıyla binanın projeye uygun olup olmadığının araştırılmadığını, bilirkişi raporuna karşı 20/10/2015 ve 15/12/2016 tarihli itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’ nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında 09/04/2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davalı yüklenici sıfatıyla davacı şirketin sahibi olduğu fizik tedavi ve rehabilitasyon hastane inşaatına VRS sistem klima tesisatı imalat ve montaj işin anahtar teslim yapıp teslim etmeyi üstlenmiştir.İstinaf itirazlarından öncelikle usule yönelik itirazların incelenmesi gerekmiştir. Yapılan yargılama sırasında 18/03/2016 tarihli ön inceleme duruşma gününün davalı şirketin … Mahallesi, … Caddesi, … Meydanı, No:…. İzmit/ Kocaeli adresinde, yetkili çalışan adına tebliğ edildiği, davalı yanca duruşmaya katılınmadığı, duruşma zaptının başına davalı yanın katılmadığı yazıldığı halde, sulh olup olmadıkları hususunda davacı vekilinin beyanı yazılırken “taraflar ” ibaresinin kullanılmasının maddi hatadan kaynaklandığı, oturumun 3 nolu ara kararı gereğince keşif gün ve saatinin kararlaştırıldığı, davalı vekiline ait vekaletnamenin 27/04/2016 tarihinde ibraz edildiği, davacı vekilince dosyaya sunulan 27/04/2016 tarihli dilekçe ile dava dosyasını takip etmeyeceklerinin bildirildiği ancak bir sonraki 26/06/2016 tarihli duruşmaya gelindiği, davalı şirkete tebliğe çıkartılan duruşma gününü bildirir davetiyeye rağmen davalı vekilinin duruşmaya katılmadığı, davanın davacı tarafça takip edilmesi üzerine 24/06/2016 tarihli duruşmada yeniden keşif günü verildiği, mahallinde 26/09/2016 tarihinde yapılan keşif akabinde makine mühendisi … ve hukukçu… tarafından düzenlenen 18/11/2016 tarihli bilirkişi kurul raporunun ibraz edildiği, davalı yanca yokluklarında yapılan keşfe ve alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, taraf vekillerinin hazır olduğu 15/11/2017 tarihli duruşmada 18/01/2018 tarihinde yeniden keşif yapılmasına karar verildiği, keşif akabinde makine mühendisi …, inşaat mühendisi … ve elektrik mühendisi … tarafından hazırlanan 14/02/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunun ibraz edildiği, mahkemece son alınan bilirkişi kurul raporu esas alınarak karar verildiği, bu suretle davalı yanın savunma hakkının kısıtlandığından söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalı tarafın yokluklarında keşif kararı alındığından bahisle savunma haklarının kısıtlandığı yönündeki istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Usulü itirazların incelenmesinden sonra taraf vekillerinin esasa ilişkin itirazlarının değerlendirilmesine geçilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ve makine mühendisi …, inşaat mühendisi … ve elektrik mühendisi … tarafından hazırlanan 14/02/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda, işin %80 oranında yapıldığı, imalat ve montajı sözleşmeye uygun hale getirmek için gereken sürenin yaklaşık 25 gün olduğu, eksik işlerin 88.299,40 TL bedelle tamamlanabileceği, sözleşme bedelinin 385.000,00 TL+KDV olmak üzere 454.300,00 TL, eksik iş tutarı 88.299,40 TL, yapılan iş bedeli 366.000,00 TL ve davalıya yapılan ödeme toplamının 220.000,00TL olması karşısında davalının davacıdan halen 146.000,00 TL alacaklı olduğu, cezai şart alacağının kalan iş tutarının %1 ‘ine denk gelen günlük 748,30 TL’den 36.666,70 TL olarak tespit edildiğinden davalının davacıdan 146.000,60 TL – 36.666,70 TL = 109.333,90 TL alacağı bulunduğu ve inşaat proje değişimi sebebiyle sözleşme şartlarının değişmeyeceği belirtilmiştir.Davacı yanca davalıya gönderilen Kocaeli …. Noterliği’ nin 29/07/2015 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, sözleşmenin 5. ve 6. Maddesi uyarınca 14/04/2015 tarihinde yer teslimi ile birlikte 30/06/2015 tarihine kadar işin tamamlanarak teslim edilmesi konusunda mutabık kalındığı, aradan geçen sürede klima sistemlerinin halen tamamlanmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla en geç 30/08/2015 tarihine kadar taahhüt edilen işin taraflarına teslim edilmesi, aksi halde eksik iş ve tespit edilecek ayıplı imalat ve montajın nam ve hesaplarına yaptırılacağı, masraf ve giderlerin hakedişlerinden mahsup edileceği, geç teslim nedeniyle meydana gelen gecikmelerden doğmuş ve doğacak zararlarının tazmini için yasal işlem başlatılacağı hususları ihtar edilmiştir.Yine davacı yanca davalıya gönderilen Kocaeli 6. Noterliği’ nin 19/10/2015 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2015/37 Değişik İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte %70 aşamaya gelen işin süresi içinde tamamlanmadığı, sözleşmeye uygun olmayan cihazlar takıldığı, kapasitelerin sözleşmeye uygun olmadığı, bir çok konuda eksik ve ayıp olduğunun tespit edildiği, üstlenilen işin götürü bedele tabi olduğu gözetilerek fiyat farkı talep edilmeksizin üstlenilen işin her türlü ayıptan ari şekilde sözleşmeye uygun hale getirilmesi ve çalışır vaziyette taraflarına teslim edilmesi, sözleşmenin 18.maddesi gereğince uyarınca cezalı çalışma süresi tanınacağı ve işin sözleşmeye uygun şekilde taraflarına teslim ediline kadar günlük 3.850,00 TL cezai şart uygulanacağı, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 iş günü içinde iş başı yapılarak üstlenilen işin sözleşmeye uygun hale getirilmesi, klima sisteminin her türlü ayıptan ari çalışır vaziyette taraflarına teslim edilmesi, bununla birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş programına uygun davranmayarak neden oldukları gecikmeler nedeniyle şimdilik 120.000,00 TL cezai şartın 2 iş günü içinde müvekkilinin banka hesabına yatırılması hususu ihtar edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ” birim fiyatlar, teknik şartlar ve ölçülendirme ” başlıklı 4.2.maddesinde, sözleşmenin götürü bedelli bedelli olup, 385.000,00 TL+ KDV olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin “işin başlama ve bitme süreleri” başlıklı 5.maddesinde, yüklenicinin işe başlama tarihi 14/04/2015 tarihi, işin bitiş tarihi 30/06/2015 tarihi olarak belirlenmiş, 6.maddede, işin tesliminin iş sahibi tarafından yükleniciye 14/04/2015 tarihinde yapılacağı kabul edilmiştir.Sözleşmenin “kesilecek cezalar” başlıklı 18.maddesinde, protokoldeki kısmi sürelere ve iş programına uyulmaması halinde geçen her gün için hakediş bedelinin %1′ i kadar ceza kesileceği ve iş sahibinin cezalı çalışma devresine giren yüklenici protokolünü feshetmekte serbest olduğu düzenlenmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar ve sözleşme maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan tespitler ışığında, davalı yanca işin %80 oranında yapıldığı, eksik işlerin 88.299,40 TL bedelle tamamlanabileceği, sözleşme bedelinin 385.000,00 TL+KDV olmak üzere 454.300,00 TL, eksik iş tutarının 88.299,40 TL, yapılan iş bedelinin 366.000,00 TL ve davalıya yapılan ödeme toplamının 220.000,00 TL olması karşısında davalının davacıdan halen 146.000,00 TL alacaklı olduğu kabul edilerek, davacı yanca sözleşme kapsamında davalıya verilen 6 adet çekten … Adapazarı Şubesine ait, 30/11/2015 vade tarihli, … seri numaralı, 60.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur.Ancak mahkemece; davacı yanca 25/11/2015 tarihli dava dilekçesinde, sözleşmede işin bitirilmesi kararlaştırılan 30/06/2015 tarihinden, tespit tarihi olan 15/09/2015 tarihine kadar ki 75 gün ve tespit akabinde dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda işin tamamlanması için gerekli 25 günlük sürenin eklenmesi ile toplam 100 günlük gecikme süresi için cezai şart alacağı istenildiği, 25 günlük sürenin tespit tarihine eklenmesi sonucu davacının talebinin 10/10/2015 tarihine kadar ki süreyi kapsadığı, davacı yanca davalıya gönderilen Kocaeli …. Noterliği’ nin 29/07/2015 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesiyle işin tamamlanması için 30/08/2015 tarihine kadar süre verildiği, bu itibarla sözleşmenin iş bitim süresi yönünden revize edildiği, daha sonra aynı Noterliğin 19/10/2015 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesaplanan 120.00,00 TL’ lik cezai şart alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 iş günü içinde belirtilen banka hesabına yatırılmasının istendiği, bu itibarla davacı yanın talep ettiği cezai şart alacağına ilişkin gecikme süresinin 19/10/2015 tarihli ihtarname süresinden öncesini kapsadığı, ihtarname ile davacıya verilen sürenin ise, dava dilekçesinde talep edilen süreyi kapsamadığı gözetilerek davacının cezai şart alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 30/08/2015 tarihinden ihtarname tarahi olan 19/10/2015 tarihine kadar ki 49 gün için taleple bağlılık ilkesi gereğince 10.000,00 TL cezai şart alacağına hükmedilmesi hatalı olmuştur.Yine mahkemece şartları oluşmadığı ve davacı yanca açılan davanın kötü niyetle açıldığı ispatlanmadığı halde,davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu açıklama ve tespitler doğrultusunda, HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine aykırılık görülen hususlar dikkate alınarak yapılan istinaf incelemesi neticesinde, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan cezai şart alacağı ve kötü niyet tazminatı yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2.bendi gereğince kararın kaldırılarak, davacının tüm talepleri ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmek üzere yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A) 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE,2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2018 tarih ve 2015/1215 Esas, 2018/314 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davacının menfi tespit ve cezai şart alacağı taleplerinin REDDİNE,4-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 965,35 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacının menfi tespit talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacının cezai şart (tazminat) talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,2-Davalı tarafından yatırılan 171,00 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.