Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1808 E. 2019/1121 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1808
KARAR NO : 2019/1121
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2018
NUMARASI : 2015/339 Esas, 2018/807 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali, Alacak
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl davada davacı …Tic.AŞ vekili, taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince müvekkilinin edimini yerine getirerek davalıya teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine Sakarya ..İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğunu, takip öncesi taraflar arasında ihtar ve yazışmalar bulunduğunu, müvekkilinin davalının tasarımı olan klima şasesini davalı tarafından gönderilen resimlere göre üreterek teslim ettiğini, davalı tarafından verilen işin 170 civarında e-posta ile revizyona uğradığını, bu nedenle davalının teslim tarihlerini kendi insiyatifi ile 19/06/2013 tarihinden 27/11/2013 tarihine çektiğini, gönderilen yazışmalarda zaman kavramından bahsedilmediğini, son ürünü de Ankaray Klima teslim planı ve 19/01/2014 iş teslimini gösteren termin planına göre dört gün öncesinden 15/01/2014 tarihinde teslim ettiğini, önceki ödemelere itiraz etmeyen davalının bakiye 173.202,90 TL’yi ödemediğini ileri sürerek, davalının Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davacı … Tic.AŞ vekili, müvekkilinin imalatını üstlendiği Ankara Büyükşehir Belediyesi Metrosunda kullanılacak vagonların klimalarının imalatında kullanılacak 67 adet şasenin sipariş formlarında belirtilen tarihlerde imalatı için davalı ile anlaşıldığını, 24 tanesinin 27.11.2013 tarihine kadar eksikliklerine rağmen teslim alınarak kabul edildiğini, davalının gecikmeye gerekçe oluşturmak için 27.11.2013 tarihini seri üretime başlama tarihi olarak değerlendirerek gecikmeden kaynaklı sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığını, siparişin yarısına yakın kısmının tesliminden sonra seri üretim tarihi verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davalının edimini süresinde ifa etmediğini, deneme üretiminin müvekkilince kabulü ile seri üretimin başladığını, 30/07/2013 tarihinde deneme ürününün geldiğini, 01/08/2013 tarihli e-posta ile teslimat planı gönderdiklerini, davalının 05/08/2013 tarihinde gönderdiği e-posta ile 13/08/2014 tarihinde 2 adet ve 16/08/2013 tarihinde 3 adet ürünün 23/08/2013 tarihinde verilebileceğini bildirerek revizyon yaptığını, diğer tarihleri kabul ettiğini, buna göre deneme imalatının 30/07/2013 tarihinde sona erdiğini, ürünlerin kusurlarına rağmen iade edilmediğini, 11 adet sipariş formunda da teslim sürelerinin gösterildiğini, yazışmalarda gecikme halinde önemli miktarda cezaya maruz kalınacağının bildirildiğini, davalının başka firmalardan iş alarak gecikmeye neden olduğunu, geç teslim nedeniyle müvekkilinin 167.618,25 TL ceza ödediğini, üretimin aksamasının ayrıca ani artan kur farkından dolayı da 25.143,12 TL zarara neden olduğunu, toplam zararın 192.761,37 TL’ye ulaştığını belirterek, 167.618,25 TL ödenen ceza miktarı ile 25.143,12 TL kur farkından doğan toplam 192.761,37 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl davanın itirazın iptali şeklinde açıldığı, dava dilekçesinde davacı tarafça yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine rağmen yetkili icra müdürlüğünce ödeme emri tebliği beklenmeden yetkisiz icra dairesindeki takip numarası ile dava açıldığı, itirazın iptali davası için, yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir takibin bulunması gerektiği, Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nce borçluya gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediği, takibin şeklen kesinleştiği, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takip üzerine itirazın iptali kararı verilemeyeceği, yetkili icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrinin ise itirazsız kesinleşmesi nedeni ile asıl davada davacının itirazın iptali davası açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği; birleşen davada ise davalının teslim edilen 24 adet emtiayı iddia edilen ayıp ve gecikme ile kabul ettiği, diğer emtiaların da davacı tarafa usulüne uygun düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, buna ilişkin faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, teslim sırasında ayıp veya gecikme nedeni ile davalının birleşen dava tarihine kadar herhangi bir çekince ileri sürmediği, TBK.’nın 477. Maddesi gereğince teslim alan işsahibinin süresinde eseri gözden geçirmeyerek kabul ettiği ve ayıba ilişkin herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunmadığı için eseri bulunduğu şekli ile kabul etmiş sayılması gerektiği, gecikmeden kaynaklı bir zarar ihbarında bulunulmadığından davacının gecikmeden kaynaklı herhangi bir zarar talep edemeyeceği, davacının talebi dava dışı Ego Genel Müdürlüğü ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisindeki geç teslimden kaynaklanmış olup, incelenen tutanaklarda yüklenicinin bu gecikmeden sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin de bulunmadığı, yüklenicinin klimaların sadece şaselerini imal ettiği, idarece düzenlenen tutanaklarda buna ilişkin herhangi bir ayıp tespitinin de bulunmadığı, bu durumda, birleşen davanın kanıtlanamadığı sonucuna varıldığından birleşen davanın reddi gerektiği gerekçeleriyle, asıl davada yetkili Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasında usulüne uygun bir itiraz bulunmaksızın itirazın iptali davası açıldığından davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl davanın HMK.’nın 114/2 ve 115. Maddesi gereğince usul yönünden reddine, sabit olmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir. Asıl davada davalı ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde, birleşen dosyada yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, üretimdeki gecikmenin kaynağının belirlenmesi bakımından klima sektöründe uzman bilirkişilerce keşif yapılıp rapor alınması talebinin değerlendirilmediğini, gerekçeli kararda aksi belirtilmesine rağmen yüzyüze, telefonda ve e-posta yazışmalarında bir çok kez gecikmeden bahsedilerek EGO’dan ceza alma ihtimali hatırlatıldığı ve cezanın yansıtılacağının ihtar edildiğini, Ankaray Teslim Planlarının davalıya gönderildiğini, sipariş formalarının tamamında istenilen adetler, teslim tarihleri ve teslim yerinin açık bir şekilde gösterildiğini, davalının bu formlara itirazı olmadığını, tüm bu hususlar değerlendirilmeden, idarece düzenlenen tutanaklarda ayıp tespiti bulunmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğunu, uzman bilirkişilerce yapılacak bir incelemede şasenin klima imalatında ilk ve en önemli adımlardan biri olduğu, şaşe olmadan klima imalatına başlamanın mümkün olmadığının net olarak ortaya çıkacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamına göre, mahkemece asıl davada yetkisiz icra dairesindeki itiraz üzerine itirazın iptaline yönelik dava açıldığı, yetkili icra dairesinde ise takibin şeklen kesinleştiği, bu sebeple mahkemece asıl davada davanın usulden reddine karar verildiği; birleşen dava yönünden ise dosya kapsamında alınan mali müşavir bilirkişi raporlarında taraf defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalı defterlerine göre 18/01/2014 itibariyle davalının davacıya 173.202,90 TL borçlu göründüğü, davacı defterlerine göre de 18/01/2014 itibariyle davacının davalıdan 173.202,90 TL alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Birleşen davada davacı taraf eserin geç teslim edildiğini, bu nedenle iş sahibi idarece kendilerine ceza kesildiğini ve cezanın idareye ödendiğini ileri sürerek ödenen cezanın ve kur farkı alacağının davalı yükleniciden tahsilini istemiştir. Mahkemece, yüklenicinin üretimini yaptığı imalatlar ve birleşen davadaki davacı talepleri konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, taraf delilleri ve dosya kapsamındaki tüm belgeler değerlendirilip, birleşen davada teslimde gecikme olup olmadığı, varsa kimden ve neden kaynaklandığı, bu gecikmenin kur farkı oluşturup oluşturmadığı hususları üzerinde durulup, davacının gecikme ve kur farkına ilişkin talepleri konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yalnızca tarafların ticari defterleri incelenip, teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, açıklanan şekilde inceleme yapılıp, sonucuna uygun karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davalı ve birleşen davada davacı ….ve Tic.AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2018 tarih, 2015/339 Esas, 2018/807 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Asıl davada davalı ve birleşen davada davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Asıl davada davalı ve birleşen davada davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.