Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1788
KARAR NO : 2019/54
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : 2016/582 Esas, 2018/245 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Taraflar arasında görülüp sonuçlandırılan alacak davasında yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece; “Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, bilirkişi için taktir edilen ücretin karşılanması için delil avansının davacı vekili tarafından inceleme gününden 3 gün öncesine kadar yatırılması için HMK 324.maddesi uyarınca kesin süre verilmiş, davacı vekiline duruşma da ihtar edilmiştir. İnceleme için tayin edilen gün de davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı için bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Davacı yanın verilen süre içerisinde delil avansını yatırmadığı, dosya kapsamındaki mevcut delillerle davacı yanın talebi ile ilgili olarak haklılığını HMK da belirlenen kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine” dair karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dosya kapsamına göre, her iki taraf da delil listelerinde ticari defterleri ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır. Yargılama sırasında yerel mahkeme 25/10/2017 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesine karar vermiş, ara kararında her iki tarafa ticari defterlerini ibraz etmesi için kesin süre vermiş, ayrıca bilirkişi için 800,00-TL ücret takdir ederek dava açılırken masraf avansı yatırıldığından bilirkişi ücretinin masraf avansından mahsubuna, bakiye avansın davacı vekili tarafından inceleme gününden 3 gün öncesine kadar yatırılması için HMK.324.maddesi uyarınca kesin süre vermiştir. Daha sonra inceleme günü olan 16/02/2018 tarihinde davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı için bilirkişi incelemesi yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Yine dosyanın incelenmesinde, karar celsesi olan 21/03/2018 duruşma tarihinden önce davacı vekilinin 20/03/2018 tarihinde (saat 18:20) beyan dilekçesi vererek gider avansının eksik olup olmadığını mahkeme kalemini arayarak öğrenmeye çalıştığını, bilgi alamadığını, eksik tutar bilinemediği için tamamlanamadığını, eksik gider avansının duruşmada belirtilerek duruşmadan itibaren taraflarına çok kısa kesin süre tanınarak tamamlanmasını talep ettiği görülmüştür.Yasal süre veya yargıç tarafından tanınan süre içerisinde yapılması gereken işlem ilgili tarafça yapılmazsa hakkın düşeceği HMK. 94. maddede belirtilmiştir. Başka bir anlatımla kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı hüküm altına alınmıştır. Yasal süre içinde yapılması gereken şeyin ne olduğu yasalarda yazılmış ve gösterilmiştir. Yargıcın tanıdığı süre içerisinde yapılması istenen işlemin ne olduğu ise, yargıcın bu yöne ilişkin bulunan ara kararında her halde açıklanmış olmalıdır. Yargıcın süreye ilişkin ara kararının tereddüt uyandırmayacak, yorumu zorunlu kılmayacak, yanlış anlamayı önleyecek, ilgili tarafından kolaylıkla anlaşılacak derecede açık, sade ve sınırlı olması gereklidir. Daha açığı, yargıcın kesin süreye ilişkin ara kararında, ilgili tarafın yapması gerekli görülen işler sade bir dil kullanılarak kolayca anlaşılabilir biçimde, birer birer ve açıkça gösterilmiş ve anlatılmış olmalıdır.Bu yönleri kapsayan kesin süreden söz edilebilmesi için ara kararında, taraflarca yapılması gereken işler ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra ara kararının yerine getirilmemesi durumunda ne gibi işlem yapılacağının da taraflara yöntemince anlatılması gerekir. Bilindiği gibi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında da belirtildiği üzere, mahkemece verilen kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için, yapılması gereken işlemler, sunulması gereken deliller ve bunlar başka yerden getirtilecek ise masraflarının nelerden ibaret olduğunun açıkça belirtilmesi ve kesin süre gereğinin yerine getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edilmesi gerektiği kabul edilip uygulanmıştır. Kesin mehil verilen tarafın verilen bu mehilden haberdar olması, kesin mehile ilişkin ara kararının açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, diğer bir anlatımla, yatırılması istenen avansın ne için ve ne miktar için yatırılacağının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanması zorunludur.Sonuç olarak verilen kesin mehilin infaz kabiliyeti bulunmalıdır. Yargılama aşamasında 25/10/2017 tarihli celsede bilirkişi incelemesine karar verilmiş, kesin süreye ilişkin ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi ücreti ve yatırılan gider avansı belirtilerek bakiye kısım açıkça gösterilmemiş olmasına ve duruşma tarihinden bir gün önce davacı vekilince verilen dilekçe de gözönüne alınarak usulüne uygun ara kararı oluşturularak sonucuna göre işlem yapılmak üzere yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2018 tarih, 2016/582 Esas, 2018/245 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.