Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1787 E. 2018/1385 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1787
KARAR NO : 2018/1385
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI : 2018/552 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dava, ayakkabı üretim ve ambalajlanarak tedariki sözleşmesi kapsamında davalı şirkete verilen çek ve senetlerin sonradan imzalanan fesih protokolüne göre iade edilmesi gerektiği ileri sürülerek dava dilekçesinde dökümü yapılan çek ve senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava (2018/695 Esas) ise asıl davaya konu çek ve senetlerin elinde bulunduğu iddia edilen davalılar yönünden de borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dava davacısı şirket iş sahibi, asıl dava davalısı şirket yüklenici, birleşen dava davalıları ise dava konusu çek ve senetleri elinde bulunduğu iddia edilen banka ve şirkettir.
Davacı vekili, birleşen dava davalısı .. Bank A.Ş ‘ye karşı açılan davadan 08.08.2018 tarihli dilekçesi ile feragat etmiştir.
Asıl davada talep edilen tedbir talebi mahkemece istinafa kon 26.06.2018 tarihli ara kararı ile 3.kişiler hariç talebe konu çek ve senetlerin icraya konulması halinde takibin durdurulmasına, birleşen davada talep edilen tedbir talebi de mahkemece istinafa konu 19.07.2018 tarihli ara kararı ile davalı bankalar TTK’nın 687.maddesi hükmündeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yargılamayı geciktirdiğinden reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Davacı vekili, asıl davada kısmen kabul edilen tedbir talebinin 3.kişileri de kapsayacak şekilde verilmesi gerektiğini, birleşen davada reddedilen tedbir talebinin de şartları bulunduğu halde haksız olarak reddedildiğini belirterek hatalı kararların kaldırılarak taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, menfi tespit talebine ilişkin olup, sözleşme kapsamında verilen ve ancak daha sonra fesih protokolü ile iadesinin kararlaştırıldığı iddia edilen çek ve senetlerin icraya konulmamasına yönelik ihtiyati tedbir talebi, mahkemece; 3.kişiler hariç kabul edilmiştir. Çek ve bono kambiyo senetlerinden olup, kambiyo senetlerinde sebepten soyutluk ilkesi geçerlidir. Bu ilke kapsamında kambiyo senetlerini elinde bulunduran iyi niyetli 3.kişi hamillerin hukuken korunması asıldır. Tedbir kararının 3.kişiler hariç kabul edilmesi, başka bir ifadeyle sadece tarafları açısından kabul edilmesi dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun olmuştur. O halde, açıklanan gerekçeler ve mahkeme kararı birlikte değerlendirildiği davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2018 tarih ve 2018/552 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 31/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.