Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1777 E. 2021/273 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1777
KARAR NO : 2021/273
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI : 2014/677 Esas, 2018/313 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, bakiye bedel alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı taşeron, davalı ile imzalanan sözleşme uyarınca yazılım geliştirme işini yaparak davalıya teslim ettiği halde davalı tarafça kalan bedelin ödenmediğini iddia etmiş; davalı yüklenici iş sahibi ise, davacının sözleşme ile yüklendiği işi sözleşmeye uygun bir şekilde ve sürede tamamlayıp teslim etmediğini, 220.000,00 TL ödeme yaptıklarını, borcunun bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece gerek yargılama sırasında alınan ve gerekse talimat yoluyla yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek sözleşmeye konu yazılım işinin teknik olarak incelenemediğini, yazılımın ayıplı olduğu varsayılsa dahi süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı yüklenici vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle, davacının yüklendiği işi ayıplı ifa ettiğini, süresinde teslim etmediğini, gerek asıl iş sahibi tarafından ve gerekse müvekkili tarafından ayıp ihbarının yapıldığını, bilirkişi tarafından yapılan defter incelemesi sonucunda müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşıldığını belirtmiştir. Taraflar arasında imzalanan 01.08.2011 tarihli sözleşme ile davacı taşeron EPDK iş süreçleri yazılım geliştirilmesi yapım işini üstlendiği anlaşılmaktadır. Davacı taşeron, işi tamamlayarak teslim ettiğini belirterek bakiye bedel alacağı istemiş; davalı yüklenici ise, işin ayıplı ifa edildiği, 220.000,00 TL ödeme yaptıklarını, borçlarının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece sözleşmeye konu yazılımın teknik olarak incelenemediği, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmenin varlığı, sözleşme bedeli (300.000,00 TL) ve davalı tarafından 220.000,00 TL ödeme yapıldığı hususları çekişme dışıdır. Uyuşmazlık, işin ayıplı ifa edilip edilmediği, ayıp ihbarının yapılmış olup olmadığı noktasındadır. Eser sözleşmesinde işin ayıplı yapıldığının ispat yükü iş sahibine aittir. Somut olayda, ayıplı yapıldığı iddia edilen yazılımın teknik olarak incelenemediği dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda ayıp bildiriminin süresinde yapılmış olduğu kabul edilse dahi ayıp iddiası yasal delillerle ispatlanamadığından mahkemece verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2018 tarih ve 2014/677 Esas, 2018/313 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 6.045,43 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.511,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.534,08 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 09/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.