Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1759 E. 2018/1423 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1759
KARAR NO : 2018/1423
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2018 (istinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2018/419 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
TALEP KONUSU: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler doğrultusunda, müvekkili tarafından 2015 yılından itibaren mimari, statik, konsept, mekanik ve elektrik proje hizmetleri verilmekte olduğunu, iş bu hizmet bedelleri için taraflarca onaylanan hakediş evraklarına istinaden 4 adet fatura düzenlenerek faturaların teslim edildiğini (faturaların teslim edildiğine dair 05/02/2018 tarihli fatura teslim tutanağı dava dilekçesine eklidir), davalı tarafça hakediş hizmet bedellerine ilişkin olarak sadece 77.000,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye hakediş bedelinin tahsili için Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip yaptıklarını, davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın sözleşme kapsamında müvekkili tarafından talep edilen hizmeti gereği gibi yerine getirmediğini, fatura konusu hizmetlerin tamamını ifa etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın gerek davada gerekse yaptığı icra takibinde dayandığı deliller, faturalar, hakediş raporları ve fatura teslim tutanağıdır.
Davacı vekili yargılama aşamasında 28/05/2018 tarihli dilekçesiyle ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, talep dilekçesinde; alacağın varlığının ve muaccel olduğunun ibraz edilen deliller ile sabit olduğunu, davalı tarafça imzalanan ve onaylanan hakediş evrakları ve teslim edilmiş faturalar gözönüne alınarak davalının araçlarına, banka hesaplarına, taşınmazlarına ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, ayrıca talep dilekçesi ekinde davalının borçlu konumunda olduğu icra dosyalarını bildirmiştir.
Bu talep üzerine ilk derece mahkemesi istinaf incelemesine konu ara kararında: “Somut olayda davaya konu alacağın tarafların karşılıklı dilekçeleri ve ekinde sundukları belgeler gözönünde tutularak tüm dosya kapsamı ile taraflar arasında çekişmeli olup alacağın yargılamayı gerektirdiği, borca itiraz edilmesi nedeniyle henüz muaccel hale gelmediği davalı hakkında icra takipleri yapılmasının başlı başına ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeni olmadığı, İİK’nun 257. maddesinde aranan ve yukarıda açıklanan ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir yasal koşulların var olduğuna dair davacı tarafça dosyaya hiçbir somut bilgi ve belge sunulmadığı dikkate alınarak İ.İ.K.nun 257 ve devamı maddelerinin ruhuna uygun ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, talebin reddine” dair karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı taraf süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf dilekçesinde, alacağın varlığı ve muaccel olduğunun sunmuş oldukları deliller ile sabit olduğunu, işbu delillerin davalı tarafça imzalanan ve onaylanan hakediş evraklarına ve vadesi belirli teslim edilmiş olan faturalara dayandığından yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davalının araçlarına, banka hesaplarına, taşınmazlarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca düzenlenmiş hakediş ve fatura teslim tutanakları bulunmuş olmakla yaklaşık ispat şartları oluştuğu dikkate alınarak mahkemece takdir edilecek uygun bir teminatla ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi hatalı olup, yerel mahkeme ara kararının kaldırılarak dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2018 tarih, 2018/419 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 31/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.