Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1756 E. 2021/609 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1756
KARAR NO : 2021/609
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2016/923 Esas, 2018/473 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı şirket vekili, müvekkilinin hafriyat işleri yaptığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince Darıca’da davalı …ne ait bulunan betonarme binanın yıkım işi ve ardından demirin ayıklanması, moloz parçalarının iş makinesi ile küçültülerek hazırlanması, yeni bina için projede belirtilen hafriyat kazılarının iş makinesi vasıtayla kazılması ve diğer işler bakımından anlaşmaya varıldığını, müvekkili tarafından belirtilen işlerin eksiksiz olarak yapıldığını ve müvekkiline 100.000,00 TL + KDV’nin ödenmesi gerektiğini, yapılan görüşmeler neticesinde ödemenin yapılmadığını, bu nedenle Gebze …. Noterliği’nin 11/03/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ihtar çekildiğini ve paranın ödenmemesi nedeniyle Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında takip açıldığını, karşı tarafın icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle Gebze … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyadaki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …. vekili, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu bir iş olmadığını, bu nedenle davacının davalıdan alacak talep etme hakkının bulunmadığını, davalı müvekkili ile diğer davalı arasında binanın yıkımı için sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmenin bedelinin davalı … firmasına ödendiğini, … firması ile müştereken ve müteselsilen sorumluluklarını gerektirir bir durum olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, taraflar arasında sözleşme olmadığını, davacının kendilerine … AŞ içerisinde yer alan çimento değirmen binasının yıkımı konusunda teklif verdiğini, miktarın çok fazla olduğunu bu nedenle pazarlık yapılacağının davacıya bildirildiğini, buna rağmen davacının iş makinelerini yıkımın yapılacağı yere getirdiğini, mezkur işin tehlike ve risk taşıyan bir iş olduğu için müvekkilinin davacıya iş yaptırmaktan vazgeçtiğini, dava dışı … yıkılacak yapıdan çıkacak hurdaya karşılık işin yaptırıldığını, davacı ile bir daha görüşülmediğini, davacının buna rağmen takibe konu faturayı keserek icra takibine koyduğunu ve itiraz üzerine bu davayı açtığını belirterek, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı …. arasında bina yıkım işlerine ait yazılı eser sözleşmesi imzalandığı, davalı … firmasının bu eser sözleşmesindeki işi yaptırmak için davacı ile görüştüğü, davacının davalıya dosyaya sunulan teklif formunu sunduğu, bu teklif formuna göre davacının değirmen binasının yıkımı ve molozların taşınması işi için davalı … firmasından 145.000,00 TL + KDV ödenmesini, ayrıca bu değirmenden çıkacak hurda demirlerin de kendisine verilmesini talep ettiği, taraflar arasında yapılan yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak tarafların sözlü olarak anlaştıkları, davacının da bu işi yaptırmak için dava dışı … firması ile 57.000,00 TL + KDV ve bu değirmenden çıkacak hurda demirlerin … verilmesi şeklinde anlaştıkları, davacının dava dışı … firmasının ekipmanları ile birlikte değirmenin yıkım işine başladığı, 29.01.2016 tarihine kadar yıkım işinin devam ettiği, bu tarihte kirişin çelik konstriksiyona çarpıp eğmesi üzerine yıkımın durdurulduğu, dosyada dinlenen tanık beyanları ve tüm delillerden davacının daha sonra … firması ekipmanları ile yıkım işine tekrar başlayıp devam ettiği, yıkım işinin ve molozlar içindeki demirlerin ayıklanma işinin tamamlandığı, molozların taşınması işinin davacı tarafça yapılmadığı, her ne kadar davalı … firması yıkım işini davacıya yaptırmadığını iddia etmiş ise de, dosyada bulunan 29/01/2016 tarihli tutanak, dava dışı … Yapı firmasının davacıya düzenlediği fatura, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından çimento değirmen binasının yıkım işini davacının yaptığı, davacının bu işi yaparken dava dışı … firması ile anlaştığı, davalının bu yöndeki aksi savunmalarının gerçek olmadığı, davacı ile davalı … firması arasında yapılan sözleşmenin bedelinin ne olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, davacının sunduğu fiyat teklifi üzerinden anlaşma sağlandığının davacı tarafça ispat edilemediği, bu durumda piyasa rayiç fiyatına göre bedelin belirlenmesi gerektiği, piyasa rayiç fiyatına göre bedelin belirlenmesi halinde hurda bedelinin de bedelden düşürülmesi gerektiği, davacının yaptığı işin son bilirkişi raporuna göre piyasa rayiç fiyatınına göre değerinin 155.700,00 TL olduğu, bu bedelden hurda bedeli olan 32.600,00 TL düşürülmesi halinde davacının 123.100,00 TL + KDV alacaklı olacağı, davacının ise alacak talebinin bu miktarın altında kaldığı ve davacının davalı … firmasına karşı açtığı davasında haklı olduğu, davacı ile davalı ..Ş. arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığı, iş bu davalının diğer davalı … firması ile yaptığı bir eser sözleşmesinin olduğu ve sözleşme bedelini davalı … firmasına ödediği, davacının açtığı davada davalı …’nun pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davacının davalı … San.Tic.Ltd.Şti’ne karşı açtığı davanın kabulü ile davalı borçlunun Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın bu davalı yönünden iptaline ve takibin bu davalı yönünden devamına, davacının davalı … karşı açmış olduğu davasının reddine, davacının davalı … San. Tic. Ltd. Şti. itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı …’nun tazminat talebinin kabulü ile takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı …. San.Tic.Ltd.Şti.’nin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davalı … firmasının asıl işveren konumunda olduğunu, tüm safhalarda işi takip ettiğini, emir ve talimatlar dahi verdiğini, yaşanan aksaklıklar nedeniyle de işin … tarafından durdurulduğunu, 29/01/2016 tarihli toplantı tutanağının da tarafların karşılıklı anlaşmaya vardıklarını gösterdiğini, tanık beyanları ile de bu durumun sabit olduğunu, davalı … lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, icra takibinin kötü niyetli başlatılmadığını ve yargılamayı gerektirdiğini, likit bir alacaktan söz edilmeyeceğini belirterek, bu davalı yönün verilen kararın kaldırılmasına ve bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd.Şti. vekili istinafında, davacı tarafından gönderilen teklifte yer alan ücretin fazla olduğunun belirtildiğini, akabinde davacı şirketin hiç bir iş güvenliği ekipmanı ve hazırlığı yapmadan yıkım yapılacak yere iş makinesiyle geldiğini, yıkım sırasında iş makinesinin üstte olan çelik kontrüksüyona çarpına tehlike arz ettiği için işin durdurulduğunu, bu durumun devam etmesinin uygun görülmeyerek dava dışı … ile görüşme yapıldığını ve çıkacak hurdaya karşılık yıkım işinin bu firmaya yaptırıldığını, yıkımdan sonraki molozun yüklenmesi, taşınması vs. İşlerin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, yükleme ve hafriyat alanına taşıma işinin …. şirketine yaptırıldığını, bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davacı şirketin söz konusu işleri yaptığını ispat etmesi gerektiğini, ancak buna dair bir belge veya tutanak bulunmadığını, davacı tarafça işin yapım aşamasına başlanması olsa bile, 20/12/2016 tarihli rapora göre ancak 3.850,00 TL, 05/09/2017 tarihli rapora göre ise 17.100,00 TL alacağının olabileceğini belirterek, kararın bozulmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen bina yıkım işine ilişkin eser sözleşmesine dayalı olarak iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin gerekli kararında da açıklandığı üzere, davalı … Tic. Ltd.Şti. ile davalı … AŞ. arasında bina yıkım işlerine ilişkin 01/12/2015 tarihli yazılı eser sözleşmesi imzalanmış, sonrasında davalı … firması bu eser sözleşmesindeki işi yaptırmak için davacı ile görüşmeye başlamış, davacı tarafından davalıya 15/10/2015 tarihli e-mail ekinde teklif formu gönderilmiş, bu teklif formunda; değirmen binasının yıkımı ve molozların taşınması işi için davalı … firmasından 145.000,00 TL + KDV ödenmesi, ayrıca bu değirmenden çıkacak hurda demirlerin de kendisine verilmesi talep edilmiş, davalı … firması tarafından bu teklif formuna bir cevap verilmeden 28/01/2016 tarihinde davacı şirket tarafından değirmen binasının yıkımına başlanmış, 29/01/2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi ile davalı her iki şirket yetkililerinin imzaladıkları toplantı tutanağı ile yıkım esnasında oluşan hasar nedeniyle bir takım düzenleyici kararlar alınmış, yapılan keşifte dinlenen … firmasının proje müdürünün tanık beyanından ve bu firmaya tarafından davacı şirkete düzenlenen 02/05/2016 tarihli e-fatura içeriğinden de anlaşılacağı üzere, davacı şirket tarafından bu işi yaptırmak için dava dışı … firması ile 57.000,00TL + KDV bedele ilaveten ayrıca bu değirmenden çıkacak hurda demirlerin … verilmesi şeklinde anlaşılmış, yine dinlenen tüm tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı tarafça dava dışı … firmasının ekipmanları ile birlikte değirmenin yıkım işine devam edilerek yıkım işi ve molozlar içindeki demirlerin ayıklanması işi tamamlanmış, molozların taşınması işi ise davacı tarafça yapılmamıştır. Buna göre, davacı şirket ile davalı … firması arasında yapılan yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte tarafların sözlü olarak anlaştıkları hususu dosya kapsamına göre sübuta ermiştir. Davacı şirket tarafından davalı … firmasına gönderilen teklif formuna bir cevap verilmediğinden, söz konusu teklifteki bedelin ve çıkacak hurda demirlerin davacıya verilmesini davalı tarafça kabul edilmiş olduğu davacı tarafından ortaya konulamadığından bu teklif mektubundaki bedelin taraflar arasında dikkate alınması mümkün değildir. Taraflar arasında iş bedeline ilişkin yazılı sözleşme bulunmadığından TBK’nın 481. Maddesi gereğince iş bedelinin işin yapıldığı yıl ve yerdeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanarak davacının hak ettiği toplam iş bedeli bulunduktan sonra, davalı tarafından yapılan ödeme düşülmek suretiyle davacının talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece alınan 10/04/2018 hava tarihli inşaat yüksek mühendisi bilirkişi raporunda, buna göre yapılan hesaplama neticesinde davacı tarafından yapılan tüm yıkım işinin (molozların taşınması ve sahanın temizlenmesi hariç) yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli 120.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Molozların taşınması ve sahanın temizlenmesi işinin davacı tarafça yapılmamış olduğu taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığından, buna ilişkin olarak belirlenen 35.700,00 TL’lik bedelin davacı tarafından davalıdan talep edilmesi mümkün değildir. Ayrıca her ne kadar raporda mahalli piyasa rayiçlerine göre bedel belirlendikten sonra bu bedele KDV eklenmiş ise de, yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenen bedelin içerisinde KDV’nin de dahil olduğu kabul edildiğinden raporda bedele ayrıca KDV eklenmesi doğru olmamıştır. Davacı yüklenicinin yapmış olduğu yıkım işine ilişkin olarak, o yılki mahalli piyasa rayiçlerine göre talep edebileceği iş bedeli KDV dahil 120.000,00 TL’dir. Davacı tarafça davalı … firmasına gönderilen teklif formu kabul edilerek bu yönde bir yazılı anlaşma sağlanmadığından, bu teklif formunda belirtilen “çıkan demirin yükleniciye ait olacağı” şartının taraflar arasında uygulanması mümkün olmayıp, davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden talep edebileceği bedel ancak o yılki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenen iş bedelidir. Bu nedenle, yıkılan inşaattan çıkan ve davacı yüklenici tarafından alt yüklenicisi … firmasına kısmi ödeme yerine geçmek üzere verildiği anlaşılan hurda demirlere ilişkin olarak mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenen 32.600,00 TL’lik bedelin davacı yüklenici için belirlenen 120.000,00 TL’lik iş bedelinden mahsup edilmesi ve davacının nihai iş bedeli alacağının 87.400,00 TL olarak belirlenmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince 32.600,00 TL’lik hurda bedeli davalı alacağından düşülmekle birlikte, davacının iş bedeli alacığı hesaplanırken yıkım işine ilişkin 120.000,00 TL’nin yanında davacı tarafından yapılmadığı sübuta eren molozların taşınması ve sahanın temizlenmesi işlemini ilişkin 35.700,00 TL’lik bedelin de dikkate alınması, ayrıca bulunan nihai 123.100,00 TL’lik mahalli piyasa rayiç bedeline KDV’nin de eklenmesi gerektiğinin kabul edilmesi yerinde olmamıştır. Davalı … firması vekilinin istinaf başvurusu bu yönden yerinde görülmüştür. Davacı ile davalı …. arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığından, bu davalı diğer davalı … firması ile sözleşme imzaladığından ve sözleşme bedelini davalı … firmasına ödediğinden, davacının açtığı davada davalı … AŞ’ne husumet yöneltmesi mümkün bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince de bu yönde yapılan değerlendirme yerinde olup, davacı vekilinin bunun aksine olan istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve yazılı olarak belirlenen bir sözleşme bedeli bulunmadığından, davacı yüklenicinin iş bedeli bilirkişi raporuyla hesap edilerek bulunduğundan alacak likit sayılamayacaktır. Ayrıca, davalı … firması asıl iş sahibi konumunda olduğundan, davacı alt yüklenici tarafından bu davalıya husumet yöneltilmesi kötü niyetli olarak hareket ettiğini göstermeyeceği gibi, kötüniyet ayrıca ve açıkça ispatlanamamıştır. Buna göre, gerek davacının icra inkar tazminatı talebi, gerekse davalı şirketlerin kötüniyet tazminatı talepleri yerinde görülmemiştir. Bu açıklamalar doğrultusunda, HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, davacı vekili ile davalılardan … vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile, usul ve yasaya aykırı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak, davacının davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik davasının kısmen kabulü ile bu davalının yapmış olduğu icra takibine itirazın 87.400,00 TL bakımından iptaline, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, diğer davalı …Ş.’ne karşı açmış olduğu davasının ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, 2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2018 tarih ve 2016/923 esas, 2018/473 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-a)Davacının davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile bu davalının Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 87.400,00 TL bakımından iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, bu davalı bakımından fazlaya ilişkin 30.600,00 TL itirazın iptali talebi yönünden davanın reddine,b)Davacının davalı …ne karşı açmış olduğu davasının pasif husumet yokluğundan reddine, c)Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi ile davalılar vekillerinin kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 5.970,30 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.425,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.545,15 TL harcın davalı … San. Tic. Ltd. Şti’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 1.425,15 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı toplamı 1.454,35 TL masrafın davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 580,35 TL tebligat ve keşif giderleri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.580,35 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.911,20 TL’sinin davalı …San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin davacı üzerine bırakılmasına,4-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 38,90 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.110,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.490,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan 2.015,15 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,4-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 39,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 137,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 23/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.