Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1718 E. 2021/303 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1718
KARAR NO: 2021/303
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2018
NUMARASI: 2014/1387 Esas, 2018/312 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 03/09/2012 tarihinde imzalanan protokol uyarınca Tekirdağ Merkez … Cadde ve … Caddesi arasında kalan bölgenin prestij aksi yol altyapı ve üst yapı uygulama işini başarıyla tamamladığını; davalı tarafça işin teslim edildiğini belirten 26/02/2012 tarihli yazının düzenlenerek gönderildiğini, protokol gereği cari hesaptan kaynaklanan 50.000 TL’nin ödenmediğini ayrıca dava konusu etmedikleri sözleşme dışı iş bedelinin de ödenmediğini, davalı şirkete gönderilen Bakırköy … Noterliğinin 10/09/2014 keşide tarih … yevmiye numaralı ihtarnameye olumsuz cevap verildiğini, davalı şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine itiraz edildiğini beyan ederek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin Tekirdağ Belediyesi ile imzalamış olduğu, 13.04.2011 tarihli sözleşmeye dayalı olarak davacı ile 28.04.2011 tarihinde malzemeli ve işçilikli imalat sözleşmesinin imzalandığını, Beşiktaş … Noterliğinin … sayılı ihtarda belirttikleri gibi, SSK prim farklarının, damga vergisinin ödenmediğini, davacının iş yapımı sırasında verdiği zararla ilgili Tekirdağ Belediyesi tarafından aleyhlerine açılan 2012/88 Esas, 2013/663 Karar sayılı davada bedelin tazmin edildiğine dair belgenin verilmesi gerektiğini; davacının taşeron olmasına rağmen ikmal ihalesinin davacı tarafça alınarak hakedişin davacı tarafa yapıldığını; yapılan mutabakata istinaden davacı tarafından ibraname verildiğini belirterek, kötü niyetli açılmış davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında geçerli ibranameye göre davacının alacağının bulunmadığı, borcun bulunmaması karşısında dürüstlük ilkesi- iyi niyet kuralı gereğince davacının alacağının bulunmamasına rağmen icra takibinde bulunduğu gerekçesi ile davacının davasının reddine; davalı lehine 11.854,24 TL kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin ret gerekçesi olarak belirttiği ibranamenin davalı delil listesinde bulunmadığı ve süresinde ibraz edilmediğinden esas alınamıyacağını; ibranameye karşı itirazlarının dinlenmediğini, davalının ibraname üzerine sonradan tarih atarak çoğalttığını, bilirkişi raporunda davacının 50.000,03 TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, sözleşme bedeli 2.512.972,15 TL olmasına rağmen bilirkişinin 6.174.233 TL üzerinden SGK ve vergi primlerini hatalı hesapladığını; SGK ve vergi primlerinin davacının hakedişinden ödendiğini, bilirkişi rapor ve ek raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, 03/09/2012 tarihli protokole aykırı olarak teminat bedelinin iade edilmediğini, davalı savunması ile çelişen ibranamenin dikkate alınamıyacağını, kötü niyet tazminatı hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça, taraflar arasında düzenlenen protokol uyarınca cari hesaptan kaynaklanan 50.000,00 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış, mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve ibraname gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 28.04.2011 tarihli sözleşme ve 03/09/2012 tarihli protokolün düzenlendiği ihtilafsız olup, bu protokol ile taraflar tasfiye koşullarını, tarafların yükümlülüklerini belirlemelerine rağmen, yerel mahkemece protokolde düzenlenen teminatın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. Bu durumda, protokolde düzenlenen teminatın iadesi şartları değerlendirilerek, iade şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulup, sonucuna göre karar vermesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın, yalnızca ibranameye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde araştırma yapılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2018 tarih, 2014/1387 esas, 2018/312 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.