Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1715 E. 2018/1324 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1715
KARAR NO : 2018/1324
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2016/1314 Esas, 2018/161 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, mahekmesince adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı, adi ortaklığa karşı yapılacak icra takibinin tüm ortaklara yöneltilmesi gerektiği, takibin adi ortaklğa yöneltildiğinden, usulünce başlatılmış bir icra takibinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davalı iş ortaklığı ve iş ortaklığını oluşturan yüklenici, davacı ise taşeron şirkettir. Davacı iş bedelinin tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasıyla borçlu olarak adi ortaklığı göstererek icra takibinde bulunmuş, ödeme emri de adi ortaklık adına gönderilmiş ve tebliğ edilmiş ise de adi ortaklığı oluşturan ….. Ltd. Şti’nin ayrı ayrı vermiş oldukları vekaletnameleri ibraz ederek adi ortaklıkla birlikte, adi ortalığı oluşturan şirketleri de yazarak itirazda bulunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2017 gün, 2017/1923, 2017/4381 E.K. ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/574 Esas, 2003/564 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere icra takibinde taraf teşkilinin tamamlandığıın kabulü gereklidir. Yine istinafa konu, açılan itirazın iptali davasında, adi ortaklıkla birlikte adi ortalığı oluşturan her iki şirkette ayrı ayrı davalı olarak gösterilerek dava açılmış, yapılan yargılamada da bu şirketler vermiş oldukları vekaletnameyle yargılamada temsil edildiklerinin anlaşılmasına göre mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vcerilmesi doğru olmamıştır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda mahal mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4,6 maddeleri gereğice kaldırılarak, davanın esası incelenerek karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştr.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2018 tarih, 2016/1314 Esas, 2018/161 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4,6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/10/2018