Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1708 E. 2021/404 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1708
KARAR NO: 2021/404
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI: 2017/835 Esas, 2018/925 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davalı şirket tarafından sipariş edilen kumaşların müvekkili tarafından üretilerek davalı yana teslim edildiğini, ancak ürün bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı şirket hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında boyalı kumaş tedariki hususunda sözleşme bulunduğunu, ancak sipariş üzerine üretilen kumaşların sözleşmeye uygun ve onaya tabi olarak üretilmediğini savunarak davanın reddine ve davacı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 03/04/2018 tarihli bilirkişi kök raporu ile 21/06/2018 tarihli ek rapor hükme esas alınmak suretiyle, taraflar arasında yapılan boyalı kumaş tedariki sözleşmesi kapsamında, davacı şirket tarafından üretilip davalı tarafa teslim edilen kumaşlarla ilgili taraf şirketlerin yetkilileri arasında mevcut mail yazışmalarına göre, sözleşme kapsamında sadece ekru renk kumaş diye tabir edilen ürünlerden dolayı davacı tarafın 49.469,15 TL alacağının bulunduğu, diğer renk kumaşlara yönelik alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 49.469,15 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa %9,75’i geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların kabulünde olan ve davalı tarafından dava açıldıktan sonra 17/11/2017 tarihinde ödenen 24.950,00 TL’nin infaz aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmaması ve yargılama sonunda belirlenmiş olması nedeniyle reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili şirketin kumaş üretimi, satımı, hazır giyim, kumaş boyama alanlarında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin dosyada mevcut mail görüşmeleri ile davalıdan gelen sipariş sonrası üretime geçtiğini, ancak daha sonra davalı şirketin üretilen kumaşların istedikleri kalitede olmadığı ileri sürülerek sözleşmenin iptal edildiğini bildirdiklerini, halbuki mail yazışlarından da görüleceği üzere üretilen kumaşın kalitesi hakkında davalının müvekkili tarafından bilgilendirildiğini ve bu bilgilendirmeden sonra davalı tarafından gelen onay sonrası müvekkilinin üretim için harekete geçtiğini, taraflar arasındaki mail yazışmalarında, davalı tarafça ecru renk kumaş üretimi onaylandıktan sonra diğer renk varyantları için görüşmelere devam edildiği süreç olan 08/07/2017 tarihinde, davalı çalışanı …’ün, müvekkili firmaya gelerek siparişlerin geç kalınacağını, bu sebeple bu renklerin (pink, a.pink, gri, sarı) acilen hem ham üretimini, hem boyama işlemlerinin başlatılması için yazılı onay verdiğini, söz konusu iş ile ilgili hem siparişlerin hem de maillerin …’den alındığı için kendisi tarafından verilen bu yazılı onayın müvekkili tarafından dikkate alındığını ve davalı …’e gönderilmiş olan sarı, a. pink, gri varyant 1’er top kumaşların ham üretimine ve boyamasına başlandığını, üretime giren bu renkler için önden yapılan 1’er top numunelerin SGS test raporları da onaylı olan ecru ile aynı değerlerde olduğunun SGS test kayıtlarından tespit edilip davalıya teslim edildiğini, SGS raporlarında görüldüğü gibi bu renklerin test değerlerinin ecrudan daha iyi olup onaylanan kritiklere uygun olduğunun tespit edildiğini, davalı çalışanı … tarafından üretim onayı için yapılan yazılı beyanın ekte sunulduğunu, mahkeme tarafından …’ün yazılı beyanının dikkate alınmamasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, ayrıca davalı şirket yetkilileri tarafından müvekkili ile yapılan görüşmelerde şifahen “ecru renk okeylendi ise bu renklerde okeylenir zaman kaybetmeyelim, hızlıca işlemlere devam edin” denildiğini, akabinde 12/07/2017 tarihinde davalı şirket tarafından gönderilen “renk ve kalite onayları” başlıklı yukarıda belirtilen maillerin gönderildiğini, tüm bunların davalı iradesinin müvekkili lehine olduğunu gösterdiğini, davalının sonradan niyetini değiştirerek sözleşmeyi iptal etmek istemesinin yasalara aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu olayda hiçbir kusuru ve ayıbı bulunmadığını, müvekkilinin bu durum karşısında haklı olarak üretim işlemlerine başladığını, müvekkilinin, davalının kötü niyetli olarak sözleşmeyi iptal etmek istemesinden dolayı zarara uğradığını, mahkeme kararında, davalı tarafından ecru renk kumaşın üretimi için onay verildiğinin kabul edildiğini, ecru renk kumaşta boncuklanma olduğunun taraflar arasında bilinmekte olup davalı tarafça bu ecru renk kumaşın kalitesi onaylanarak üretimi başlatıldığını, dava konusu siparişteki, ecru, yellow, pembe, gri varyantların tüm kumaş kalitelerinin aynı olduğunu, kumaşların içerik olarak aynı iplikten yapıldığını, boncuklanmanın ipliğin yapısı ile alakalı olduğunu, bu sebeple boncuklanmanın tüm renklerde olacağını, davalı tarafın tüm renklerin aynı cins kumaştan yapıldığını ve boncuklanma olacağını bile bile kumaşların numunelerini istediğini ve kabul ettiğini, dolayısıyla davalının ecru renk kalitesini onaylaması diğer renk varyantlarını da onaylanacağı anlamına geldiğini, ancak davalı tarafın müşterisi ile arasındaki anlaşmazlıktan dolayı elinde kalan kumaşlardan doğan zararı müvekkiline yükletmeyi amaçladığından dolayı söz konusu durumu kabul etmediğini, müvekkilinin üretime başlaması ve sözleşmeye uygun davranmasının iyiniyetli olmasından kaynaklandığını, üretim onayı için yapılan karşılıklı yazışmalar uzun sürdüğünden dolayı üretime geçmek için prosedürleri beklemenin teslimatı geciktiren bir husus olduğunu, bunun da üretici için sıkıntı oluşturduğundan dolayı ticari teamül gereği şirketlerin sözlü olarak gelen talimatlar üzerine üretim yaptığını, şirketlerin bunu ticari işlerinde güven ilkesi gereğince yerine getirdiğini, davalı çalışanı …’ün yazılı beyanında görüldüğü üzere ve davalı ile yapılan diğer görüşmelerde üretim işlemlerinin başlamasının talep edildiğini, taraflar arasındaki mail görüşmelerinin de üretim için onay verildiği yönünde olduğunu, davalının iddia ettiğinin aksine müvekkili firmanın taraflar arasındaki sözleşmeye ve usule ve ticari teamüllere uygun hareket ederek üzerine düşen yükümlülüğü zamanında gereği gibi ifa ettiğini, buna karşılık davalı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle haksız olarak sözleşmeyi iptal etmek istediğini, davalı firmanın, … firması ile yapmış olduğu bu üretim ile ilgili kendi aralarındaki sözleşmede üretim gecikmesi bulunduğunu, şöyle ki; davalının siparişleri …’dan alıp kumaş siparişi olarak müvekkili firmaya sipariş geçmesi arasında 2 aydan uzun bir süre bulunduğunu, bu sürenin aslında davalının … ile yaptığı anlaşmaya aykırı olarak siparişi geç verdiği ve bu gecikme nedeniyle işi aksattığını ortaya koyduğunu, davalı ile … firmasının kendi aralarında akdedilen sözleşmenin müvekkilini bağlamadığını, ancak davalı tarafın, dava dışı 3. kişi ile kendisini bağlayan sözleşmede kusurlu davranışı nedeniyle doğan zararını müvekkiline yüklettiğini, -taraflar arasındaki mail yazışmaları, davalı çalışanı …’ün yazılı beyanı ve şifahen yapılan görüşmeler Türk Borçlar Kanunu’nun 19. Maddesi uyarınca yorumlandığında, davalının kumaş üretimi için onay verdiğinin ve müvekkilinin davada haklı olduğunun görüleceğini, davalı tarafından boncuklanma gerekçesiyle sözleşmenin iptal edilmesinin mümkün olmadığını, zira davalının müvekkiline sipariş vermeden önce boncuklanma olduğunu bildiğini ve kumaşı kabul ettiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, ayıp nedeniyle sözleşmeyi iptal eden davalının, söz konusu ayıbı müvekkiline usulüne uygun olarak bildirmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkilinin tekstil şirketi olup dava dışı … firmasından .. Nopeli Süprem , … Nopeli Süprem , … Nopeli Süprem model ürünlerin üretimi işini aldığını, sipariş alınan bu ürünlerin üretimi için gerekli olan kumaşların tedariki konusunda da davacı şirket ile 22/06/2017 tarihli “… A.Ş Boyalı Kumaş Tedarik” sözleşmesi imzaladığını, davacı tarafa gönderilen sipariş maillerinde “ Kumaş siparişlerine ilişkin tedarik sözleşmelerinin mail ekinde olduğu , Renk ve kalite onayı almadan üretime başlamamaları, kumaşların müvekkilin müşterisi olan … firmasının test standartlarına uygun olması gerektiği ve bu test standartlarının da mail ekinde olduğu..”nun açık ve net bir şekilde belirtildiğini, taraflar arasındaki mail yazışmalarında da kumaşların test standartlarına uygun olması gerektiğinin mükerrer defalar belirtildiğini, bütün bunlara rağmen davacı tarafın ürettiği kumaşların test standartlarını geçmemesi nedeni ile verilen siparişlerin iptal edildiğini, davacı tarafın da üretim onayı almadığı test standartlarından geçmeyen ve iade almış oladuğu ürünlerin bedelini tahsil etmek için icra takibi başlattığını, dava dosyası kapsamındaki kök raporda , tekstil bilirkişisi’nin raporun “değerlendirme” kısmının, 3 nolu paragrafında; “.. ecru renk için özellikle boncuklanmanın tekrar değerlendirildiği ve üretimde en kötü bu şekilde olsun denilerek kabul edildiği..” bu nedenle ecru kumaş için borç/alacak hesaplamasının yapılabileceği..”, 4 nolu paragrafında ; “ancak taraf yetkilileri arasındaki e-posta görüşmeleri içeriklerinden diğer kumaş varyantları yellow , grey , pink için davalı tarafından üretim onayının verilmediği anlaşıldığından bu kumaşa varyantlarının borç/alacak hesaplamasına konu edilemeyeceği..” şeklinde teknik kanaatin bildirildiğini, tekstil bilirkişisinin bu kanaatinin genel olarak dava dosyası kapsamında ortaya koydukları savunmalarını teknik olarak da teyit ve tasdik ettiğini, davacı tarafa gönderilen sipariş maillerinde “Kumaş siparişlerine ilişkin tedarik sözleşmelerinin mail ekinde olduğu , renk ve kalite onayı almadan üretime başlamamaları , kumaşların müvekkilin müşterisi olan … firmasının test standartlarına uygun olması gerektiği ve bu test standartlarının da mail ekinde olduğu..” nun açık ve kesin bir şekilde belirtildiğini, davacı kumaş firmasının, ne bu sözleşmeye, ne de ekinde yer alan test standartlarına ilişkin üretimi yapılacak kumaşlarda boncuklanma problemi olabileceği ve bu yönü ile test standartlarından geçmeyeceği yönünde- herhangi bir itirazda veya ihtiraz-i kayıtta bulunmadığını, süreç içerisinde de onay almadan üretime geçilmemesi konusunda davacı tarafa mükerrer defalar mail ortamında uyarı yapıldığını, buna rağmen tacir konumunda olan ve Ticaret Kanunu’nun açık hükmü ile yaptığı iş ve işlemlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü olan davacı tarafın müvekkili şirket yetkilerinin onayını almaksızın kalite standartlarından geçmeyen kumaşların üretimini gerçekleştirdiğini, bilirkişi raporunun “A. Teknik İnceleme , Tespit Ve Değerlendirme” kısmında da “22 Haziran 2017 tarihli … tarafından …’a gönderilen … , … , … model kumaş siparişi konulu mailde “renk ve kalite onayını almadan üretime başlamayınız ve … test standardına uygun olmalıdır. Test değerlerşini ekte görebilirsiniz.” yazısının yer aldığı, ayrıca her sipariş föyünde el yazısı ile “Renk ve Kalite onayını almadan üretime başlamayınız..” yazısının yer aldığı tespitlerine yer verildiğini, raporda taraflar arasındaki mail yazışmalarına tek tek yer verilerek ” davacı kumaş firmasının ECRU dışındaki renkler için üretim onayı almadan üretim yaptığını bu nedenle de test standartlarından geçmeyen ve üretim onayı alınmadan yapılmış ürünlerin bedellerinin talep edilemeyeceği” teknik kanaatini ortaya koyduğunu, bu yönü ile teknik bilirkişinin davada ileri sürdükleri savunmaların haklı ve yerinde olduğunu teyit ve tespit ettiğini, tekstil bilirkişisinin her ne kadar davacı kumaş firmasının ecru renk kumaş bedelini talep edebileceğini belirtmiş ve mahkemece de rapora istinaden ecru renk kumaş bedelleri yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ise de; davacı kumaş firmasına verilen siparişlerin bir bütün olduğu , diğer renk kumaşlar olmadan ecru renk kumaşın bir anlamı olmayacağı , üretime konu modelin tek bir renk varyantı ile satışa arzı mümkün olamayacağı dikkate alındığında hukuki olarak davacı tarafın ecru renk kumaş bedeli talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı kumaş firması ile yapılan sözleşmenin bütün renk varyantları dikkate alınarak yapıldığını, diğer renk varyantları olmadan sadece ecru renk üretiminin müvekkili açısından bir anlam ifade etmeyeceğini, bu nedenle davacı tarafın ecru kumaş bedellerinin talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken bu renk kumaş yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davacı şirket yetkilisi ile yapılan şifahi görüşme neticesinde davacı şirketin hatasını kabul ederek teslim etmiş olduğu ecru renk kumaşları 24/082017 tarihli …, .., … numaralı irsaliyeler ile iade aldığını, kumaşları iade alan kişinin, davacı şirkete ait … plakalı araç ile gelip kumaşları teslim alan ve irsaliyeye … isim soy ismini yazarak imzalayan kişi olduğunu, teslim fiili maddi bir işlem olduğundan bu konuda malı teslim etmiş olan müvekkili şirket depocusunun tanık olarak dinlenmesini, malı kime ve hangi araca iade ettiği konusunda tanıklığına baş vurulmasını talep etmiş olmalarına rağmen bu konudaki taleplerinin dikkate alınmayarak davacı tarafın aslında iade aldığı ecru renk kumaşlar yönünden davacının davasının kısmi olarak kabul edildiğini, 3.647,70 TL bedelli fatura ile ilgili de davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, delil listesinde ek 6 olarak yer verdikleri mail ve faturalarda, davacı tarafça üretimi yapılıp müvekkiline teslim edilen -Burada bahsedilen kumaşlar davaya konu olan ihtilaflı kumaşlar dışında daha önce başka bir sipariş sözleşmesi kapsamında davacı tarafın üretip müvekkile teslim etmiş olduğu kumaşlar olduğunu, … model … Kumaş’larda kumaş üretiminden kaynaklı delikler olması nedeniyle kumaşlar fireli olarak kesilmiş olduğundan davacı fireli kesim miktarı kadar ek kumaş üreterek bedelsiz olarak müvekkiline teslim ettiğini, ne var ki taraflar arasında iş bu davaya konu ihtilafın ortaya çıkması ile birlikte davacının aslında bedelsiz ürettiği fireli kesimden kaynaklı bu ek kumaşlar için de fatura tanzim ederek müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin de bu kumaşlar için fiyat farkı faturası keserek bu faturayı iade ettiğini, davacının bu fatura bedelini talep hakkının bulunmadığını, bu faturanın da hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, zira ; fireli kesimden kaynaklı bu ek kumaş üretimine ilişkin 31.05.2017 tarihli “… A.Ş Boyalı Kumaş Tedarik Sözleşmesi”nin üzerine el yazısı ile “üretim kumaşında bulunan deliklerden kaynaklı eksiktir. tarafınıza yansıtılacaktır. üretim kumaşı ile aynı renk ve kalitede olmalıdır.” şeklinde açıklama yazıldığını, yine bu sözleşmeye ilişkin olarak müvekkili şirket çalışanı … tarafından davacı şirket çalışanı …’a gönderilmiş olan 31 Mayıs 2017 tarihli mailde “… bey merhaba , … model ek kumaş siparişini ekte görebilirsiniz.Üretim kumaşında bulunan deliklerden kaynaklı eksiktir.Tarafınıza yansıtılacaktır. Üretim kumaşı ile aynı kalitede olmalıdır. … test standartlarına uygun olmalıdır.Ekte görebilirsiniz.” şeklindeki kayıt ile de bu durumun davacı tarafa ihtar edildiğini, devam eden mail yazışmaları sonrasında davacı şirket çalışanı …’ın 07 Haziran 2017 tarihli cevabi mailinde “..Ok Cuma , Cumartesi teslim olunacaktır.” beyanı ile kumaşlardaki üretim hatasından kaynaklı fireli kesimin kabul edilerek, bedelsiz ek kumaş üretimi yapılarak müvekkili şirkete teslim edildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davalı ile dava dışı … firması arasında, … Nopeli Süprem , … Nopeli Süprem , … Nopeli Süprem model ürünlerin üretimi konusunda asıl sözleşme düzenlenmiş, akabinde da istinafa konu eldeki davanın tarafları arasında da bu ürünlerin üretimi için gerekli olan kumaşların tedariki konusunda 22/06/2017 tarihli “… A.Ş Boyalı Kumaş Tedarik” başlıklı sözleşme imzalanmıştır. Dava konusu kumaş siparişlerinin …/ …/ … modeller için üretilecek olan Nopeli Süprem 90% Polyester 10%Pamuk Ecru, Pink, Yellow, Grey renk varyantlarında olduğu, sözleşmeye uygunsuzluk konusunun boncuklanma değerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. özleşmede boncuklanma değerinin … test standartlarında (min 4) olarak belirtildiği, ancak üretilen kumasın boncuklanma değerinin yapılan test sonucunda 2-3 olduğu ye boncuklanma probleminin ecru kumaşın yapısından dolayı kaçınılmaz olduğunun davacı tarafından üretim öncesi yazışmalarda davalı tarafa bildirildiği sabittir. Davacı taşeron tarafından davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, cari hesap alacağına istinaden 102.287,13 TL’nin tahsili için 28.08.2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif akabinde, tekstil mühendisi … ile mali müşavir … tarafından hazırlanan 03/04/2018 tarihli bilirkişi kurul kök raporu ile 21/06/2018 tarihli kurul ek raporlarında, tekstil bilirkişisince, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşlardan dolayı tarafların renk ve kalite onayları konulu e-posta yazışmaları içeriğinden yellow, grey, pink kumaş varyantları için davalı tarafından üretim onayının verilmediği ve bu kapsamda bu kumaşlardan dolayı davacının alacağının bulunmadığı, davacı tarafından ekru kumaş ile ilgili üretim sonucunda toplam 49.469,15 TL alacağının bulunduğu belirtilmiş, mali müşavir bilirkişisince taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi sıonucunda, davacı tarafın ticari defterlerinde davalıya yapılan satışların 120.01.227 … Tic. AŞ hesabında izlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen toplam hizmet satış faturası karşılığı 552.274,85 TL borçlandırma yapıldığı, bu satış faturalarına karşılık davalı tarafından yapılan ödemeler ve bir kısım iade faturaları toplamının 449.887,67 TL’ nin mahsubu ile davalıdan 28/08/2017 tarihi itibariyle 102.287,13 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacı tarafından tahsil edilmeyen tutarın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen 102.287,13 TL’nin 29/08/2017 tarihi itibariyle 128- şüpheli ticari alacaklar hesabına intikal ettirildiği, davalı taraf ticari defterlerinde davacı şirketten yapılan alımlara ilişkin faturaların 320.013.0044 – … A.Ş. hesabında izlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıdan ticari emtia hizmet faturaları karşılığında toplam 474.937,96 TL lehine alacaklandırma yapıldığı, buna karşılık davalının kendisince yapılan ödemeler ve bir kısım iade faturaları toplamı 449.887,67 TL’nin mahsubu ile 26/07/2017tarihi itibariyle davacının 28.972,27 TL alacaklı olduğunun kayıt altına alındığı, davacının dava konusu yaptığı iade faturaları hariç diğer tüm faturalar ile ödeme- tahsilat tutarlarının birbirini doğruladığı, davacı şirketin 28.972,27 TL alacaklı olduğunun davalı şirket tarafından kabul ile kayıt altına alındığı, 102.287,13 TL’ lik iade fatura toplamının dava konusu alacağı oluşturduğu, davacı tarafın ecru kumaş ile ilgili üretimden 18.978,59 TL+ KDV= 20.496,88 TL alacaklı olduğu, ancak taraf yetkilileri arasındaki e-posta görüşmeleri içeriğinden diğer kumaş varyantları olan yellow, grey, pink için davalı tarafından üretim onayının verilmediği anlaşıldığından bu kumaş varyantlarından davacının alacaklı olmadığı, bunun dışında davalı şirket ticari defter kayıtlarında iadeye konu edilen dava konusu tutar dışında tutularak kabul edilen davacı alacağının 28.972, 27 TL olarak kabul ve kayıt altına alınan tutarda alacaklı olduğu, sonuç olarak davacı şirketin 20.496,88 TL + 28.972, 27 TL = 49.469,15 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf itirazları dğrultusunda yapılan değerlendirmede; dosyaya delil olarak ibraz edilen 12/07/2017 tarihinde davalı tarafından davacıya gönderilen “renk ve kalite onayları” başlıklı e-mailde; ecru renk dışındaki diğer renkli kumaşlar yönünden renk ve kalite onayı verildiği görülmektedir. Ancak taraflar arasındaki yazışmanın devamında, davalı tarafça üretim onayı verildikten sonra davacının üretime başlaması gerektiği, bu konuda davacıya bilgi verileceği ve beklemede kalmaları gerektiğinin de belirtildiği göz önüne alındığında, davalı yanca yellow, grey, pink renk kumaş üretimi için davalı tarafından üretim onayının verilmediği sonucuna varıldığından ve hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda bu kumaş bedellerinin iadesine ilişkin faturaların, taraf defterlerinde kayıtlı bulunduğu belirlendiğinden bu kumaşlar yönünden davacının talebinin reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Ecru renk kumaş üretimine yönelik bedel alacağı yönünden davalı vekilinin istinaf itirazları gereğince yapılan değerlendirmede; yanlar arasındaki e- mail yazışmalarında ecru kumaşda boncuklanma olduğu hususunun davacı tarafından davalıya bildildiği, davalı tarafça boncuklanmaya rağmen, üretimde ” en kötü bu şekilde olsun” denilerek üretime onay verildiği hususu sabittir. Davacı, davalının talimatı doğrultusunda ecru renk kumaş üretiminin yaparak, davalıya teslim ettiğini ileri sürmüş, davalı ise, ecru renkteki ayıp nedeniyle kumaşların 24/08/2017 tarihli, .., …, … ve … numaralı irsaliyeler ile iade edildiğini, kumaşların davacı şirkete ait … plakalı araç ile … isimli kişi tarafından teslim kendi depolarından teslim alındığını savunmuştur. Kural olarak, eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükü yüklenicidedir. MK.’nın 6. maddesinde düzenlenmiş olan genel ispat şuralından çıkarılan bu sonuç, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin bir çok kararında “kural olarak eser sözleşmelerinde eserin teslimini, sözleşmeye ve tekniğine uygun olup olmadığını kanıtlamak yükleniciye aittir.” şeklinde ifade edilmiştir. Teslim edilen eserin ayıplı ve/veya eksik olduğunu ve bedelin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibine aittir. “Eser sözleşmesine dayalı ilişkilerde eserin teslim edildiğini ispatlama yükümlülüğü yüklenicide, eserin ayıplı olduğu iddiası ve bedelin ödendiğini ispatlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir.” (bkz.Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin. 30.05.2013 tarih, 2013/5906 sas, 2013/3519 Karar sayılı kararı) 4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. Somut olayda, davalı yan, dava konusu ecru renk kumaşları iade ettiğini iddia ettiğinden ve bilirkişi raporunda, iade faturasının davacı defterinde kayıtlı olmadığı belirlendiğinden ayıplı malın iade edildiğini ispat külfeti davalı taraftadır. O halde, mahkemece 24/08/2017 tarihli, … , …, … ve … numaralı sevk irsaliyelerinde, … numaralı sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında isim ve imzası olan …’ın davacı çalışanlarından olup olmadığının araştırılması, davalı yana ispat yükü altına girdiği, ecru renk kumaşların iadesi konusunda tanık dahil tüm delillerinin toplanması ve bildirilecek tanıklarının dinlenmesi, iadenin ispatlanması halinde de; ecru renk kumaşlardaki ayıp iddiasının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2018 tarih, 2017/835 Esas, 2018/925 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.