Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1677 E. 2021/645 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1677
KARAR NO: 2021/645
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2018
NUMARASI: 2017/432 Esas, 2018/381 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, tarafların 14-17/04/2016 tarihleri arasında yapılacak olan bir fuar için davalıya ait modüler standın 6.490,00 TL bedelle kurulumu hususunda sözleşme akdettiklerini, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini ve 07/06/2016 tarihli 6.490,00 TL bedelli faturayı düzenleyerek teslim ettiğini, davalının stand tesliminden sonra uyarıldığını, ancak borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen 16/01/2016 tarihli stant kurulumuna ilişkin sözleşme uyarınca davacının edimini yerine getirdiği ve sözleşme kapsamındaki işi yaptığı, dolayısıyla davacının asıl alacak talebinde haklı olduğu, öte yandan davacı tarafça TBK’nın 117/1.maddesi gereğince ihtarname gönderilerek davalı borçlunun temerrüde düşürülmediği, davalının takip tarihi itibariyle mütemerrit olduğu ve bu tarih itibariyle faiz talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak üzerinden iptali ile bu miktar üzerinden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşmenin Ödeme Şekli başlıklı 7.maddesinde, ödemenin belirtilen şekilde yapılmaması halinde sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık %5 faiz işletileceğinin düzenlendiğini, yine TBK 479.m. uyarınca iş sahibinin bedel ödeme borcunun eserin teslimi anında muaccel olacağını, borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, stand yapımı ve kurulumuna ilişkin faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen hüküm yalnızca davacı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı tarafın asıl alacağa ilişkin istinaf talebi bulunmayıp, istinaf talebi takip öncesi işlemiş faiz tutarına yöneliktir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. Maddesine göre yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. Kanun’un 15. Maddesi gereğince yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Harçlar Kanunu 28. maddeye göre (1) sayılı tarifede yazılı nispî karar ve ilam harcının 1/4 ü peşin alınır. Kanun’un 32. Maddesine göre yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının 6.490,00 TL asıl alacak ve 4.543,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.033,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, borcun tamamına itiraz edildiği ve dava dilekçesinde itirazın tamamının iptalinin talep edildiği halde, dava açarken sadece asıl alacak tutarının harçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla işlemiş faize yönelik de talebi olduğu anlaşılan davacı tarafın öncelikle işlemiş faiz talebi yönünden harç eksikliğini tamamlaması gerekir. Öte yandan dosya kapsamında mevcut 16/01/2016 tarihli Kiralama Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin Ödeme Şekli başlıklı 7.maddesi incelendiğinde, sözleşme bedelinin 2.000,00 TL’sinin sözleşme tarihinde, kalan bakiyenin stand tesliminde nakit tahsil edileceğinin, ödeme belirtilen şekilde yapılmadığı takdirde sözleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık %5 faiz işletileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Ne var ki mahkemece davacının işlemiş faiz talebine ilişkin olarak söz konusu sözleşme hükmü değerlendirilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, öncelikle davacı tarafa işlemiş faiz talebine yönelik harç eksikliğini gidermesi yönünde muhtıra tebliği, eksikliğin giderilmesi halinde yukarıda belirtilen sözleşme hükmü uyarınca bir değerlendirme yapılması ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarih, 2017/432 Esas, 2018/381 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.