Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1671 E. 2021/448 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1671
KARAR NO: 2021/448
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2014/450 Esas, 2018/213 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, davalıların üstlendikleri “Tuzla Belediye Başkanlığı Ek Hizmet Binası İnşaatı” işinin dış cephe kaplama kısmını davalılarla yapılan 02/12/2011 tarihli sözleşme ile davacının üstlendiğini; davacı müvekkilinin edimini tam olarak yerine getirmesine rağmen 145.279,00 TL eksik ödeme yapıldığını; eksik ödenen kısım için başlattıkları icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek, davalının Sultanbeyli … İcra Müdürlüğünün (İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü) … sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile aralarında dış cephe kaplaması yönünden sözleşme yapıldığını; davacının kestiği 707.343.89 TL faturaya karşılık 732.287,00 TL ödeme yapıldığını, işin büyük kısmı bittiği için teminat çekinin iade edildiğini; davacının, çalıştırdığı işçilerin parasını ödemeden işi yarım bırakarak şantiyeyi terk ettiğini, kalan işleri 3. şahıslara yaptırdıklarını; davacının yaptığı kısımla ilgili kestiği faturalarda fiyatın şişirildiğini; davacıya yaptığı işten fazla 24.863,00 TL ödemede bulunduklarını, davacının işçileri için 11.248,00 TL ödeme yaptıklarını, kendilerinin alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddine, haksız takip tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının inşaattan ayrılırken Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/111 D.iş dosyasında yaptırdığı tespit sonucu alınan raporda, davacının yüklenmiş olduğu dış cephe kaplaması işinin ciddi derecede bittiğinin tespit edildiği, ancak cephelerde bazı cam takılması gereken yerlerin boş olduğu, giriş kapısının cephesinin henüz tamamlanmadığı, yazısının yazılmadığının bildirildiği; davalı yanın, davacının işi yarıda bıraktığını ve işi 3. kişilere tamamlattığını savunduğu; eser sözleşmesinde, işi bitirerek teslim ettiğini yüklenicinin ispat etmesi gerektiği, ancak, davalıların inşaatı teslim aldıkları tartışmasız olup, 3. şahıslara yaptırıldığı iddia edilen kısmı davalının ispatı gerektiğini; davalı yanın, davacıya eksik iş yönünden ihtar göndermediği, delil tespiti yaptırmadığı veya Tuzla Belediyesine iş seviyesi ile ilgili bir tutanak tutturmadıkları, bu şekilde 3. kişilere yaptırdığı işlerle ilgili delillerin, bu hususun geçerli kabul edilebilecek bir şekilde ispat edilemediği; mahallinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan rapor ve ek rapor mahkemece hükme esas alınarak davacının sözleşme gereği yaptığı işin bedelinin 795.323,89 TL olduğu, davalıların 675.250,00 TL ödemede bulundukları, davacının takip anında 120.073,89 TL alacaklı olduğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 120.073,89 TL üzerinden devamına; fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine; davacının inkar tazminatı ve davalı tarafın haksız takip tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında maddi hata yapıldığını; eksik işler yönünden davacının şantiyeyi terk etmesinden sonra kendisine 1 gün içinde işe başlanması ve 20 gün içinde teslimi için 25/7/2/12 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, işe başlayacağını açıklaması ve davacı yanın yaptırdığı delil tespitinde işlerin tamamlanmadığı açıkça kayda geçirildiği için delil tespitine gerek görülmediğini; mahkeme gerekçesinin gerçek dışı olduğunu; Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/11 D.İş Sayılı delil tespiti bilirkişi raporu ile davacının imalatı tamamlamadan şantiyeyi terk ettiği, işin eksikleri olduğu, tamamlanmadığının açıkça yazıldığını; ciddi oranda bittiği ifadesinin tespit sırasında işlerin üçüncü kişiye yaptırıldığı anda keşfe gelinmesinden kaynaklandığını; davacı yanın yaptığı hakkedişte dahi 3.kişiye yaptırılan işleri kendilerinin tamamlamaması nedeniyle hakedişe alacak kaydı girmediklerinin sabit olduğunu; şantiye şefi …nun davacıya gönderdiği son istihkakta bu işler bedelinin “0” olarak kayıtlı olduğunu; vinç bedelinin davacıya ait olduğu sözleşme 5.4 de belirtildiğini, şantiyeyi terk etmesi nedeniyle yerde bıraktığı demonte vaziyette bulunan ancak hakkedişlerde montajı yapılmış gibi görünen bu malzeme için 3.kişiye yaptırılan montaj bedeli olarak KDV dahil 9.332,00 TL ödendiğini; hakkediş dışında olmakla birlikte bu işlerin davacının sorumluluğunda olduğunu, 3.kişiye ödenen hizmet bedeli ile vinç hizmeti bedelinin davacının istihkakına katılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu; davacı adına 6.956,98 TL sigorta prim ödemesi yapıldığını, ödemeler toplamının 2011 yılı için 50.000,00 TL + 2012 yılı için 682.206,98 TL ve 2013 yılı için 767,20 TL olmak üzere 732.974,18 TL imalat için ve 11.248,00 TL işçi ödemesi olmak üzere toplam 744.222,18 TL olduğunu, gerekçeli karada açıklanan 675.250,00 TL ödemenin hatalı tespit edildiğini; davacı firma yetkilisinin 5/9/2012 tarihinde mail ile 623.340,76 TL. (KDV dahil 735.542,10 TL) tutarında hak ediş gönderdiğini, davalı elemanı …nun hakkedişi düzelterek 6/9/2012 tarihinde 582.556,10 TL (KDV dahil 687.416,20 TL) olarak düzelttiğini; 3. kişiye tamamlattırılan imalat ve vinç bedelinin mahsubu gerektiğini; bilirkişilerin sahada metraj incelemesi yapmayıp, tüm unsurları ile gerçekleşmeyen proje üzerinden davacının hazırladığı istihkakta dahi belirtilmeyen imalatları davacı yapmış gibi rapor hazırladıklarını; davacının son hakkedişinde 1 nolu cephenin tamamı için hakkediş yazmadığını, buna karşılık bilirkişilerin 1 nolu cepheyi davacı tamamlamış gibi maliyetinin tamamını davacıya hakkediş olarak yazdıklarını; projenin tüm unsurları ile uygulanmadığını, bilirkişilerin proje üzerinden yaptıkları metraj hesabının gerçekle uyuşmadığını, mahallinde yeniden keşif yapılarak, davacının ve şantiye şefinin hazırladığı istihkaka göre imalatı tamamlanan kısmın değerinin hesaplanması gerekirken sanki proje aynen uygulanmış ve tamamı davacı yanca imal edilmiş gibi hesap yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf cevap ve katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesi ile; alacak bedelinin davalı yanın açık kabulünde olduğundan alacağın likit olduğunu; gerekçeli kararda bazı maddelerde davalılar yerine “davalı” ibaresinin yer aldığını; keşif sırasında davaya konu taşınmazda uygulanan sözleşmeye konu işlerin %100 seviyesinde tamamlandığı tespit edilmiş ve açık inşaat alanında montajı yapılmış herhangi bir beton prekast elemanına rastlanmadığını, Tuzla Belediyesinden temin edilen proje ve detayların teknik bilirkişi heyetince mahallen uygulandığını, imalat ve uygulamaların fen ve sanat kurallarına uygun yapıldığı, imalatlarda herhangi bir açık ayıp olmadığını belirterek, davalıların istinaf başvurusunun reddine, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi suretiyle yerel mahkeme kararının düzeltilmesine karar verilmesini talepetmiştir. Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözlemesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı taraf, işin yapılıp teslim edildiğini, bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise yapılan işin üstünde fatura düzenlendiğini, işin eksik yapıldığını ve 3.kişiye tamamlattırıldığını, davacı taşeron adına ödemeler yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davacı tarafından, davalı aleyhine 145.279,00 TL asıl alacağın işleyecek reeskont faizi ile tahsili için başlatılan takibe davalılar tarafından borçlu olmadıkları, tam tersine cari hesaplarına göre davacıya yapılan fazla ödeme sebebiyle kendilerinin alacaklı olduğunu belirterek itiraz etmesi üzerine dava açılmıştır. Davacının talebi üzerine Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/111 D.iş sayılı dosyası ile mahallinde 02/10/2012 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan raporda; davacının yüklenmiş olduğu dış cephe kaplaması işinin ciddi derecede bitmiş olduğu, cephelerde bazı cam takılması gereken yerlerin boş olduğu, giriş kapısının cephesinin henüz tamamlanmadığı; birkaç yerde eklenti ve benzeri birkaç tamirat işinin bulunabileceği; binanın girişinde yazı bulunmadığı; bu alanın sonradan projelendirme sonrası cephe giydirme ve kaplamasının yapılacağının bildirildiği; kaplama malzemelerinin bir kısmının istifler halinde bina çevresinde durduğu belirtilmiştir. Mahkemece, ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan 10/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacı defterine göre davalıdan 145.27,00 TL alacak, davalı defterine göre davacıdan 24.863,09 TL alacak göründüğü; davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterinde görünmemesi ve 31.10.2012 tarihli 6.956,98 TL dekontun davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığını; davalıların işin yaptırıldığını iddia ettikleri 3.şahısla yapılan sözleşmenin 1 ve 2 gün sonrası kendisine iki fatura kesildiğini, davalı şantiye şefi tarafından düzeltilerek davacıya gönderilen 3. hak ediş belgelerinin ibraz edilmesi gerektiği, D.iş dosyasında oran belirlenmediği, bu rapor ve devamında 3.tarafa ödenen tutarlar ve dosyadaki belgeler değerlendirilerek işin %95-98 oranında bittiği kanaati ile, binanın kullanımda olması ve geçici/kesin kabulün yapıldığı kabul edilerek 674.003,30 + 121.320,00 KDV = 795.323,89 TL iş bedeline, davalıların 675.250,00 TL ödemede bulundukları ve davacının takip tarihinde 120.073,89 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 28/02/2016 tarihli ek raporda; sözleşmeye konu işlerin %100 oranında bittiği; belediyeden temin edilen projede ölçü olmadığından ölçülerek metrajın çıkartıldığını, eksik işlerin 3.şahıs firmaya yaptırıldığının iddia edildiği ancak firmanın özel beceri gerektiren bu işi yapabilecek bilgi ve beceriye sahip olduğuna ve yaptığına dair delilin dosyada bulunmadığı, davacıya ödenmesi gereken miktarın 120.073,89 TL olduğu belirtilmiş ve alınan 01/04/2016 havale tarihli ek raporda görüşleri tekrar edilmiştir. Davacı taşeron ile davalı yükleniciler arasında yapılan 02/12/2011 tarihli sözleşme ile davalıların yüklendiği işin dış cephe kaplama kısmının davacı tarafça yapımının üstlenildiği; işin davacı tarafından bırakılmasından sonra tespit yaptırıldığı; davalıların Trabzon … Noterliğinin 25/07/2012 tarihli ihtarnamesi ile davacıya, 1 gün içinde işe başlanması ve 20 gün içinde teslimi aksi takdirde sözleşme uyarınca teminat çekinin iade edilmeyeceği ve cezai şart uygulanacağının, işin 3.kişiye yaptırılacağının ihtar edildiği; davacının, davalılara Kadıköy … Noterliğinin 27/7/2012 tarihli ihtarnamesi ile işin gecikme nedenlerinin davalıdan kaynaklandığı bildirilerek teminat çekinin iade edilmesi ve 12.063,73 TL vade farkı alacağının ödenmesinin ihtar edildiği; sözleşme gereği davacıya ödenen avans bedeli için alınan teminat çekinin davacıya iade edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif ve taraf ticari defterleri incelenerek bilirkişi rapor ve ek raporu alınmıştır. Bilirkişiler tarafından mahallinde yapılan ölçüm neticesi yapılan iş bedelinin 795.325,89 TL olduğunun tespit edildiği, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan tahsil ettiği toplam ödemenin 725.250,00 TL olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.4 maddesinde vinç bedelinden davacının sorumlu olduğunun belirlendiği ve yapılacak işte vinç kullanılacağı tespit edildiğine göre işin tamamlanması için davalının 3. şahıs firmaya vinç bedeli için ödediği 11.900.00 + KDV = 14.042.00 TL’yi davacı yükleniciden talepte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi üzerine yaptırılan Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/11 D.İş Sayılı delil tespiti bilirkişi raporunda davacının imalatı tamamlamadığı ve işin eksikleri olduğunun tespit edildiği ve davalı tarafından eksiklerin 3. şahıs firmaya tamamlatılarak 21.242.95 TL ödeme yapıldığı bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacı bu miktardan da sorumludur. Ayrıca davalının davacı adına 6.956.98 TL SGK ödemesi yaptığını iddia etmiş ise de dosyaya getirtilen SGK kayıtlarına göre davacı adına toplam 767,20 TL ödeme yapıldığı belirlendiğinden davacı bu miktardan da sorumlu olacaktır. Yapılan bu ödemeler değerlendirildiğinde işin tamamlanması için davalının 21.242.95 + 14.042.00 + 767.20 = 36.052,10 TL yaptığı ödemenin davacı ödemelerinden düşülecek miktar olup; bilirkişi raporuna göre toplam yapılan iş miktarı 795.325,89 TL olduğunun tespit edildiği; davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan tahsil ettiği toplam ödemenin ise 725.250,00 TL olduğu; ayrıca 36.052,10 TL davacı ödemelerinden düşülecek miktar da dikkate alındığında 795.325,89 – 36.052,10 = 759.271.79 TL – 725.250,00 TL = 34.021,79 TL davacının bakiye alacağı bulunduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak; davanın kısmen kabulü ile, 34.021,79 TL üzerinden itirazın iptaline, koşulları oluşmadığından davacının inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 3-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2018 tarih ve 2014/450 esas, 2018/213 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın, 34.021,79 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden sonra değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine; Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine; Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine;
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 2.324,03 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.754,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 569,33 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 1.754,70 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 195,40 TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.445,40 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 792,44 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalılar tarafından yapılan 150,00 TL tebligat ve posta giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 115,50 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.103,27 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 14.519,43 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davalılar tarafından yatırılan 2.085,20 TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 09/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.