Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1648 E. 2021/434 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1648
KARAR NO : 2021/434
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2014/961 Esas, 2018/642 Karar
DAVANIN KONU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı taşeron, davalı yüklenicinin iş için gerekli olan malzemeleri süresinde temin etmemesi nedeniyle ifanın gecikmesine sebep olduğunu ileri sürerek gecikilen süre boyunca ilave masraflar nedeniyle zarar gördüğünü belirterek tazminat talebinde bulunmuş; davalı yüklenici ise, davacının iş programı sunmaksızın çalışmaya başladığını, sözleşmeye göre 3 gün içerisinde iş programı sunmadığından kendilerinin iş programını zımnen kabul ettiğini belirterek talebin reddini istemiştir. Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ve tanık anlatımları esas alınarak, gecikmenin davalının malzemeleri geç teslim etmesinden kaynaklandığı belirtilerek davacının buna bağlı olarak ekstradan işçi çalıştırmak ve fazladan makine çalıştırmak zorunda kaldığı belirtilerek raporda hesaplanan zarardan taleple bağlı kalarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı yüklenici vekili istinaf talebinde özetle, tedarik edilmediği iddia edilen malzemelerin belirlenmediğini, hangi malzemelerin kimin tarafından temin edilmesi gerektiğinin açıklanmadığını, zararın hangi yöntemle hesaplandığının anlaşılmadığını, davacının işletmesiyle ilgili yaptığı tüm giderlerin zarar gibi gösterildiğini, davacının belirttiği zarar kalemlerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının burada işçi çalıştırıp çalıştırmadığı, hangi sürelerde çalıştıkları, bunlara ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan davacının beyanı ile yetinildiğini, davacının bildirdiği rakamlar arasında uyuşmazlıklar bulunduğunu, sözleşmeye göre davacının fiyat farkı talep edemeyeceğini, işin davacı tarafından eksik ifa edilmiş olması nedeniyle kalan işlerin tamamlatılması ve asıl işveren tarafından kesilen gecikme tazminatı nedeniyle zarara uğradıklarını, gecikmeden davalı müvekkilinin sorumlu olmadığını, gerçek zararın tespit edilerek sözleşmenin tasfiye edilmesi gerektiğini belirterek eksik incelemeye dayalı hükmün ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında enerji hattı yenileme işini konu alan 25.08.2012 tarihli taşeronluk sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, işin gecikmesinde hangi tarafın kusurlu olduğu ve zarar miktarına ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre işin tesliminde yaşanılan gecikmeden davalı yüklenicinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda gecikme nedeni ile yapılan ilave maliyetler yönünden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde, davacı tarafından iddia edilen ilave masraf kalemleri belirlenerek, tarafların bunlara ilişkin tüm delilleri taplanıp, her bir kalem yönünden davalının bilirkişi raporlarına karşı yapmış olduğu itirazları da karşılar şekilde ve gerekirse keşif yapılmak sureti ile önceki bilirkişiler dışında yeniden seçilecek bilirkişi heyeti aracılığı ile yapılacak incemeyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna uygun yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kararın kaldırılarak dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Ma hkemesi’nin 30/05/2018 tarih, 2014/961 Esas, 2018/642 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.