Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1638 E. 2020/1309 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1638
KARAR NO : 2020/1309
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
NUMARASI : 2014/1653 Esas, 2018/219 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/811 ESAS, 2013/244 KARAR SAYILI DOSYASI;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedeli alacağının tahsili; karşı dava ise, eksik ve ayıplı işler bedeli, alacak ve tazminatın tahsili, birleşen dava ise karşı davada talep edilen alacaklar yönünden faiz istemine ilişkindir. Asıl davada davacı yüklenici, davalı iş sahibi; karşı ve birleşen davada davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Asıl davada davacı yüklenici, davalı taraf ile yapılan anlaşma gereği sözleşmeyle yapımını üstlendiği bir kısım inşaat işlerini tamamlayarak teslim ettiğini belirterek bakiye bedel alacağını talep etmiş; davalı iş sahibi ise cevabında, işin eksik ve ayıplı yapıldığını, süresinde teslim edilmediğini, kalan işleri dava dışı kişilere tamamlattıklarını, toplamda 168.000,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek asıl davanın reddine; karşı davasında ise, eksik ve ayıplı işler bedeli ile, eksik ve ayıpları gideren 3.kişi firmalara yapılan ilave ödeme ve giderlerin tahsili, davalı personelinin fazladan kullanılan otel odaları işin konaklama bedeli, işin süresinde bitirilememesi nedeniyle uğranılan zarar ile davalı adına kalıpçıya ödenen bedelin istirdatı; birleşen davada ise, asıl dava ile talep edilen alacak kalemleri yönünden faiz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davacı-karşı davalı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.Davacı-karşı davalı yüklenici vekili istinaf talebinde özetle, mahkeme kararının uzman olmayan hukukçu bilirkişi görüşüne dayandırıldığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davalı tarafça ödeme iddiasının ispatlanamadığını, davalının iddia ve savunmalarının hukuka aykırı bir şekilde kabul edildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın kabulüne, karşı ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında davalıya ait Gölbaşı’nda bulunan otel tesisinde bir kısım inşaat işlerinin yapılması konusunda eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı yüklenici bakiye bedel talebinde bulunmuş, davalı iş sahibi ise cevabında, işin eksik ve ayıplı ifa edildiğini, süresinde teslim edilmediğini ve ödemenin yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiş; karşı davada ise, eksik ve ayıplı işler bedeli ile alacak ve tazminat talebinde bulunmuş, birleşen davasında da, karşı davada talep edilen alacak kalemleri yönünden faiz istemiştir.Mahkemece keşfen alınan bilirkişi heyet raporu hükme esas alınarak, davacı yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin 136.458,61 TL olduğu, davalı tarafça yapılan ödemeler toplamının ise 160.000,00 TL olduğu belirtilerek davalı iş sahibinin 23.541,39 TL alacaklı olduğundan bahisle asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davaların kabulü ile, 10.000,00 TL’sine 18.06.2013 tarihinden, 13.541,39 TL’sine ise 05.02.2018 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle toplam 23.541,39 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınıp, davalı-karşı davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.İstinaf itiraz sebepleriyle sınırlı yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki uyuşmazlık karşı davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davalı-karşı davacı tarafça yapılan ödemelere ilişkindir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda zamanaşımını süresi kural olarak 5 yıl olup, bu süre yine kural olarak işin teslim edildiği tarihten başlar. Karşı davayla eser sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklar talep edilmiş olmakla, sözleşme (2012) ve davaların açılış tarihlerine ( 2013 ) göre bu davaların süresinde açıldığının kabulü gerekir. Diğer bir husus ise; davalı-karşı davacı iş sahibi tarafından yapılan ödemelere ilişkindir. Davacı taraf iddia edilen ödeme tutarlarına itiraz etmeden 10.000,00 TL elden ödemenin ispatlanamadığını, çekle yapılan 130.000,00 TL ödemeden 105.000,00 TL’sini kabul ettiğini ve ancak 25.000,00 TL’sinin ise bir başka işe karşılık aldığını, banka havalesi ile yapılan 20.000,00 TL’lik ödemenin ise hesaba geçmediğini iddia etmiştir. Dosya arasında yer alan imzası ve çeriği inkar edilmeyen “tutanak” başlıklı tarihsiz belgede davacı şirketin sözleşmeye konu Gölbaşı işleri için 10.000,00 TL’yi elden aldığı anlaşılmaktadır. Davacı çekle yapılan ödemeyle ilgili olarak bunun 25.000,00 TL’sinin bir başka iş karşılığı verildiğini iddia etmiş olmakla ispat yükünün yer değiştirerek davacıya geçtiğinin kabulü gerekir. Davacı tarafça bu savunmasıyla ilgili bir belge sunulmadığı gibi dava dilekçesi ve delil listesinde de ayrıca ve açıkça yemin deliline de dayanılmadığının anlaşılmasına göre bu iddiasının da kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Banka havalesi ile yapılan 20.000,00 TL’lik ödemenin şirket hesabına geçmediği ileri sürümüş ise de dosyada yer alan banka dekontu ve bilirkişi raporuna göre bu ödemenin de yapıldığı anlaşılmış olup, aksi yönündeki savunma da yasal delillerle kanıtlanamamıştır.Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yüklenici vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2018 tarih ve 2014/1653 Esas, 2018/219 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yüklenici vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden asıl davada alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 18,50-TL istinaf karar harcının davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden karşı davada alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 18,50-TL istinaf karar harcının davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden birleşen dava için alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcının davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yükleniciden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5-Davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yüklenici tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı-karşı ve birleşen davalarda davalı yüklenici yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.