Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1623 E. 2018/1239 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1623
KARAR NO : 2018/1239
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2018 (İstinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2018/29 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit- istirdat
TALEP KONUSU: İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 03/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında 11/10/2017 tarihinde Bartın ili, Bartın Safranbolu devlet yolunda, kirazlıköprü baraj varyantı yolu ikmal inşaatı köprü oto korkuluk işi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre işin konusunun köprü otokorkuluklarının imalatı ve işçiliğinin yapılması olduğunu, davalı şirkete işyeri teslimi yapılmadan 2 adet 266.000,00-TL miktarında çek tanzim edilip tahsilat makbuzu alınarak verildiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü 15. Bölge Müdürlüğü’nün adı geçen korkulukların imalatı için öngördüğü birim fiyat ile muhatap ile yapılan sözleşmede belirtilen birim fiyatlar arasında yarıya yakın fark olduğunun anlaşıldığını, bu sebeple Karayolları Genel Müdürlüğü 15. Bölge Müdürlüğü korkuluk imalatını müteahhide yaptırmaktan vazgeçip kendi olanakları ile yaptırmaya karar aldığını, bu hususun muhatap şirkete bildirildiğini, davalı şirkete verilen çekler karşılıksız kalıp iadesi gerektiğinden, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin uygulanma alanı ortadan kalktığından davanın kabulü ile sözleşme gereğinin yerine getirilmesine karşılık verilen 266.000,00-TL borcun olmadığının tespiti ile, verilen 2 adet çekin iadesine, olmadığı takdirde 266.000,00-TL alacağın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ayrıca vadesi gelmemiş olan çeklere ödeme yasağı konulmasını ve alacağın temini açısından davalının menkul ve gayrimenkul malları üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir.
Bu talep üzerine tensip tutanağı 10 ve 11 nolu maddelerinde ilk derece mahkemesi; “davacının vadesi gelmeyen çekler için istirdadı kapsamında ödeme yasağı konulması talebi açısından yapılan değerlendirmede; çeklerin davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir sözleşme ve teslim tutanağının bulunmaması, çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle red edilen talep yönünden kararın, taraflara tebliğinden itibaren HMK.nun 391-(3) maddesi uyarınca (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere; davacı vekilinin ödeme yasağı talebinin reddine,
Alacağın temini açısından davalının menkul ve gayrimenkul malları üzerine tedbir konulması talebi açısından; davalının menkul ve gayrimenkul mallarının uyuşmazlık konusu olmaması, bahsedilen çeklerin vadelerinin dolması ve karşılıksız çıkması nedeniyle davacının doğmuş ve doğacak bir zararının bulunmaması nedeniyle red edilen talep yönünden kararın, taraflara tebliğinden itibaren HMK.nun 391-(3) maddesi uyarınca (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere; bu talebinde reddine,” karar vermiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu gerekçeli ara kararında; “davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddire, davacı vekilinin ödeme yasağı talebinin reddine dair karara yaptığı itirazın kabulü ile çek bedelleri olan 266.000,00 tl nin % 15 i ( 39.900 tl) oranında teminat yatırıldığı takdirde çekler üzerine ödeme yasağı konularak bu hususta ilgili bankaya yazı yazılmasına,” dair karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Her ne kadar istinaf dilekçesinde davacı taraf tensip tutanağı 10 ve 11. maddesinde belirtilen red kararlarının kaldırılmasını talep etmiş ise de, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma tarihi 30/01/2018 olup, yerel mahkeme bu dilekçeyi itiraz olarak kabul etmiş, 01/03/2018 tarihli gerekçeli ara kararında “davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı vekilinin ödeme yasağı talebinin reddine dair karara yaptığı itirazın kabulü ile çek bedelleri olan 266.000,00 tl nin % 15 i ( 39.900 tl) oranında teminat yatırıldığı takdirde çekler üzerine ödeme yasağı konularak bu hususta ilgili bankaya yazı yazılmasına” dair karar vermiştir.
Daha sonra Dairemizin 12/04/2018 tarihli geri çevirme kararında, 18/01/2018 tarihli tensip zaptındaki 10 ve 11. maddelerindeki red kararların gerekçeli olarak yazılmadığı belirtilerek, dosyanın usulüne uygun gerekçeli ara kararı yazılmak üzere mahalline geri çevrilmesine karar verildiği görülmüştür. Dairemizin geri çevirme kararı üzerine, istinaf incelemesine konu 13/09/2018 tarihli gerekçeli ara kararı yazılmıştır.
Davacı tarafın talebi, davalı tarafın menkul ve gayrimenkul malları üzerine tedbir konulmasına ilişkin olup; ihtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Bu itibarla yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2018 tarih ve 2018/29 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 03/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.