Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1595
KARAR NO : 2021/209
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI : 2015/26 Esas, 2018/168 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, bakiye bedel alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı taşeron, davalı ile yapılan 23.05.2012 tarihli anlaşma ve sonrasında imzalanan 17.10.2012 tarihli Ek sözleşme uyarınca davalının yüklenici olarak üstlendiği projede kompozit deck kaplama işinin kendisi tarafından yapıldığını, işi sözleşmesine uygun olarak tamamlayıp teslim ettiği halde davalının bakiye bedeli ödemediğini, bu kez tahsili için yapılan takibe de davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini iddia etmiş; davalı iş sahibi yüklenici ise, talep edilen bedeli işin teminatı olarak uhdesinde tuttuklarını, işin ayıplı yapıldığını, borçlarının olmadığını savunmuştur. Mahkemece yargılama sırasında keşfen yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora itibar edilerek, nefaset gerektiren eksik ve kusurlu imalat bedelinin takip tutarından fazla olduğu belirtilerek davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı taşeron şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, işin sözleşmesine uygun yapıldığını, yapılan işe ve kullanılan malzemeye davalı tarafından onay verildiğini, davalı tarafça ayıp ihbarında bulunulmadığını, fatura ve ihtarlara itiraz edilmediğini, tespit raporunun işin tesliminden 1,5 yıl sonra alındığını, hakkaniyet indirimine ilişkin faturanın dava açıldıktan sonra düzenlendiğini ve müvekkili tarafından iade edildiğini, asıl iş sahibi … tarafından dahi herhangi bir ihbar yapılmadığını, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını belirterek davanın kabulünü istemiştir.Taraflar arasında kompozit deck kaplama yapım işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davaya konu takiple bakiye bedel alacağını istemiş; davalı ise, talep edilen bedeli hakkaniyet indirimi karşılığında işin teminatı olarak tuttuklarını belirtmiştir. Sözleşmenin varlığı ile takiple talep edilen alacağın varlığı ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, ayıbın varlığı ve niteliği ile miktarı, tutarı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır. Bilirkişi raporunda, işin 15.11.2012 geçici kabul itibar tarihide teslim edildiği, sözleşmede ve ek anlaşmada kullanım hatası hariç diğer kusurlar ve kullanılan malzemeler yönünden garanti verildiği, davacının 25.02.2014 tarihli ihtarla takip konusu bedelin tahsilini istediği ve bunun üzerine davalı tarafça 04.04.2014 tarihinde yaptırılan tespit sonucu belirlenen ayıpların işlere ilişkin raporun davacıya tebliğ edildiği, tespit raporundaki belirlemelere katıldıklarını, raporda belirtilen ayıplı işlerin kullanılan malzeme ve montaj hatalarından kaynaklandığı, davalının bu işin fenni kurallarına uygun yapılmasındaki sorumluluğu da gözetilerek %6 hakkaniyet kesintisi yapılması gerektiği belirtilerek 32.675,67 TL nefaset bedeli belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece usulünce belirlenen nefaset bedelinin talep edilen alacak tutarından fazla olduğu belirtilerek davanın reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı şirket vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2018 tarih ve 2015/26 Esas, 2018/168 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 02/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.