Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/158
KARAR NO : 2019/914
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
NUMARASI : 2013/175 Esas, 2017/761 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 12/07/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl davada davacılar … Adi Otaklığı, …ve …vekili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından açılan Büyükçekmece Havzası Müteferrik Atıksu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı İşinin müvekkillerinin oluşturduğu adi ortaklığa verildiğini, müvekkillerinin işin bir kısmını 17.12.2010 tarihli sözleşme ile davalı şirkete verdiğini, davalının işi süresinde tamamlamadan iş sahasını terk ettiğini, davalının üstlendiği 10.000.000,00 TL bedelli işin yaklaşık 2.000.000,00 TL kısmını yaptığını, davalının işi aksattığını, müvekkilinin idari para cezalarına maruz kaldığını, davalının iş sahasındaki işçileri şantiye dışına çıkardığı halde primlerini müvekkiline ödettiğini, bunun üzerine davalının dosyasının kapatılması için 31/10/2011 tarihinde SGK’ya başvurduğunu ve sözleşmeyi feshettiklerini, müvekkilinin zararları için düzenlediği 1.187.360,77 TL fatura bedelinin ödenmediğini, icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, sonrasında talep sonucunu ıslah ederek, 15/06/2012 tarihli faturadan kaynaklanan 1.187.360,77 TL alacağın ve 15/06/2012 – 26/06/2012 tarihleri arasında işlemiş olan 4.098,83 TL faiz alacağının 29/06/2012 tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davalı … Malz.San.ve Tic.Ltd.Şti vekili, sözleşme gereğince müvekkilinin … Tic.AŞ’den boru aldığını, davacıdan ödeme istenmesi üzerine başka iş verilmeyeceğinin belirtildiğini, verilen işin 31/10/2011 tarihinde bitirildiğini, şantiyeyi davacıya 153.400,00 TL bedelle devrettiklerini, boruları da 27/06/2011 tarihli 71.907,43 TL fatura düzenleyerek davacılara devrettiğini, elindeki malzemeleri tutanakla teslim ettiğini, SGK’ya 03/11/2011 tarihli iş yeri kapanış dilekçesi sunduğunu, davacının 15/12/2011 tarihli ihtarla “sözleşmeye aykırılık ve iş sahasının terk edilmesi” gerekçesiyle sözleşmeyi feshettiğini, davacıların Subor’dan almaları gereken boruların bedelini müvekkilinden istemesinin haksız olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan GİS (işsonu) projelerinin İSKİ tarafından onaylandığını, bölgeye ait işin kesin hesabının yapılıp idarenin davacılara paralarını ödediğini, müvekkilinin 06/01/2011 – 31/10/2011 arasında yaptığı işlerin toplam tutarının 1.951.677,09 TL, müvekkiline ödenen bedelin ise 1.151.563,42 TL olup, müvekkilinin halen 800.113,67 TL + KDV alacağı bulunduğunu, yargılama sırasında müvekkilinin borcunun çıkması halinde takas mahsup talebinde bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/847 Esas, 2016/427 Karar sayılı dosyasında davacılar … Adi Otaklığı, …ve …vekili, feshedilen sözleşme kapsamı dışında boru satışı konusunda yapılan anlaşma uyarınca 71.907,43 TL CTP boru bedelininin davalıya 27/06/2011 tarihli fatura karşılığında ödenmesine rağmen boruların teslim edilmediğini, bunun üzerine 24/05/2012 tarihli ihtarla davalıya 23/05/2012 tarihli iade faturası gönderildiğini, davalının bu faturayı iade ettiğini ileri sürerek, 71.907,43 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf reddini savunmuştur. Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/660 Esas Ve 2015/473 Karar sayılı dava dosyasında davacı … AŞ vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin 5 adet hakediş raporu düzenlediğini, davalıların 6 nolu hakedişi imzalamadığını, müvekkilinin 1.951.677,09 TL iş yaptığını, davalılarca 1.151.563,42 TL ödendiğini, davalılardan 800.113,67 TL+ KDV tutarında alacağı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 800.113,67 TL + KDV alacağının 01/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise, davacının toplam 1.699.104,76 TL imalat yaptıktan sonra işyerini terkettiğini, davalı tarafından müvekkili adına düzenlenen 5 hakediş bedelinin 1.151.563,42 TL+KDV,…şirketi adına düzenlenen 2 hakediş bedelinin 547.442,34 TL + KDV olmak üzere toplam 1.699.104,76 TL + KDV bedelin davacıya ödendiğini, ana sözleşmede idarece uygulanan hakediş kesintisi nedeniyle ilk 2 + 5 hakedişten kalan brüt alacağının 252.572,33 TL + KDV olduğunu, ancak bu rakamın idare tarafından onaylanan GİS’lere göre 6 nolu kesin hakedişe konu 243.908,52 TL+KDV olarak belirlenen miktardan, 8.780,71 TL KDV tevkifatı, 51.074,72 TL idare malı malzeme kesintisi, 20.650,00 TLşantiye bedeli bina kesintisi, 147.500,00 TL sözleşmenin 10-p maddesi gereği kesin hesap hazırlanması kesintisi, 71.907,43 TL teslim edilmeyen CTP boru bedeli, 4.964,39 TL Hayırlı sokak İdare Malı malzeme bedeli, 39.825,00 TL Hayırlı sokak kanal yenileme bedeli ile, 1.187.360,77 TL işin yarım bırakılması nedeniyle sözleşmenin 9/G maddesi gereğince sözleşmenin feshinden doğan 15/06/2012 tarihli fatura bedeli olmak üzere toplam 1.532.063,02 TL miktarındaki kesintilerin düşülmesi halinde davacının müvekkillerine 1.244.250,97 TL borcu bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davada davalı … firmasınca düzenlenen 1.974.467,87 TL tutarlı faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 12.05.2011 tarihli 2.229,89 TL, 23.05.2012 tarihli 71.907,43 TL ve 15.06.2012 tarihli 1.187.360,77 TL tutarındaki faturaların davalı kayıtlarında bulunmadığı, söz konusu farkın davalının işi bırakması nedeni ile üçüncü kişilere yaptırılan işlerin bedelleri ile idarenin kesin hak edişinde yer alan tutara ilişkin olduğunun belirtildiği, yazışmalarda taşeronun imalatlarla ilgili geciktiğini ifade eden, taşeronun uyarılmasını gerektiren mahiyette, davacıların zor duruma düştüklerini veya ceza kesilmesine neden olacak bir uygulamaya maruz kaldıklarını gösteren bir belgenin dosyada olmadığı, iş programının çok gerisinde kalınmadığı, davalının sözleşmesinin feshedilerek davacıların işi yetiştirebilmesi için …İnşaat ve … İnşaat isimli iki ayrı taşeronla yeni sözleşmeler yapmış olmasının gerekçelerinin yeterli olmadığı, buna göre davacının davalıya taahhüt ettiği işleri diğer taşeron şirketlere yaptırdığı anlaşılmakla davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı bir sebebinin bulunmadığı, şantiye bedeli bina kesintisi dava dışı diğer alt taşeronlara bu miktarın ne kadar yansıtıldığına dair bir belgenin dosyada olmaması, yine Hayırlı Sokak idare malı Malzeme bedeli ve kanal yenileme bedeliyle ilgili sorumluğun davalıya ait olup olmadığının tespit edilmediği anlaşıldığından asıl davanın reddi gerektiği, birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/847 esas sayılı dosyası yönünden, CTP borularına ilişkin teslim tutanaklarına göre iade edilen 1.255,80 TL boru bedeli düşüldüğünde davacının 70.651,63 TL alacaklı olduğu, ancak boruların davacıya teslim edilmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabul ve kısmen reddi gerektiği; birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/660 esas ve 2015/473 karar sayılı dosyası yönünden, davacı tarafça bakiye 800.113,67 TL + KDV hakediş alacağının tahsilinin istendiği, davalı … firmasınca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderilen 04/06/2012 tarihli yazıda 17/05/2012 tarihli ihtarla davalılardan istenen bakiye 252.572,33 TL + KDV bedelin ödenmediğinin belirtildiği, bu alacaktan 32.692,00 TL kesinti yapılması gerektiği, buna göre KDV dahil 259.458,78 TL alacak yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği gerekçeleriyle, asıl davanın reddine; birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/847 sayılı dosyası yönünden, davanın kısmen kabulü ile, 70.651,63 TL’nin 27/06/2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/660 sayılı dosyası yönünden, davanın kısmen kabulüne, 259.458,78 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Asıl davada ve İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/847 Esas sayılı dosyasında davacılar… Adi Otaklığı, …ve …vekili istinaf dilekçesinde, davalının işi süresinde bitirmediğini, yavaşlattığını ve işi terk ettiğini, müvekkilinin işi daha fazla maliyetle tamamlattığını, asıl davanın reddedilmesinin ve sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığına dair kabulün hatalı olduğunu, dinlenen tanık beyanlarının yeterince irdelenmediğini, şantiye günlük defterlerinin yok sayıldığını, birleşen 2015/660 esas sayılı dosyada ise davalının 800.000,00 TL alacağı olmadığını, idare ambarından alınan malzemelerin ve şantiye binalarının müvekkilinden kesildiğinin dikkate alınmadığını, kusurlu işlerin taşerona yansıtılacağına dair hükmün dikkate alınmadığını,… İnşaata yaptırılan kusurlu işler için 44.789,39 TL’nin kesin hesap hakedişinde davalıya fatura edildiğini, kök rapora itiraz edildiğini, aynı heyetten ek rapor alınmasının hatalı olduğunu, sunulan delillerin incelenmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, 2013/175 esas ve 2015/660 esas sayılı dosyalar yönünden talep doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Asıl dava davalı ve birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/660 Esas Ve 2015/473 Karar sayılı dava dosyasında davacı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde, asıl davanın reddinin yerinde olduğunu, birleşen 2015/660 esas sayılı dosya yönünden, imzasız 6 nolu hakedişte belirtilen 1.951.677,09 TL’nin müvekkiline ödenmediğini, müvekkiline ödenen 1.151.563,42 TL’nin mahsubu halinde halen müvekkilinin 800.113,67 TL + KDV tutarında alacağının bulunduğunu, müvekkilinin yaptığı işin İSKİ tarafından da onaylandığını, taraflar arasındaki ihtilaflar ve müvekkilinin alacağına yapılan itirazlar nedeniyle bugüne kadar fatura düzenlenemediğini, birleşen 2015/847 esas yönünden, müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini, haksız olarak sözleşmenin feshedilip, işten el çektirildiğini, müvekkilinin dava konusu boruları davacı-karşı davalı için satın aldığını, sözleşme feshedilmemiş olsaydı bu boruların davacı adına kullanılacağını, bu gerçekleşmediğinden müvekkilinin zarara uğradığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının itiraz edilen kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, mahkemece asıl davada davanın reddine, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmenin yüklenici ortaklık tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşme feshedilmesine rağmen, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tüm yönleriyle değerlendirildiği bir kesin hesap yapılmamıştır. Mahkemece bilirkişi raporu alınmış ise de, söz konusu raporda sözleşmenin feshi nedeniyle taraflar arasındaki kesin hesap çıkarılıp, tarafların davalardaki talepleri de göz önüne alınarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemece, bilirkişi kurulundan bu konuda ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, tarafların diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf taleplerinin usul yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. Bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Tarafların diğer istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin, istinaf taleplerinin usul yönünden KABULÜNE,
2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2017 tarih, 2013/175 Esas, 2017/761 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.