Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1571 E. 2021/174 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1571
KARAR NO : 2021/174
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2018
NUMARASI : 2016/273 Esas, 2018/540 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, bakiye bedel alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali; karşı dava ise, ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece her iki davanın kabulüne dair verilen karar davalı karşı davacı tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ile yapılan anlaşma gereği davalı tarafından tedarik edilen ipleri kullanarak fason kumaş örme işini yaptığını, ödenmeyen bakiye bedelin tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafça haksız itiraz edildiğini; davalı karşı davacı iş sahibi ise, kumaşların ayıplı üretildiğini belirterek asıl davanın reddine karşı davasında ise ayıplı işler bedelinin tahsilini istemiştir.Mahkemece tarafların ticari defterleri ve imalatı yapılan kumaşlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora itibar edilerek, imalatı yapılan kumaşlardan bazılarının üretim hatasından bazılarının ise davalı tarafından verilen ipliklerden dolayı ayıplı imal edildiği, dava konusu kumaşların ayıplı yapılmasında davacı yüklenicinin %67 oranında kusurlu olduğu, ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu ve süresinde ayıp bildiriminin yapıldığı, birbiri ile örtüşen taraf ticari defterlerine göre davacı yüklenicinin takip tutarı kadar alacaklı olduğu, davalı adresinde bulunan ve tüm kumaşları temsil edecek şekilde rastgele seçilen kumaş topları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kumaşlarda enine-boyuna çizgi ve enine likra görüntüsü şeklinde ayıplar bulunduğu belirtilerek davalı karşı davacı iş sahibinin talep edebileceği ayıplı işler bedelinin 16.406,18 TL olduğu belirtilerek asıl davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak karşı davanın 12.000,00 TL üzerinden kabulüne dair verilen karar davalı karşı davacı iş sahibi tarafından istinaf edilmiştir.Davalı karşı davacı iş sahibi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, işin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle yüklenicinin bedel talebinde bulunamayacağını, iplerin ayıplı olmasıyla ilgili kendilerine kusur ihbarının yapılmadığını, kusur durumu gözetilmeden zararın hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.Taraflar arasında kumaş imalatını konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacı yüklenicinin takip tutarı kadar alacaklı olduğu çekişmesizdir. Davalı karşı davacı, davacı yüklenicinin alacağını kabul ederek zararının bundan daha fazla olduğunu belirterek asıl davanın reddi ile karşı davayla talep edilen ayıplı işler bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece alınan rapora itibar edilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, ediminin kusurlu ifa edilmiş olması halinde yüklenici tarafından bedel talebin de bulunup bulunulmayacağına ilişkindir. Tarafların örtüşen ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayıplı ürünler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi kumaşların tümü görülmeden rastgele seçilen bazı kumaş toplarının ışıklı kumaş kalite kontrol makinesine takılarak incelendiği dosya içeriği ile sabittir. Dava ve sözleşmeye konu tüm ürünler ayrı ayrı incelenip değerlendirilmeden rastgele seçilen bazı kumaşlar üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen rapor eksik incelemeye dayalı olup hükme esas alınamaz.Açıklanan nedenlerle, mahkemece rastgele seçilen ürünler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen eksik incelemeye dayalı rapora itibar edilerek karar verilmiş olması hatalı olup sair istinaf sebepleri incelenmeksizin mahkeme kararının belirtilen nedenle ortadan kaldırılarak ayıplı olduğu iddia edilen kumaş ürünlerin tümü üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak alınacak ek raporla sonucuna uygun yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2018 tarih ve 2016/273 Esas, 2018/540 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl dava için alınması gereken 1.779,27 TL istinaf karar harcından davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 333,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.445,65 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Karşı dava için alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 26/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.