Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1562 E. 2021/310 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1562
KARAR NO: 2021/310
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2018
NUMARASI: 2014/436 Esas, 2018/17 Karar
ASIL DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak, Tazminat
BİRLEŞEN İSTANBUL 32. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN
2013/233 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler bedeli ile cezai şart alacağının tahsili, birleşen dava ise, iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece, asıl davada; davanın reddine, birleşen davada; davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkili şirketin Edirne’de bulunan otel inşaatının, otel lobisi, lobi restaurant, lobi cafe, balo salonu, toplantı salonları, teras cafe, hamam spa, fitness salonu, avam peyzaj projesinin hazırlanıp uygulanması, taşeronlara ihale edilişi ve yapılan işlerin denetlenmesi konusunda davalı şirket ile 23/03/2012 tarihinde “Mimari Projelendirme ve Kontrollük Hizmetleri Profesyonel Servis Hizmetleri” başlıklı sözleşme imzanladığını, sözleşmede işin bitim tarihinin 31/07/2012 tarihi olarak belirlendiğini, işin belirlenen tarihte bitirilmemesi halinde gecikilen her gün için 500,00 TL cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak edinimlerini yerine getirmediğini, işin eksik bırakıldığını, bu suretle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin davalıya toplam 135.700,00 TL ödeme yaptığını, işin tamamlanma seviyesi ile eksik ve hatalı işlerin tespiti için taraflarınca Edirne l.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2102/106 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporunda işin tamamlanmadan bırakıldığının tespit edilmesine rağmen davalı tarafça müvekkili aleyhinde icra takibi başlatıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının eksik yaptığı işlerin karşılığı olarak şimdilik 100.000,00 TL alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, HMK’nın 109/2. maddesi gereğince kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin 2. maddesi gereğince müvekkili şirketin ediniminin imalat olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sadece proje hazırlamak ve kontrollük hizmetlerinden ibaret olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme ile belirlenen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca, davacı şirket tarafından dosya halinde verilen çizimler referans alınarak iç mimari proje çizimlerinin hazırlandığını, sözleşmenin 3.4 maddesinde, müvekkili şirket yönünden sorumsuzluk halinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin yapılacak işlerle ilgili teklifleri topladığı, ancak davacının taşeronlarla sözleşme yapma konusunda hassas davranmadığını, davacının birçok taşerona ve müvekkili şirkete yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davaya konu otelin tamamlanarak faaliyet gösterdiği ve işin teslimi noktasında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, işin başından itibaren iş sahibi konumundaki davacının zilyetliğinden çıkmadığını, işin teslim alınmış olmasına rağmen davacı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, sözleşmenin davacı tarafça 19/12/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, tespit dosyası ile hazırlanan raporun, davacı şirketin tek taraflı iddia ve beyanları doğrultusunda hazırlandığını, raporun müvekkili şirketin kontrol ve bazı projeleri hazırlamak dışında görevi olmamasına rağmen imalat görevi varmış gibi hazırlandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/233 Esas Sayılı dosyasına verdiği 06/09/2013 tarihli dilekçesiyle, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre, davalı şirkete 50.000,00 TL bedel karşılığında proje yapılacağı, bu bedelin yarısının sözleşmenin imzalanmasından 30 gün sonra davacı şirketin banka hesabına ödeneceği,geri kalan 25.000,00 TL nin de, işin teslim tarihi olan 31/07/2012 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine bu sözleşme ile, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete uygulama kontrolörlük hizmetleri için 26/03/2012 tarihinden itibaren ayda 15.000,00 TL ücret ödeneceği ve bu ücretin KDV’ lerinin de davalı şirkete ait olacağı hususunda anlaşma sağlandığını, ancak işin davalı şirketin bilgisi dahilinde ve muvafakati ile kararlaştırılan tarihte bitirilemediğini, sonradan sözleşme dışı iş yapılması istenen işler ile birlikte sözleşme ile kararlaştırılan işlerin tamamının son olarak 29/12/2012 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, esasen davalı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen Edirne … Noterliği’nin 31/12/2012 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, bu ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirket bakımından 31/12/2012 kadar yürütüldüğünün, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinin de 31/12/2012 tarihine kadar uzatıldığının anlaşıldığını, ayrıca davalı şirketin şantiye şefi tarafından her hangi bir itirazi kayıt öne sürülmeden imzalanan 16/11/2012 tarihli iş teslim tutanağı ve diğer iş teslim formlarından, davalı şirketin rıza ve onayı ile teslim tarihinin ek işlerle birlikte uzatıldığının açıkça anlaşıldığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin alacaklarının davalı şirket tarafından müvekkilinin bildirilen banka hesabına yapıldığını, 22/03/2012 tarihli sözleşme gereği yapılan işler ile sözleşme dışı yapılan iş bedellerinden Kasım 2012 ayı sonuna kadar ödenmeyenlerin ödenmesi konusunda davalı şirkete Kartal … Noterliği’nin 19/12/2012 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bir sonuç alınamaması üzerine alacaklarının tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/09/2013 tarih, 2013/210 Karar sayılı karar ile, 2013/233 Esas Sayılı davanın istinafa konu eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, 26/02/2017 tarihli bilirkişi kurul raporu karara dayanak alınmak suretiyle, asıl davada; davacının talep ettiği alacağın sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı cezai şart alacağı olduğu, ancak buna ilişkin delil ve belge bulunmadığı gibi imalat uygulamalarında aksaklık ve gecikme olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir ayıp ihbarı veya benzeri belgeye rastlanmadığı, davalının yalnız iç mimari projelerin hazırlanmasından sorumlu olduğu, hakediş düzenleme ve doğrudan taşeronlara ödeme zorunluluğunun iş sahibi davacıya ait olduğu, bu nedenle davalıdan bu yönden bir talepte bulunulamayacağı, birleşen davada; sözleşme dışı işlerle ilgili olarak Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/106 Değişik İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespitler çerçevesinde, 23/03/2012 tarihli sözleşmede davalı-birleşen dosya davacısı şirketin yükümlülüğün proje hazırlanması ve uygulama kontrolörlüğü olarak belirlendiği, taşeron firmalara yapılacak tüm ödemelerin doğrudan iş sahibi tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmede bunun dışında bir alacak bulunmadığı, sözleşmeye göretaşeron şirkete ödenmesi gereken tutarın 25.000,00 x 2= 50.000,00 TL projeler bedeli, 15.000,00 x 4= 60.000,00 TL uygulama kontrol aylık ücreti olmak üzere 110.000,00 TL+ KDV= 129.800,00 TL olarak belirlendiği, bu tutar üzerinden her iki taraf ticari defter ve kayıtları çerçevesinde 64.900,00 TL borç tutarının ödenmediğinin belirlendiği, birleşen dosya yönünden açılan davada dava değeri olarak gösterilen 97.814,98 TL’den davalı … A.Ş’nin sorumlu olduğu, sözleşme dışında yer aldığı halde birleşen dosya davacısı şirkete ödeme yaptırılan 31.968,00 TL’nin iş ve hizmet bedeline ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, sözleşme dışında yapıldığı iddia edilen işlerin tarih, şirket, fatura bilgileri açık ve ayrıntılı şekilde ve özellikle bedellerinin ödendiğine dair kayıtların gösterilmek suretiyle belirtilmediği, dosyaya bir takım onaysız proje çizimleri ibraz edildiği , ancak bu belgelerin davacı lehine delil mahiyetinde değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, davacının mali inceleme çerçevesinde tespit edilen 64.900,00 TL’lik alacağı dışında başkaca alacağı bulunmadığı ve alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, asıl davada; davanın esastan reddine, birleşen İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/233 Esas sayılı davada; davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu 64.900,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı ile davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında imzalanan 23/03/2012 tarihli sözleşmede belirtilen işlerin karşı tarafça yapılmaması üzerine müvekkili şirket tarafından bu işlerin başka firmalara yaptırıldığını, eksik imalatların tamamlanması işinin … Mühendislik, döner kapı yapım işinin … Otomasyon spa merkezi, türk hamamı, fin sauna vb. işlerin ise … tarafından yerine getirildiğini, Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/106 Değişik İş sayılı dosyasına sunulan 04/03/2013 tarihli raporda eksik işlerin tespit edildiğini, karşı tarafın edimini yerine getirmesi için son sürenin 31/07/2012 tarihi iken bu tarihten yaklaşık 7 ay sonra işlerin bitmediğinin tespit edildiğini, tüm işlerin projelerinin çizilmediğinin, idarenin onayına sunulmadığının, işlerin yarım bırakıldığının, standart kaliteye uyulmadığının ve bu işlerin halen tamamlanmadığının tespit edildiğini, yine rapor da belirtildiği gibi taşeron … A.Ş., tarafından yapılması gereken işlerin başka firmalarca yürütüldüğünün tespit edildiğini, Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/32 talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda da eksik bırakılan işlerin sıralandığını, 8 mekana ait (otel lobisi, lobi restorant, lobi cafe, balo salonu, toplantı salonu, teras cafe, hamam ve fitness salonu ve avan peysaj projesi iç mimari projelendirme hizmetleri) iç mimari projelerinin tamamlanmadığının tespit edildiğini, 31/07/2012 tarihinde bitmesi gereken işlerin bitmediğinin, işyerinin açılışının gecikmesinden dolayı iş sahibi firmanın zarara uğradığının taşeron … A.Ş.’nin edimini yerine getirmediğinin belirlendiğini, raporda sözleşmeye göre müvekkili firmanın 57.000,00 TL talep edebileceğinin belirtildiğini, karşı tarafın edimini yerine getirmediği hususunun dosyaya sunulan 2 adet bilirkişi raporunda da belli olduğunu, karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirdiğine, projeyi hazırladığına, ve uyguladığına dair delil ve belge sunamadığını, mahkemenin esas aldığı bilirkişi raporu ve mahkeme kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu, karşı taraf edimini yerine getirmiş olsa idi alabileceği tutarın en fazla 129.800,00 TL olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan miktarın bu kadar olduğunu, işin teslim süresinin 31/07/2012 tarihi olarak kararlaştırıldığını, iş bedelinin, proje bedeli olan 50,000,00 TL+KDV ve uygulama bedeli olarak 60.000,00 TL+KDV olarak toplamda 110.000,00 TL + KDV yani 129.800,00 TL olarak kararlaştırıldığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında taşeron İdemim A.Ş. nin işini yarım bıraktığının, proje hazırlamadığının ve uygulamadığının tespitinin yapıldığını, mahkemece makul bir gerekçe sunulmadan karşı tarafın 22/11/2012 tarihine kadar aylık 15.000,00 TL+KDV alabileceğine şeklinde karar verildiğini, Edirne Belediyesi tarafından 22/11/2012 tarihinde yapı kullanma izin belgesi verildiğini, dekorasyon kısmının yapı kullanma ile ilgili bir durum olmadığını, 22/11/2012 tarihinde yapı kullanma belgesinin alınmış olmasının hiç bir şekilde taşeron … A.Ş.’nin sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğine işaret etmeyeceğini, müvekkili şirket tarafından karşı tarafa toplamda 135.700,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin 5.900,00 TL fazla ödeme yaptığını, mahkemece hukuka aykırı olarak karşı tarafın 200.600,00 TL alacağı olduğu belirtilerek 200.600,00 TL’ den 135.700,00 TL ödemeyi çıkararak sonuçta 64.900,00 TL alacağı kaldığına hükmettiğini, bu kararın tümden hukuka aykırı olduğunu, karşı tarafın edimini yerine getirmediğinin açık olduğunu, hiç ilgisi olmadığı halde yapı kullanma tarihi olan 22/11/2012 tarihi esas alınarak aylık 15.000,00 TL + KDV olmak üzere 8 ay toplamda 120.000,00 TL +KDV alacağa ve proje bedeli olarak 50.000,00 TL+KDV toplamda 200.600,00 TL alacağa hükmedildiğini,davalının açık kusurunun ispatlanmış olmasına rağmen esas davalarının kabulü gerekir iken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca cezai şart alacaklarının bulunduğunu, sözleşmenin ödeme şekli başlıklı 6.maddesinin 3. fıkrasında cezai şart olarak gecikilen her gün için 500,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, cezai şart alacaklarının hesap edilip hüküm altına alınması gerekir iken mahkemece bu konuda bir değerlendirme de yapılmadığını, birleşen İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/233 Esas sayılı dosyasından verilen kararın da haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesiyle, birleşen davanın davalısı olan … şirketinin isteği ve iradesi ile sözleşme dışı birçok işin 3. kişilere yaptırıldığını, bu işlerin yapımında müvekkili şirketin hizmet verdiğini, müvekkili şirketin bu işlerin kontrolörlüğünü yaparak, yapının yüklenici … şirketi tarafından kullanılmaya hazır hale getirilmesini sağladığını,sözleşme dışında 3. kişilere yaptırılan bu işlerin, iş sahibi davalı … şirketinin isteği ve iradesi çerçevesinde, sözleşmelere, şartnamelere ve projeye uygun yapılıp yapılmadığı konusunda davalı … birleşen davanın davacısı müvekkili şirketin görüşleri ve hizmetlerinden yararlanıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeye dahil işlerde olduğu gibi sözleşme dışında yaptırılan bu işleri de yine proje, şartname v.s hususlar çerçevesinde inceleyip denetleyerek görüşlerini ve bu konulardaki raporlarını iş sahibi davalı … şirketine bildirdiğini, sözleşme dışı işlerin olması gerektiği gibi tamamlanması hususlarında hizmet verdiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketin müşavirlik ve uzmanlık hizmetlerinden yararlandığını, davalının sözleşme dışında yapılan 32 kalem işlerin yapılmadığını, bunların yapımında müvekkili şirketin hizmet vererek kontrolörlüğünü sağlamadığını da iddia etmediğini, sözleşme dışı yaptırılan 32 kalem işin denetim ve kontrolörlük hizmet bedeli olan 31.968,00 TL’nin birleşen davanın davacısı müvekkili şirketin banka hesabına ödenmesine ilişkin Kartal 8. Noterliği’nden keşide edilen 19/12/2012 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnameye davacı-birleşen davanın davalısı … şirketi tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, bu suretle temerrüde düştüğünü, bu sebeplerle Borçlar Kanunu’ nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı şirketin sözleşme dışında yapılan 32 kalem işin denetim ve kontrolörlüğünün hizmet bedelleri tutarı olan 31.968,00 TL’ yi Borçlar Kanunu’ nun 77. ve 117. maddelerine göre müvekkili şirketine ödemekle yükümlü olduğunu, birleşen dava yönünden sözleşme dışında yapılan işler bedeli olan 31.968,00 TL bakımından mahkeme kararının hatalı olduğunu, ayrıca, sözleşmeye bağlanmış olan ve iş sahibi … şirketi tarafından kararlaştırılan sürede, ihtara rağmen ödenmeyen bu borçların likit ve kesin tutarlı olmasına rağmen, müvekkili şirketinn icra inkar tazminatı talebinin de mahkemece reddedilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Taraflar arasında 23/03/2012 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile asıl davada davacı şirket taşeron sıfatıyla, davalının yapımını yüklendiği Edirne İli’ndeki … Oteli’nin lobi, restorant, cafe, balo salonu, toplantı salonları, teras cafe, hamam, SPA ve fitness salonu, avam peysaj projesinin hazırlanıp uygulanması, teşeronlara ihale edilişi ile işlerin denetlenmesi işini üstlenmiştir. Sözleşmenin “sözleşmenin konusu” başlıklı 1.maddesinde, sözleşmenin konusunun, yüklenicinin talebi üzerine kaba inşaatı tamamlanmış olan … Oteli’nde sözleşmede belirtilen mekanların, iç mimari projelerinin alınan ruhsata ve binanın durumuna uygun olarak hazırlanması ve projeye uygun olarak yaptırılmasının ve uygulanmasının kontrolü hizmeti olduğu açıklanmıştır. Sözleşmenin “proje grubunun yükümlülükleri” başlıklı 2.1. Maddesinde, davacının yükümlülükleri; Otel lobisi, lobi restaurant, lobi cafe, balo salonu, toplantı salonları, teras cafe, hamam spa ve fitness salonu, avam peyzaj projesinin etaplar halinde hazırlanıp uygulanmak üzere taşeronlara ihale edilmesi olarak belirlendiği, belirtilen mekanlar dışında kalan işlerin ayrıca değerlendirileceği, 2.2. Maddesinde, yukarıda maddelendirilen mekanların uygulama işlerinin taşeronlara ihale edilmesi ve taşeronlarca yapılan işin projeye uygunluğunun kontrolü, 2.2.2.maddesinde, bodrum katta bulunan ana restaurant mutfağının uygulama işlerinin kontrolü olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin “işverenin yükümlülükleri” başlıklı 3.4.maddesinde, farklı bir işi farklı tüzel kişiliği ile yapacak olan taşeronun hizmetleri ve karşılığında karşılaşılacak her türlü maddi-manevi yükümlülüklerin taşeron tarafından üstlenilmesinin, yüklenici tarafından sağlanacağı, taşeron hizmetlerine ait hiçbir hukuki ve/veya mali sorumluluğun davacı proje grubuna atfedilemeyeceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin “projelendirme ve uygulama kontrollük süresi” başlıklı 4.1.maddesinde, sözleşmede listelenen mekanların projelendirme sürelerinin 5 hafta olduğu düzenlenmiş, 4.3.maddede, uygulama işlerinin teslimi için belirlenen süre 31/07/2012 tarihi olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin “işin bedeli” başlıklı 5.1. maddesinde, iç mimari proje bedeli olarak 50.000,00 TL’ nin proje grubuna ödeneceği, 5.2. maddesinde, uygulama ve kontrollük hizmetleri için aylık 15.000,00 TL ödeneceği, söz konusu bedellere KDV ve diğer harçların dahil değil olmadığı düzenlenmiştir. Sözleşmenin “ödeme sekli” başlıklı 6.1.maddesinde, proje bedelinin avans olan 25.000,00 TL+KDV’sinin sözleşmenin imzasına müteakkip 30 gün içerisinde Proje Grubunun belirtilen hesabına ödeneceği, 6.2. Maddesinde, bakiye proje bedeli olan 25.000,00 TL+KDV’nin 31/07/ 2012 tarihinde işin teslimi sonrasında fatura karşılığında Proje Grubunun belirtilen banka hesabına yatırılacağı 6.3. Maddesinde, işin proje grubu tarafından geciktirilmesi halinde gecikilen hergün için 500,00 TL/gün gecikme cezasının bakiye proje bedeli ödemesinden tenzil edileceği, 6.4.maddesinde, aylık hizmet bedeli olan 15.000,00 TL+KDV’ nin sözleşmenin imzasına istinaden 26/03/ 2012 günü Proje Grubunun belirtilen banka hesabına ödeneceği, 6.5.maddesinde de, bakiye aylık hizmet bedeli ödemelerinin 25/04/2012, 25/05/2012 ve 25/06/2012 tarihlerinde Proje Grubunun belirtilen banka hesabına yatırılacağı kabul ve taahhüt edilmiştir. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı taşeron şirket tarafından, asıl davada davacı yüklenici şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 64.900,00 TL cari hesap bakiyesi ve 31.968,00 TL sözleşme dışı iş bedeli alacağına istinaden 96.868,00 TL asıl alacak, 144,17 TL ihtarname gideri ve 802,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 97.814,98 TL alacağın tahsili için 17/01/2013 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, asıl davada davacı yüklenici şirket tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/106 Değişik İş sayılı dosyasından alınan ve 31/12/2012 tarihli tespit akabinde mimar … tarafından hazırlanan 04/03/2013 tarihli bilirkişi raporunda; ‘’otel lobisi, lobi restaurant, lobi cafe, balo salonu, toplantı salonları, teras cafe, hamam spa ve fitness salonu,avan peyzaj projelerinin çizilmediğini, (tespit isteyen vekilin ve otel çalışanlarının beyanları sonucunda) projelerin idarenin onayına sunulmadığını ve bu mekanların tespit tarihi itibari ile tamamlanmadığını, inşaat faaliyetlerinin sürdüğünü, kusurlu imalatların mevcut olduğunu, yapılan imalatlarda denetim ve kontrollük hizmetleri sonucu aksamaların kusurlu imalatlara yol açtığını ve vasat kalitede uygulamalar ortaya çıktığını belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan mimar …, mali müşavir … ve hukukçu Prof.Dr. … tarafından hazırlanan 26/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; asıl davada; davaya konu işin sözleşmede belirtilen süre sonunda bitirilmediği, gerek taraflar arasında iş bitim tarihi olarak belirlenen süreden çok sonraki tarihlerde düzenlenen bir takım iş teslimtutanaklarının itirazı kayıt olmadan imzalanması ve gerekse Edirne Belediyesi tarafından verilen 22/11/2012 tarihli yapı kullanma izin belgesinden açıkça anlaşıldığı, dosya kapsamında taraflarca imzalanan sözleşme ve 22/11/2012 tarihli iskan belgesi tarihi arasında geçen süre içinde, sözleşme konusu işin projelerinin hazırlanmadığı ve uygulamalarla ilgili kontrolörlük hizmetlerinin yapılmadığı şeklinde ve eksik veya hiç yapılmayan işlerle ilgili ödemelerin davalı taşerona yapıldığı ile ilgili her hangi bir belge bulunmadığı, yine dosya kapsamında işin süresi ile ilgili taraflar arasında düzenlenen herhangi bir süre uzatım belgesi bulunmadığı, işin sözleşme ile belirlenen sürede bitirilmemesi ve meydana gelen gecikmenin tam olarak hangi taraftan kaynaklandığı anlaşılmamakla beraber işveren … tarafından proje grubuna yapılan ve gecikmenin proje grubu olan….Mim.Rekl.Tur.San. ve Dış.Tic. A.Ş’nin sözleşme yükümlülüklerinden kaynaklandığı yönünde herhangi bir ihtar veya benzer bir belgeye de rastlanmadığı, bu nedenle sözleşmenin 6. maddesinin 6.3. şıkkında açıkça “belirtilen işin Proje Grubu tarafından geciktirilmesi halinde gecikilen her gün için 500,00 TL/gün gecikme cezası bakiye proje bedeli ödemesinden tenzil edilecektir.” şeklindeki gecikme cezasının ancak davalı proje grubu olan … İnş. Dek. Mim. Rekl. Tur. San. ve Dış.Tic. A.Ş tarafından kaynaklandığının kesin olarak belgelenmesi sonucunda uygulanabileceği ve dosya kapsamında bu yönde bir bilgi ve belge olmaması nedeniyle Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/32 Talimat dosyasından hazırlanan bilirkişi raporu ile, iş bitim tarihi olarak belirlenen 31/07/2012 tarihli ve Edirne Belediye Başkanlığı’nca verilen 22/11/2012 tarihli yapı kullanma izin belgesi düzenleme tarihi arasında hesaplanan, her gün için toplam 114 gün için 500,00 TL/gün olmak üzere toplam 57.000,00 TL gecikme cezasından davalı …ek.Mim.Rekl.Tur.San.ve Dış.Tic. A.Ş’ nin sorumlu tutulamayacağı, sözleşme gereği davalı İdemim şirketin sadece iç mimari projelerin hazırlanması ve kontrol hizmetlerinden sorumlu olduğu, hakediş düzenleme ve doğrudan taşeronlara ödeme sorumluluğunun ise davacı işverene ait olduğu, uygulama sırasında yapılan işlerle ilgili hakdeşi düzenleme ve taşeronlara doğrudan ödeme sorumluluğunun davacı yükleniciye ait olması nedeniyle davacı şirketin davalı …şirketinden bu yönde bir talepte bulunamayacağı, birleşen davada; dosya kapsamında sözleşme dışı işlerle ilgili olarak 23/03/2012 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılmış bir sözleşme yer almadığı, bu nedenle sözleşme dışı işlerle ilgili olarak talepte bulunulamayacağı, proje bedeli olan 50.000,00 TL+KDV ve 23/03/2012 tarihli sözleşme ve Edirne Belediyesi tarafından verilen 22/11/2012 tarihli yapı kullanma izin belgesi düzenleme tarihi arasında geçen 8 aylık süre içinde (8×15.000,00 TL=120.000,00 TL) yapılan kontrolluk hizmet bedeli olan 120.000,00 TL+KDV’den oluşan toplam 170.000,00 TL+KDV tutarındaki bedelin davacı taraftan talep edilebileceği, mali inceleme sonucunda da, davacı taşeron şirketin 2012 yılına ait defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacı taşeron şirketin imzalanan sözleşme kapsamında aylık hizmet bedeli ve kontrolörlük için kestiği fatura toplam tutarının 200.600,00 TL, gelen banka havale toplamı 135.700,00 TL olduğu,bu hesaba göre davacı İDEMİM şirketinin 64.900,00 TL (200.600,00 TL-135.700,00 TL) alacaklı olduğu, davalı yüklenicinin aylık hizmet bedeli ile kontrolörlük faturalarını 05/11/2012 tarihli, 24203 nolu, 17.700,00 TL bedelli fatura hariç kayıtlarına aldığı, bunların toplamının KDV dahil 182.900,00 TL olduğu, davacı taşerona gönderilen banka havale toplam bedelinin 135.700,00 TL olduğu, buna göre davalının davacıya 47.200,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, Edirne Belediyesi tarafından verilen 22/11/2012 taihli yapı kullanma izin belgesine göre davacı tarafın kestiği 05/11/2012 tarihli faturanın yevmiye kayıtlarında tespit edilmiş olması nedeniyle alacak hakkı doğurduğu, bu nedenle asıl davada davacı taşeronun 64.900,00 TL’yi talep edebileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamındaki belgeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece asıl davada; taraflar arasında imzalanan 23/03/2012 tarihli sözleşmenin “proje grubunun yükümlülükleri” başlıklı 2.1. maddesinde, davalı taşeron şirketin sadece iç mimari projelerin hazırlanması ve kontrol hizmetlerinden sorumlu olduğunun düzenlendiği, hakediş düzenleme ve hakediş bedellerinin doğrudan dava dışı alt taşeronlara ödenmesi sorumluluğunun davacı yükleniciye ait olduğunun ve sözleşmenin 3.4.maddesinde, dava dışı alt taşeron hizmetlerine ait hiçbir hukuki ve/veya mali sorumluluğun davalı taşeron proje grubuna atfedilemeyeceğinin düzenlendiği, işin davalı taşeronun üzerine düşen yükümlülüklerin gereği gibi yapılmamasından dolayı geciktiğine yönelik iddianın ispatlanamadığı, dava dışı taşeronlar tarafından yapılması gereken işlerin geciktirilmesi nedeniyle işin tesliminde gecikme yaşandığı ve işin tesliminde itirazi kayıt konulmadığı gibi, iş teslimi öncesinde işin geciktiği yönünde davalı taşeron şirkete uyarı yazısı gönderilmediği gerekçeleriyle, cezai şart alacağı ile eksik iş bedelinden davalı taşeronun sorumlu olmayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Birleşen davada da; mahkemece denetime elverişli 26/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak, dosya kapsamında sözleşme dışı işlerle ilgili olarak 23/03/2012 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılmış bir sözleşme yer almadığından davacı taşeronun sözleşme dışı işlerle ilgili olarak talepte bulunamayacağı, davacı taşeron şirketin imzalanan sözleşme kapsamında aylık hizmet bedeli ve kontrolörlük için kestiği fatura toplam tutarının 200.600,00 TL, davalı yüklenici tarafından davacıya gönderilen banka havale ödemesi toplam tutarının 135.700,00 TL olduğu, davalı yüklenicinin aylık hizmet bedeli ile kontrolörlük faturalarını 05/11/2012 tarihli, 24203 nolu, 17.700,00 TL bedelli fatura hariç kayıtlarına aldığı, bunların toplamının KDV dahil 182.900,00 TL olduğu, davacı taşerona gönderilen banka havale toplam bedelinin 135.700,00 TL olması karşısında, davalının davacıya 47.200,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, bu tespit gereğince davacı taşeronun kontrolörlük hizmetini yapı kullanım belgesi verilme tarihine kadar sürdürdüğünün anlaşıldığı, nitekim davalı yüklenicinin istinaf dilekçesinde davacı taşeronun kontrolörlük hizmeti verdiğini belirttiği, Edirne Belediyesi tarafından verilen 22/11/2012 taihli yapı kullanma izin belgesine göre, davacı tarafın kestiği 05/11/2012 tarihli, 17.700,00 TL bedelli faturanın yevmiye kayıtlarında tespit edilmiş olması nedeniyle bu miktar yönünden de alacak hakkının oluştuğu, bu suretle davacı taşeron tarafından kesilen 200.600,00 TL fatura bedelinden, davalı yüklenici tarafından yapılan ve ihtilaf konusu olmayan 135.700,00 TL’lik ödemenin düşülmesi suretiyle davacı taşeronun alacağının 64.900,00 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile takip konusu alacağın varlığı noktasındaki uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve likit bir alacak olmadığından, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2018 tarih ve 2014/436 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davacı … Ltd. Şti’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Birleşen davada davalı tarafça yatırılması gereken 4.433,31 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 1.072,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.360,86‬ TL harcın birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Birleşen davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 545,90 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 486,60 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde birleşen davada davacı …’ne İADESİNE, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.