Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1561 E. 2018/1198 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1561
KARAR NO : 2018/1198
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2017/629 Esas, 2018/330 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmede tahkim şartı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dava iş bedelinin tahsili istemiyle yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davalı cevap dilekçesinde; taraflar arasında 10.04.2017 tarihli yazılı sözleşmenin bulunduğu ve sözleşmenin D bendine göre de taraflar arasında çıkacak uyuşmazlığın tahkime tabi olduğunu belirterek tahkim itirazıyla birlikte davacının sözleşmeye aykırı davrandığı eksik ve ayıplı ve süresinde edimini ifa etmediğini, bu nedenle davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuştur.
Mahkemesince; taraflar arasındaki 10.04.2017 tarihli sözleşme kapsamında tahkim şartı bulunduğu belirtilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf talebinde; davalı savunmasında belirtilen ve mahkemesince hükme esas alınan 10.04.2017 tarihli sözleşme kapsamındaki ürünlerin imal edilerek davalıya teslim edildiği, davaya konu yapılan icra takibinin ise bu sözleşme kapsamında ve sözleşmede belirtilen ürünlere ilişkin olmadığı, bu nedenle davaya konu uyuşmazlığa ilişkin tahkim şartını içerir yazılı bir sözleşme bulunmadığını belirterek mahal mahkemesi kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur.
Davacı yüklenici tarafından Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasıyla yapmış olduğu takibe ilişkin, dosyada mevcut icra dosyası fotokopi belgelerinin incelenmesinde, davacı tarafça 21.06.2017 takip tarihi itibariyle 25.05.2017 tarihli faturaya dayalı 26.869,45 TL asıl alacak talebiyle icra takibinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Yine dosyadan mevcut davalı sevk irsaliyeleri ile davacıya fason dikim için 05.05.2017 tarihinde 3270 ve 3762 adet … model ve 11.05.2017 tarihli 567 adet aynı model kumaşın sevk irsaliyesi ile teslim edildiği (Toplam 7599 adet), davacı tarafça 25.05.2017 tarihli sevk irsaliyesi ile 3 adet dikilmeden iade kaydıyla 7596 adet ürünün dikim sonrası davalıya teslim edildiği, takibe konu faturanın da bu miktar üzerinden kesildiği görülmüştür.
Davalı iş sahibinin cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 10.04.2017 tarihli olduğu, sözleşmede model nosunun RY902, order nosunun ZN17-2202-08; kesim adedinin 7000 ; üretim teslim tarihinin 18.04.2017 olduğu; D Tahkim şartı maddesinde ise bu sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kurallarının uygulanacağının düzenlendiği anlaşılmıştır. Sözleşme maddeleri ve içeriği incelendiğinde bu sözleşme sonrası taraflar arasında oluşacak akdi ilişkilerde de bu sözleşme hükümlerinin aynen uygulanacağına ilişkin bir düzenlemenin olmadığı görülmüştür. Yine dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde bu sözleşme kapsamında davalı tarafça 10.04.2017 tarihli sevk irsaliyesi ile 3582 adet, 11.04.2017 tarihli sevk irsaliyesiyle de 3514 adet (Toplam; 7096) ürünün fason dikimi için davacıya teslim edildiği, davacı tarafça da 20-25.04.2017 tarihleri arasında sevk irsaliyeleri ile yapılan imalat sonrası davalıya gönderildiği anlaşılan 7094 adet ürün için 25.04.2017 tarihli 27.297,71 TL bedelli fatura kestiği görülmüştür.
Tüm bu açıklamalar kapsamında, dosyanın incelenmesinde; taraflar arasındaki 10.04.2017 tarihli sözleşmenin RY902 model, ZN17- 2202 -08 order nolu 7000 adet ürün için ve 18.04.2017 teslim tarihli olarak düzenlendiği, bu sözleşme kapsamındaki davalı tarafça 10.04.2017 ve 11.04.2017 tarihli sevk irsaliyeleriyle davacıya fason dikim için kumaş teslimi yapıldığı ve davacı tarafça yapılan dikim sonrası ürünlerin sevk irsaliyeleri ile 20-25.04.2017 ‘de davalıya teslim edildiği, faturanın 25.04.2017 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu faturanın ise davalı tarafça 05.05.2017 ve 11.05.2017 tarihli sevk irsaliyeleri ile fason dikim için davacıya teslim edilen toplam 7599 adet, (3 tanesi dikim yapılmadan davalıya iade edildiği için 7596 adet olduğu) ürün için kesilen 25.05.2017 tarihli olduğu görülmüştür. Davalı tarafça dayanılan 10.04.2017 tarihli sözleşmede, sözleşmede yazılan işler dışında taraflar arasında devam edecek akdi ilişkide sözleşme hükümlerinin aynen geçerli olacağına dair düzenlemede bulunmadığı da görülmüş olmakla, yazılı sözleşme dışında taraflar arasındaki akdi ilişki kapsamında dava konusu yapılan talebe ilişkin tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek davanın esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, davadaki talebe ilişkin olmadığı anlaşılan yazılı sözleşmedeki tahkim şartına atıfla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş, mahkeme kararı kaldırılarak esası hakkında incelemeyle hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2018 gün, 2017/629 Esas, 2018/330 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/10/2018