Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1559 E. 2021/534 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1559
KARAR NO: 2021/534
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI: 2015/787 Esas, 2017/1527 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit, İstirdat
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesi uyarınca verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedellerin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince davalı tarafa nakit ve çekle ödemeler yapıldığını, ancak davalı tarafın taahhüt edilen tarihte siparişe konu malları teslim etmediğini, bu nedenle gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, nakit ödenen tutarın istirdadı ile çek bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar, akdi ilişkinin tarafı olmayan davalı …’a husumet yöneltilemeyeceğini, davacının belirlenen sürede ödeme yapmadığını, ayrıca işin durdurulmasına neden olduğunu, bir kısım işin tamamlanarak teslim edildiğini, kalanın ise davacı tarafça teslim alınmaması nedeniyle işyerinde bekletilmekte olduğunu, zarara uğrayan tarafın kendileri olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalıların karşı edim olarak yerine getirecekleri işi yerine getirmedikleri ve teslim etmedikleri yönündeki iddianın kesin delillerle ispatlanması gerektiği, taraf tanıklarına çıkarılan davetiyelerin bila tebliğ dönmesi, HMK 240/3 kapsamında verilen kesin süre içerisinde gösterilen adresten tanığın hazır edilememesi, tanıkların taraflarca duruşmada hazır edilememesi nedeniyle tanık dinletme isteminden vazgeçmiş sayıldıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların kendilerine 5.000,00 TL ödeme yapıldığını ve 8.000,00 TL tutarlı çek verildiğini kabul ettiklerini, ayrıca teslim edilmesi gereken tarihte malları teslim etmediklerini açıkça ifade ettiklerini, mahkemece tanık dinletme isteminden vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında akdedilen 08/06/2015 tarihli sipariş formu incelendiğinde, toplam 28.000,00 TL tutarındaki sipariş için 09/06/2015 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapılacağı, 11-12/06/2015 tarihlerinde 8.000,00 TL tutarında 30-45 gün vadeli çek alınacağı, kalanın mal teslimde nakit olarak alınacağı hususlarının yazılı olduğu görülmüştür. Bu sözleşme, dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Davacı iş sahibi; davalı taraf ise yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde yüklenici üstlendiği eseri meydana getirecek ve meydana getirdiği bu eseri, iş sahibine usul ve yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olarak teslim edecektir. Eseri teslim borcu yüklenicide olduğundan eserin teslim edildiğini kanıtlama borcu da yükleniciye düşmektedir. Eserin teslim edilip edilmediğinin ispatında taraflar ispatın hangi delillerle yapılacağı hususunda sözleşmeye hüküm koyabilirler ve teslim konusunda bir delil sözleşmesi yapabilirler. Böyle bir delil sözleşmesi yoksa yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim ettiği vakıasını, teslim, hukuki işlem değil, hukuki fiil olduğundan kural olarak her tür kanıtla bu arada tanıkla dahi ispat edebilir(Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 26/10/2017 tarih 2016/4960 E., 2017/3655 K. sayılı ve 08/12/2014 tarihli 2014/1334 E., 2014/7102 K. sayılı emsal kararları). Somut olaya döndüğümüzde, davalı yüklenici tarafın bedele hak kazanabilmesi için, eseri davacı iş sahibine süresi içerisinde iş sahibinin iş yerinde teslim ettiğini kanıtlaması gerekir. Yine taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, teslime ilişkin bir delil sözleşmesi niteliğinde teslim vakıasının ispatına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davalı yüklenici teslim vakıasını her tür delil ile kanıtlayabilecektir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre ise, davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmedikleri için zorla getirilmelerine karar verilen ancak kollukça adreste bulunamadıkları belirtilen her iki tarafın bir kısım tanıkları yönünden, taraflara HMK 240/3 m. uyarınca tanıkların doğru adreslerinin bildirilmesi yönünde süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, söz konusu süre verilmeden doğrudan bu tanıkların da dinlenilmelerinden vazgeçilmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2017 tarih, 2015/787 Esas, 2017/1527 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.