Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1557
KARAR NO : 2018/1233
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2018 (istinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2018/742 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: Yargılamanın iadesi
TALEP : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 03/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı …Ltd.Şti. vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılamanın iadesini talep eden …Ltd.Şti. vekili dilekçesinde, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (eski Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi) 2008/442 esas 2011/450 karar sayılı kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, gerekçe olarak da, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerle yargılama aşamasında ve karardan önce sunamadığı henüz ortaya çıkan belge ve deliller çerçevesinde müvekkilinin dava konusu duba yapımına ilişkin hizmet ve malı teslim ettiği açıklık kazanacağından ve teslim husususun ispatlanması sebebiyle davacının sözleşmeden haksız şekilde dönmesi ve bedel iadesini isteme hakkı olmadığı sabit olduğundan yargılamanın yenilenmesine, müvekkilinin telafisi imkansız şekilde zarara uğramasının engellenmesi amacıyla mahkeme kararına dayalı olarak başlatılan Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkeme aksi kanatte ise icra takibinde yapılacak tahsilatların dava sonuna kadar davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talep edilen dosya olan Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/442 esas-2011/450 karar sayılı kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi ilamıyla onanmıştır.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu ara kararında; “mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtayiti tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” diye belirtmiştir.
Yerel mahkeme ara kararına karşı davalı …Ltd.Şti. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.
Yerel mahkemece yaklaşık ispata ilişkin koşullar oluştuğunda talep halinde davanın ilerleyen aşamalarında tedbir kararı verilmesi mümkün olup bu aşamada tedbir talebinin reddi kararı açıklanan ilke ve değerlendirmelere göre yerinde olduğundan istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2018 tarih ve 2018/742 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, yargılamanın iadesi davacısı …Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 03/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.