Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1554 E. 2021/301 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1554
KARAR NO : 2021/301
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2016/149 Esas, 2018/513 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 02/04/2015 tarihli “Temel, Su Basma, Kaba İnşaat Yapım Sözleşmesi” ile davacının, davalıya ait İstanbul ili … ilçesi … Mah. … Ada … Parseldeki taşınmazında temel+su basman+kaba inşaat yapım işini üstlendiğini; davacının işi süresinde tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğini ve davalı tarafından da teslim alındığını; ancak, davalının iş karşılığı fatura bedeli olan 80.428,80 TL’yi davacıya ödemediğini; davacı tarafından davalıya keşide edilen Kartal …. Noterliği’nin 14/12/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya 16/12/2015 tarihinde tebliğine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığı gibi faturaya da itiraz edilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasındaki sözleşme gereği tam ve eksiksiz teslim edilen işin karşılığı olan ancak ödenmeyen 80.428,80 TL fatura bedelinin şimdilik 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 79.336,21 TL’nin dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı vekili; taraflar arasında yapılan sözleşmenin davacı tarafından tam olarak yerine getirilmediğini; davacı tarafından 1012 metrekare inşaat yapıldığı halde 1420 metrekare iş yapılmış olarak gösterilerek fatura tanzim edildiğini; ayarıca faturanın V.U.K’na uygun olarak düzenlenip tebliğ edilmediğini; iş bitiminden aylar sonra 14 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen faturanın muhtara tebliğ suretiyle gönderildiğini, faturadan haberdar olan davalı şirketin usulüne uygun olmayan faturaya Kocaeli …. Noterliği’nin 08/03/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile itiraz ettiğini; davalı şirketin davacıya ödenmesi gereken her türlü ödemeyi yaptığını; borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu benimsenerek, taraflar arasında düzenlenen 02/04/2015 tarihli “temel + su basma + kaba inşaat yapım sözleşmesi” kapsamında davacı yüklenici tarafından yapılan ve davalı iş sahibince kabul edilen imalat/ işin 1.400,71 m2 x 48,00 TL/m2 + KDV olarak hesaplandığında 67.234,08 TL + 12.102,13 TL (KDV)= 79.336,21 TL’lik imalat yapıldığının saptandığı; davalı/iş sahibinin bakiye iş bedelini usulen ödediğinin HMK.m.200-(1) uyarınca yazılı delille ispat edilmediği; davalının cevap dilekçesinde açıkca yemin deliline dayanılmadığı dikkate alınarak davacının tesbit edilen bakiye iş bedeli alacağını tahsil için dava açmakta haklı ve hukuki yararının da bulunduğu gerekçesi ile, davanın kabulü ile 79.336,21 TL’nin dava tarihinden avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; sözleşme gereği yapılan işin 1012 metrekare olduğu halde davacının 1420 metrekare olduğunu iddia ettiği ve bilirkişi incelemesi ile miktarın 1420 m2 olmadığının belirlendiğini; bilirkişi incelemesinin hatalı olduğunu, hatalı ölçüm yapıldığını, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını; gerçek bir inceleme yapılması halinde işe dair tüm ödemenin yapıldığının belirleneceğini, bilirkişi raporunda 56.921.39 TL ödemenin tespit edildiğini, delil listesine ekledikleri ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını; rapor üzerinden karar verilecekse bu miktarın dikkate alınarak 22.414.82 TL ye hükmedilmesi gerektiğini; faturanın tebliğ edilmediğini, tebliğ edelmeyen faturaya itiraz edilemiyeceğini, faiz işletilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaat halinde ise aradaki fark bedel için hüküm kurulmasını talep etmiştir.Davacı tarafça davalı hakkında iş bedelinin tahsiline ilişkin açılan davada, davalı işin eksik yapıldığı, faturanın tebliğ edilmediği ve yapılan iş bedelinin ödendiğini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.Somut olayda taraflar arasında, 02/04/2015 tarihli temel su basman, kaba inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı, işin bedelinin 48 TL/m2 olarak belirlendiği, işin 22/06/2015 tarihinde tamamlandığı; davacı tarafından kesilen 08/12/2015 tarih ve … numaralı 80.428.80 TL faturanın ödenmesine dair ihtarnamenin davalıya 16/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği; davalı tarafından 08/03/2016 tarihli ihtar ile faturayı 29/02/2016 tarihinde öğrendikleri, yapılan işin bedelinin ödendiği, bu kadar iş yapılmadığı ihtarı ile itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişiler tarafından mahallinde yapılan inceleme sonrası alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre, davacı tarafından kesilen 08/12/2015 tarih ve … numaralı faturanın, ticari defterine kayıtlı bulunduğunu; davalı tarafın ticari defterlerine göre davalının 08/12/2015 tarihli … nolu davacı tarafından kesilen satış faturası hariç 710,81 TL cari hesap kaynaklı borcunun bulunduğunu; davacı tarafın ticari defterlerinde temel + su basman + kaba inşaat yapım sözleşmesi kapsamında düzenlenen 15/05/2015 tarih … nolu fatura ile 05/06/2015 tarih … nolu faturaların sözleşme dışı mal alımı kapsamında oluşmuş olan ticari ilişkiyi içerdiği; sözleşme kapsamında 08/12/2015 tarih … numaralı 80.428,80 TL lik faturanın kesildiği, yerinde yapılan inceleme sonrası toplam işin 1.400,72 m2 x 48,00 TL/m2 olarak hesaplandığı; yapılan hesaplama kapsamında 08/12/2015 tarih … numaralı fatura bedelinin, 1.400,71 m2 x 48,00 TL/m2 + KDV olarak hesaplandığında; 67.234,08 TL + 12.102,13 TL (KDV) = 79.336,21 TL olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, denetime açık bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, yerel mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 tarih ve 2016/149 Esas, 2018/513 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 5.419,46 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.355,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.064,46 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 10/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.