Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1538 E. 2020/1458 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1538
KARAR NO : 2020/1458
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI : 2016/196 Esas, 2018/82 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 07/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karara karşI davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi gereğince müvekkilinin icra takibine konu faturada yazılı işleri eksiksiz yaparak davalıya teslim ettiğini, iş bedeline yönelik olarak düzenlen faturanın davalıya gönderildiğini, iş bedelinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında Kocaeli ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşme gereğince üstlendiği edimin tam olarak yerine getirmediğini, işi eksik yaptığını, eksik kalan işlerin müvekkili tarafından üçüncü şahıslara yaptırıldığını, bu nedenle icra takibine konu fatura bedelinin tamamının davacıya ödenmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının sözleşme gereğince üstlendiği işi gereği gibi yaparak davalıya teslim ettiği, davalının davacı tarafça eksik yapılan işin bir başka şahsa yaptırıldığına yönelik iddiasını ispatlayamadığı, bu nedenle eser sözleşmesi gereğince yapılan işin yüklenici tarafından yapılmış sayılacağının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu takibin 25.127,87 TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığı ve icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, davacının dava konusu Gölcük Ilıca Tesisleri inşaat işinin bir kısmını yaptığını, davacının eksik kısımları yapması konusunda müvekkili tarafından uyarılmasına rağmen eksikliklerin giderilmediğini, davacının eksik bıraktığı işlere ilişkin tespit tutanakları tutularak işlerin üçüncü şahıslara yaptırıldığını, ancak davacının tüm işi yapmış gibi fatura düzenleyerek icra takibine konu ettiğini, yargılama sırasında müvekkili tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmesine rağmen davacı tarafça defterlerin ibraz edilmediğini belirterek, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için isitinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında Gölcük Yazlık Roma Ilıcası Tesislerinin restorasyon inşaatı işlerinin yapımına ait sözlü eser sözleşmesi yapıldığı tarafların kabulündedir.Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında, Kocaeli ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından bakiye iş bedeli alacağı olan 25.127,87 TL asıl alacak ile 935,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.063,45 TL’nin tahsili için 11.01.2014 tarihinde ilamsız takip yapılmış, davalının itirazı üzerine takip durdurulmuştur. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “icap” ve “kabul” iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. (Yargıtay 15 Hukuk Dairesi’nin 25/09/2018 tarih, 2018/3698 Esas, 2018/3394 karar sayılı kararı)4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.Somut olayda, davalı yan, dava ve takip konusu faturada yazılı işlerin davacı tarafça eksik yapıldığını, bu işlerin taraflarınca üçüncü şahıslara yaptırıldığını ileri sürdüğünden ispat külfeti davalı taraftadır. 6100 sayılı HMK’nın “Senetle ispat zorunluluğu” başlıklı 200. maddesinde düzenlenen “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.” hükmü gereğince davalı taraf, bu iddiasını senetle ispat etmek zorundadır.Bu kapsamda, davalının dosyaya sunduğu delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça dosyaya bu iddiasını ispatlayacak bir delil tespiti veya davacının da imzasını içerir yazılı bir belge sunulamadığı gibi, tanık dinlenmesini mümkün kılacak yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Üçüncü kişilerce düzenlenen fatura ve belgelerin her zaman düzenlenmesi mümkün bulunduğundan, bu tür belgeler ispata elverişli bir delil olarak kabul edilemez. Davalı, davacının işi eksik bıraktığını yasal delillerle ispat edememiştir. Davalı yanca sunulan 20.02.2017 tarihli cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı taraf davacının düzenlediği fatura miktarına itiraz etmemiş ve faturada belirtilen iş bedelini ödediğini de savunmamıştır. Davalının savunması faturada belirtilen bir kısım işlerin eksik yapıldığı ve bu nedenle bakiye ödemenin yapılmadığına ilişkindir. Ancak işin üçüncü şahıslara tamamlatıldığına ilişkin iddia yasal delillerle ispatlanamadığından, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları da gözetilerek, sözleşme ilişkisi gereği yapılan işin kural olarak yüklenici tarafından yapıldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece de bu hususlar ve talep edilen iş bedeline yönelik bir itirazın bulunmayıp, eksik iş iddiasının ispat edilemeyişi göz önüne alınarak, taraflarca tutulan ticari defterlerin incelenmesine gerek bulunmaksızın, davalının ispat külfeti altına girdiği eksik iş iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2018 tarih ve 2016/196 Esas, 2018/82 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.716,48 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 393,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.323,26 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.