Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1521 E. 2021/28 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1521
KARAR NO : 2021/28
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2018
NUMARASI : 2014/1507 Esas, 2018/174 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında 05.04.2013 tarihli uzman ekip sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusu iş bedelinin 66.500,00 Euro + KDV olarak belirlendiğini, akabinde yapılan revizyonlarla bu bedelin KDV dahil 87.241,30 Euro’ya yükseltildiğini, bu bedele ek olarak işçilik bedelini kapsayan kablolama işi için elektronik posta yazışmaları sonucu 7.440,00 Euro bedelde taraflarca uzlaşma sağladığını, sözleşmede işin bitiş tarihi olarak Temmuz 2013 tarihinin öngörüldüğünü, ancak davalının işin yürütüleceği istasyonları müvekkiline zamanında teslim edemediğinden müvekkilinin 27.669,00 Euro’luk bir zarara uğradığını, söz konusu iş kapsamında 2 adet iskele ve aksesuarlarının müvekkili tarafından davalı adına satın alınıp davalıya teslim edildiğini, teslim edilen mallardan dolayı davalının, müvekkiline 8.414,00 TL borçlu olduğunu, bu itibarla müvekkilinin davalıdan olan toplam hakediş bedelinin 94.861,30 Euro olduğunu, taraflarına geç teslim edilen istasyonlardan kaynaklanan 27.699,00 Euro zarar bedeli ile birlikte bu tutarın 122.350,30 Euro’ya yükseldiğini, bu alacağa karşılık davalının üç defada olmak üzere toplamda 51.237,17 Euro’luk ödemede bulunduğunu, bakiye 71.113,13 Euro ve 8.414,00 TL iskele bedellerinin taraflarına ödenmemesi üzerine davalıya 17.06.2014 tarihinde ihtarname çekildiğini, akabinde de davalı hakkında İstanbul …24. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazları üzerine takiplerin durdurulduğunu ileri sürerek, davalının her iki icra dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takiplerin devamına ve davalı aleyhinde %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafça müvekkili hakkında iki adet icra takibi yapılmasına karşın tek bir itirazın iptali davası açıldığını, konuları farklı olan iki takip üzerinden iki farklı davanın açılması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede iş bedelinin 66.500,00 Euro olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin, kötü hava koşulları sebebiyle atıl bekleme süresini, işlerin yürütülmesi ve gerçekleştirilmesi için gerekli olan tüm diğer konuları ve işler için gereksinim duyulabilecek tüm diğer masraf ve giderleri de kapsadığını, davacı tarafın, sözleşme bedelinin yapılan revizyonla 73.933,31 Euro’ya yükseltildiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını, yine davacının revize bedeline ilave olarak ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonlarının kablolama işleri için anlaşmaya varıldığı yönündeki iddiasının da kabul edilemeyeceğini, çünkü bu işlerin müvekkilinin kendi personeli tarafından yapıldığını, iş sahasının teslimine ait gecikmelerin asıl iş sahibi … saha tesliminden kaynaklandığını, bu konuda müvekkiline herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, davacının iddia ettiği iskelelerin alınması hususunda taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, bu iskele alımlarının davacının sorumluluğunda olduğunu, müvekkili ile davacı arasında yapılan mail yazışmalarından taraflar arasındaki anlaşmazlığın kronolojisinin anlaşılabileceğini, davacı firmanın eksiklikleri nedeni ile kesin hak edişin yapılamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davalı yanın ticari defterlerinde sadece 8.887,74 TL borç göründüğü, ( davalı yan kayıtları mahkeme nezdinde incelenmiştir) aradaki farkın, işin revize bedeli, gecikmeden kaynaklanan işçilik ve kablolama maliyetleri ile iskele ve aksesuarlarının bedeli olduğu, davacıdan kaynaklanmayan iş gecikmesi nedeni ile davacının katlanmak zorunda kaldığı ilave gider ve maliyetinin davalıdan talep edebileceği gibi, taraf yazışmalarından ilave işler için ana sözleşme dışında ara ek sözleşmeler kurularak ilave işler yapıldığının da anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 57.476,34 Euro üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak likit olmakla %20 nispetinde hesaplanan 32.659,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, bu takibe ilişkin fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı yanın istanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 8.414,00 TL üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak likit olmakla; % 20 nispetinde hesaplanan 1.682,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, sözleşme bedelinin 66.500,00 Euro + KDV olarak kararlaştırıldığını, davacının daha sonra yapılan revizyonla sözleşme bedelinin KDV dahil 84.241,30 Euro’ya yükseltildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen revizyon kalemleri dışında hiç bildirilmeyen ve müvekkili tarafından kabul edilmeyen, davacının müvekkilinden habersiz, kendi iradesiyle aldığı revizyon kalemlerine ilişkin müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulamayacağını, dolayısıyla davacının bildirdiği revizyon miktarının gerçek dışı olup, mail yazışmalarından da bu durumun açıkça görüleceğini, esasen taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşme bedelinin anahtar teslim ve götürü bedel sabit fiyatlı belirlendiğini, sözleşmede iş bedelinin sözleşmeden doğan tüm edim ve yükümlülüklerini yerine getirmek için yaptığı tüm masraf ve giderleri kapsadığının belirtildiğini ve ayrıca işçilik, montaj ve işlerin yürütülmesi ve gerçekleştirilmesi için gereksinim duyulabilecek tüm diğer masraf ve giderlerin kapsadığının eklendiğini, bu kapsamda davacının sürpriz harcama olarak nitelendirdiği iskele bedelinin aslında bu açıdan götürü bedel kapsamında olduğunu, kaldı ki iskelenin, davacı tarafın işi yürütebilmesi için gereksinim duyduğu bir ekipman olup, sözleşme bedeline zaten dahil olması gerektiğini, aksinin kabulünün tarafların götürü bedel belirlemesini anlamsızlaştıracağını ve götürü bedel belirlemedeki amacı zedeleyeceğini, bu nedenle müvekkili şirketin iskele bedeli olarak fatura edilen 8.415.00 TL’yi ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, öte yandan davacının, revize edilmiş bedelden ayrı olarak 13.920 metrelik ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonlarının kablolama işi için elektronik posta yazışmaları sonucu 7.440 Euro KDV dahil anlaşma yapıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında böyle bir anlaşma yapılmadığını, davacının revizyon kapsamında söz konusu sahada herhangi bir iş yapmadığını, anılan işlerin tamamının müvekkilinin kendi personeli tarafından yapıldığını, mahkeme kararına dayanak bilirkişi raporunda ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonlarının kablolama işi için 7.740 Euro KDV dahil anlaşma yapılıp yapılmadığının incelendiğini, sözleşmenin 5.3 maddesi uyarınca, uzman ekibe verilen uygulama projelerinde, saha şartlarından dolayı revizyon yapılması gerektiği durumda, uzman ekip şirketin şantiye şefinden projeler üzerinde paraflı onay alacağının kararlaştırıldığını, sözleşmedeki bu açık maddeye rağmen, her nasılsa bilirkişi raporunda ilgili yerler bakımından ilave kablolama işinin proje üzerine şantiye şefi tarafından paraf atılarak onaylanıp onaylanmadığının tespit edilemediğinin belirtildiğini, ancak maillerin incelenmesine gerek duyulmadığını, 9 Mayıs tarihli davalı çalışanı …, davacı çalışanı … gönderdiği mailde, açıkça birim fiyatı öğrenmek istediğinin anlaşıldığını, bilirkişinin de bu hususu aynen belirttiğini, ancak bunu bir ilave kablo talebi olarak nitelendirdiğini, herhangi bir iptal maili bulunmadığından ve kablo benzerlikleri nedeniyle taraflar arasında bir anlaşma olduğu sonucunu çıkardığını, ancak bu maillerin müvekkili tarafından bir onay iradesi sergilemediği gibi, ortada karşılıklı irade beyanı da olmadığından, bu maillere bir sözleşme vasfı yüklemenin açıkça hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca sözleşmede, birim fiyat listesinin hak edişlerin düzenlenmesinde esas alınacağının belirtiltildiğini ve birim fiyat malzeme listesine göre oluşturulduğunu, daha sonra sözleşme ekinde yer alan malzeme listesinin, taraflar arasındaki mail yazışmaları ile revize edildiğini, bu konuda müvekkilinin de bir itirazı bulunmadığını, ancak revize edilen kalemlerden müvekkili firmaca kabul edilmeyenlerinin revize bedeli bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, bu nedenle davacı firmanın revizyon miktarının gerçeği yansıtmadığını, ancak gerek bilirkişiler gerekse mahkemece bu yöndeki beyan ve itirazlarının göz ardı edildiğini, öte yandan birim fiyat listesinin hakkedişlerin düzenlenmesinde esas alınacağının sözleşmede belirtildiğini, buna göre uygulama esnasında kablo, altyapı ve işçilik metrajlarındaki artışların şirketin şantiye müdürüne onaylatılarak, sözleşme ekindeki birim fiyat cetveline göre sözleşme bedeline dahil olacağını, taraflara atılan maillerden de açıkça anlaşılacağı üzere kesin hakkedişin projeler üzerinden yapılacağından, projelerin doğru bir şekilde iletilmesinin gerekli olduğunu, veriler incelendiğinde son olarak teslim edilen ve doğru olduğu iddia edilen as build projelerinde bile ciddi eksiklikler bulunduğunu, uygulamada hoparlör olmayan yerlerde hoparlör tespit edildiğini, yani davacı tarafın edimini sağlıklı bir şekilde yerine getiremediğini, buna rağmen ısrarla kesin hakkedişini talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, davacının, iddia ettiği metraj ile … firması tarafından yapılan kesin hakkedişin çok çok üzerinde metraj farkını istediğini, mahkeme kararına dayanak bilirkişi raporundaki bir diğer eksik ve hatanın ise; projede öngörülen fiyatlandırmanın, sahada olan fiyatlandırmadan daha düşük çıkması olduğunu, davacı firmanın müvekkili firmadan açıkça 31.465,95 Euro fazla ücret talep ettiğini, yani davacının, hiç kullanmadığı, yapmadığı, çekmediği fazla metrajların parasını müvekkilinden istediğini, oysa … firması ile müvekkili arasındaki kesin hakkedişte gerçek metraj tutarlarının belli olup, raporun buna göre revize edilmesi gerektiğini, yine bilirkişi raporunda davacının yükümlülükleri konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığını, bu konuya değinilmediğini, genel geçer ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan bir takım nedenlerle gecikme dolayısıyla uğranılan zararın tazmin edilmesi gerektiği sonucuna varıldığını, zarar kalemlerinin neler olduğunun ve nasıl meydana geldiklerinin dahi rapordan anlaşılamadığını, sözleşmenin 4/b maddesinde uzman ekibin işini İş sahibin’nin (Alarko) iş programına uygun olarak anahtar teslim yapacağının belirtildiğini, müvekkilinin kendisinden kaynaklanmayan bir gecikme nedeniyle davacıya hiçbir ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığını, bu hususta kendisine bir kusur atfedilemeyeceğini, sözleşmenin 4/a ve 4/e maddelerine göre; uzman ekibin söz konusu metro hatlarında anons sistemi ile ilgili her türlü kablo, kablolama işleri ile kablolama alt yapı işerinde kullanılacak kablo tavası-spiral dahil işveren’in standart ve talebine uygun malzemelerin temini, taşınması ve montaj işlerinin tamamını uygulama projelerine uygun olarak iş sahibinin yapım sözleşmesi, teknik ve idari şartnamelerine uygun olarak yapacağının ve uzman ekibin, davalı şirketin iş sahibi ile yapacağı kesin kabul tarihine kadar kendisine teslim edilen proje ve kendi yaptığı işlerden kalitesi ile ilgili olarak iş sahibi ve davalı şirketin taleplerini uygulamakla yükümlü olacağının belirlendiğini, bu noktada taraflar arasında uzman ekibin kendi hataları nedeniyle bir takım işlerin aksadığının sabit olduğunu, buna rağmen davacı firmanın yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ettiğini, ancak henüz geçici kabul yapılmamışken ve bir takım hatalar olduğu her iki tarafça da bilinirken, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirdiği iddiası ve ücret talebinin usule, yasaya ve sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için isitinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında 05.04.2013 tarihli Ankara Metrosu Elektromekanik İşler Projesi İnşaatı kapsamında bulunan M2 (Necatibey-Çayyolu 2) hattı toplam 11 istasyonun anons sistemi işleri ile ilgili kablo, kablolama, işçilik, montaj ile sahada iş sonuna kadar iş güvenliği personeli bulundurulması işlerini anahtar teslim, götürü bedel ile yapımını kapsayan uzman ekip sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme ile davacı taşeron sıfatıyla davalının yapımını yüklendiği Kızılay-Çayyolu metro hattının 11 istasyonu için, merkez anons ve seslendirme sisteminin yapım, montaj, kablolama yapım işlerini üstlenmiştir.Sözleşmeye konu 11 adet istasyon; Necatibey, Milli Kütüphane, Söğütözü, MTA, Tarım Bakanlığı, ODTÜ, Bilkent, Beytepe, Ümitköy, Koru (Çayyolu-2), Çayyolu-1 istasyonlarıdır. Sözleşmeye konu işin iş sahibi; … Tic.A.Ş., son kullanıcı; U.D. ve Haberleşme Bakanlığı DLH (Yeni adıyla) Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’dür.Sözleşme bedeli 66.500,00 Euro + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşme ekinde 17 adet kalemden oluşan ve toplam tutarın 66.502,94 Euro +KDV olduğu belirtilen birim fiyat listesi bulunmaktadır. Davacı taşeron tarafından davalı yüklenici hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, bakiye iş bedeli alacağına istinaden 71.113,13 Euro’nun tahsili için 02.09.2014 tarihinde ve İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından, iskele bedeli alacağına istinaden 8.414,00 TL’ nin tahsili için 02.09.2014 tarihinde iki adet ilamsız takip yapıldığı, davalı tarafça her iki icra takip dosyasına yapılan itirazlar üzerine takiplerin durdurulduğu, istinafa konu eldeki davanın konusunun bu iki icra dosyasına yapılan itirazların iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, taraflar arasında bir uzman ekip sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme konusu işin bedelinin yapılan revizyonlarla 87.241,30.Euro’ya yükseltildiğini,bu bedele ek olarak kablolama işi için 7.440,00.-Euro bedelde taraflarca uzlaşma sağlandığını, davalının işin yürütüleceği istasyonları taraflarına zamanında teslim edemediğini, bu nedenle taraflarının zarara uğradığını, söz konusu iş kapsamında toplamda 8.414,00.-TL bedelli 2 adet iskele ve aksesuarlarının davalıya teslim edildiğini, davalıdan alacaklı olduğu toplam hak ediş bedelinin 94.861,30 Euro olduğunu, taraflarına geç teslim edilen istasyonlardan kaynaklanan 27.669,00 Euro KDV hariç bedeli ile birlikte bu tutarın 122.350,30 Euro’ ya yükseldiğini, bu alacağa karşılık davalının birtakım ödemelerde bulunduğunu, ancak bakiye 71.113,13 Euro ve 8.414,00 TL iskele bedellerinin taraflarına ödenmediğini ileri sürmüştür.Davalı ise, sözleşme bedelinin anahtar teslim ve götürü bedel 66.500,00 Euro + KDV olarak belirlendiğini, bedel artırımına ilişkin onaylarının bulunmadığını, davacı tarafça kendilerinden habersiz yapılan revizyon kalemlerini kabul etmediklerini belirtmiştir. Taraflar arasında sözleşmenin varlığına, içeriğine ve işin davacı taşeron tarafından yapılıp, davalı yükleniciye teslim edildiğine ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık , iş bedelinin revize edilip edilmediği, edilmiş ise yeni bedelin ne kadar olduğu, 13.920 metrelik ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonları için ayrı bir sözleşme bulunup bulunmadığı, istasyonun geç teslim edilmesi nedeniyle uğranılan zarar ile iskele bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.Dosyada bulunan ve mali müşavir Oral Öktü tarafından tanzim edilen 01.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde, davacı ile olan ticari ilişkisini 320.10.434 nolu hesapta takip ettiği, davacının düzenlediği 22.04.2013 tarih ve 437271 nolu 2 adet iskele ve aksesuarlarına ilişkin faturanın da, defterlerde davacıyı alacaklandıracak şekilde kaydedilmiş olduğunun davalı hesap ekstresinden anlaşıldığı, davalının 2013 yılı ekstresindeki işlemlerin gerek TL ve gerekse Euro cinsinden incelendiğinde ise, 8,419,00 TL’lik iskele faturasının hesaba alacak, buna karşılık damga vergisi tutarının 802,68.TL olarak borç kaydı verildiği, diğer yandan davacı tarafından davalıya 36,725,3 + 81.120,16 TL ( = 14.542,37 + 31,688,80 =) 46,231,17 Euro’luk fatura düzenlendiği, buna karşılık davalının davacıya 37.672,5 – 83.324,76 +13.631 TL ( = 15.000 + 31.231,17 + 5.000 = ) 51.231,17 Euro olmak üzere 5.000,00 Euro fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı,2014 yılında davacı hesabına SGK borcundan dolayı yapılan ödeme 14 açıklaması ile 367,50 TL borç kaydı verildiği, davalının, dava dışı ve asıl iş sahibi olduğu anlaşılan… San. Tic.A Ş. firması ile olan münasebetini ise 120.100.0109 nolu hesapta takip ettiği, sunulu hesap ekstrelerine göre, düzenlemiş olduğu tüm fatura bedellerini bu firmadan tahsil etmiş olduğu ve bunlardan dolayı herhangi bir alacağının kalmadığı, davacı tarafından davalıya toplamda 46.231,17 Euro’luk fatura düzenlendiği, buna karşılık davalının davacıya 51.231,17 Euro ödeme yaptığı, davalı ödemesinin 5.000,00 Euro fazla olduğu, davacının düzenlediği 8.415,00 TL’lik iskele faturasının davalıda kayıtlı olduğu, bu tutardan, davacı hesabına verilen iki adet ( 802,68 damga vergisi + 267,5 ödenmeyen SGK = )1,070,18. TL’ lik borç kaydının tenzili ile TL bazında davacı alacağının 7.344,82 TL olduğu, davalının, dava dışı ve asıl iş sahibi … San,Tıc.A.Ş.firmasına düzenlemiş olduğu tüm fatura bedellerini bu firmadan tahsil ettiği ve bunlardan dolayı herhangi bir alacağının kalmadığı belirlenmiş, talimat yoluyla teknik bilirkişilerce davacının iddiaları yönünden inceleme yapılması ve davacının sözleşmeye göre ne kadar iş yaptığının, ilave iş yapıp yapmadığının, yaptıysa bunun bedelinin, davacının uğradığını iddia ettiği zararların mevcut olup olmadığının ve eğer uğradı ise bunun rakamının ne olduğun tespitinin gerektiği, buna göre varsa davacının talep edebileceği toplam tutarının tespit edilebileceği belirtilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece dosya Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş , Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2015/214 Talimat dosyası ile alınan elektrik mühendisi … ile mali müşavir … tarafından hazırlanan 14.04.2016 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davacı tarafa ait kanuni defter ve belgelerin kapanış tasdikleri yapıldığından kendi lehine delil olacağı, davacı defter ve kayıtları ve muavin hesap dökümüne göre takip tarihi itibariyle davacının davalıya 8.887,74 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının uzman ekip sözleşmesi ile Kızılay-Çayyolu Metro Hattının merkez anons ve seslendirme sisteminin yapım, montaj, kablolama işlerinin alt yüklenicisi olarak yapımını üstendiği işinde, davalıdan 57.476,34 Euro talep edebileceği, ayrıca 8.414,00 TL’ lik iki adet iskele ve aksesuarların bedeli, davacının talebi dışında olduğundan, bu bedel davacı tarafın talep edebileceği bedel içerisinde değerlendirilmemiş ayrı bir tespit olarak belirtildiği belirtilirek davacının davalıdan talep edebileceği tutarın sözleşme bedeli (KDV Dahil) 86.060,30 Euro,124 günlük gecikme bedeli (KDV Dahil)18.917,71 Euro,ilave kablo işçilik bedeli3.735,50 Euro olmak üzere toplam yapılan iş bedeli olan 108.713,51 Eurodan,davalı tarafından yapılan ödemeler toplamı 51.237,17 Euro’nun mahsubu sonucu davacının talep edebileceği tutarın 57.476,34 Euro olduğu hesaplanmış, davacının davalıdan iki adet iskele ve aksesuarları için 8.414,00.-TL talep edebileceği bu talebinin de yukarıdaki taleplerinden ayrı olduğu için davacının talep edebileceği bedel içerisinde hesaplamaya katılmadığı beyan edilmiştir. Mali müşavir … tarafından düzenlenen 31.08.2016 tarihli ek raporda;talimat raporundaki teknik tespitlere göre; davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yaptığı 71.113,13 Euro’luk takibe istinaden, davalıdan sözleşme ile yüklenmiş olduğu işten dolayı talep edebileceği tutarın 57.476,34 Euro olduğu, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile açılan iki adet iskele ve aksesuarların bedeli olan 8.414,00 TL’yi de talep edebileceği belirtilmiştir.Dairemizce istinaf itirazları doğrultusunda yapılan incelemede; dosya kapsamında bulunan 24.04.2013 tarihli, saat 12:37’de davacı çalışanı … tarafından davalı çalışanı …’e gönderilen mailde; “Merhaba … bey, revize birim fiyat teklifinin imzalı hali henüz elimize ulaşmamıştır. Sözleşmenin sevki, teminat ilavesi vb. süreçler için imzalı halini gönderebilirmisiniz? Saygılarımla”, 29.04.2013 tarihli, saat 16:29’da davalı çalışanı … tarafından davacı çalışanı …’a gönderilen mailde; “Melih bey, sözleşmenin yeni tutarı kadar teminat mektubunu şirketimize ulaştırabilir misiniz, akabinde onaylı revize birim fiyat cetvelini size ulaştıracağım. Selamlar” şeklindedir. Bu mail tarihinden sonra 01.07.2013 tarihli kesin teminat mektubunun davalı adına 05.04.2013 tarihinde teslim alındığı dosyadaki evraklardan sabittir. Kesin teminat mektubunda; “… adı geçen müteahhitin ihale bedeli üzerinden vermek zorunda bulunduğu kesin teminat tutarı olan azami 7.300,00 Euroyu Bankamız garanti ettiğinden adı geçenin….”şeklinde ifade devam etmektedir. Taraflar arasında düzenlenen uzman ekip sözleşmesinin 7.3. Maddesinde ” Kesin Teminat Mektubu: uzman ekip sözleşmesinin imzalanmasını izleyen 7 gün içinde, sözleşme bedeli’nin %10’una (yüzde on) karşılık gelen 6.650,00 Avro tutarında, süresi istenildiği takdirde 2 yıllık kesin teminat mektubu verilecektir. ” şeklinde düzenlenmiştir. Sözleşmeye göre; kesin teminat mektubu bedeli, sözleşmenin %10’u kadar olmalıdır. 05.04.2013 tarihli kesin teminat mektubu tutarının 7.300,00 Euro olduğu göz önüne alındığında, sözleşme bedeli 73.000,00 Euro’ya denk gelmektedir. Taraf çalışanları arasındaki mail yazışmalarından; davacı şirketin davalı tarafından revize edilen birim fiyat cetvelinin kabul edildiği, ancak yeni tutar teminat mektubunun kendilerine gönderilmesinden sonra onaylı birim fiyat cetvelinin davacıya verileceği anlaşılmaktadır. Yine 06.07.2013 tarihinde davacı çalışanı … tarafından davalı çalışanı … gönderilen e-mailde; “Merhaba Kayahan bey, tarafınıza … Çetin Emeç Şubesi’nden alınmış 7.300,00 Euro bedelli teminat mektubu gönderilmiş ve revize birim fiyat listemizin imzalı hali tarafımızdan beklenmektedir. Saygılarımla” şeklindedir.Yeni kesin teminat mektubu 7.300,00 Euro olarak düzenlenmiş ve davalı şirket elemanlarınca kabul edilmiştir.Teminat mektubu tutarı üzerinden yapılan hesaplama sonucu taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan 66.500 Euro + KDV olan iş bedelinin daha sonra sözleşme revizyonu ile birlikte 72.933 Euro +KDV olarak 86.060,00 Euro’ya yükseltildiği tespit edilmiştir. Diğer ihtilaf konusu; 13.920 metrelik ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonlarının kablolama işi için elektronik posta yazışmaları sonucu 7.440,00 Euro KDV dahil anlaşma yapılıp yapılmadığı hususudur. Bu konu irdelendiğinde; davalı çalışanı … tarafından davacı çalışanı … gönderilen 09.05.2013 tarihli e-mailde; “Melih bey merhaba, Necatibey/Çayyolu-1/Koru istasyonlarında revizyonlar oldu. Bu istasyonda 2.5’luk (2×2,5 mm* LIHCH FE 180) kablo çekmemiz gerekecek. Toplamda 7.500 metre kabloya ihtiyacımız olacak. Birim fiyatlarınızı gönderirmisiniz. Saygılarımla”, davacı çalışanı … tarafından davalı çalışanı Mesut Yılmaz ‘a gönderilen 14.05.2013 tarihli e-mailde; “Merhaba … bey, 2×2,5 mm2 LIHCH kablo birim fiyatı 1,14 Auro+KDV’dir. Üretim süresi 10 ila 15 gün arası” şeklindedir.7.300,00 Euro’luk teminat mektubu 05.04.2013 tarihlidir. 7.500 metrelik kablo çekim işi ise 09.05.2013 tarihinde gündeme gelmektedir. O halde bu belirleme gereğince davacı tarafından talep edilen 13.920 metrelik kablolama işinin ilave iş olarak kabul edilmesi ve ilave kablo miktarının da 7.500 metre olarak hesaplanması gerektiği anlaşılmıştır.Yapılan bu tespit doğrultusunda bilirkişi kurul raporunda, davacının ilave kablo çekim nedeniyle talep edeceği tutar hesabında, davalı çalışanı … tarafından davacı çalışanı Melih Erkan’a gönderilen 15.05.2013 tarihli “Melih bey merhaba, Satın alma departmanımız, 2 m kablodan (Fire Kab LIHCH FE 180 PH90 2*2,50 mm2) kablonun birim fiyatına 1,995 TL fiyat almıştır.” şeklindeki e-maile istinaden, davacının kablo çekim işinde sadece montaj bedelini talep edebileceği, bu bedelin de, 7.500 mt x 1,14 Euro + KDV= 8.550,00 Euro + KDV = 10.089 Euro (işçilik + malzeme) 14.05.2013 tarih (mail tarihi) 1 Euro : 2,355 TL toplam kablo bedeli 1,995 TLx7500 mt=14.962,50 TL ve 14.962,50/2,355=6.353,50 Euro, işçilik bedeli: 10.089 Euro – 6.353,50 Euro = 3.735,50 Euro olarak belirlendiği görülmektedir.Davacı şirket, davalı firmanın işin yürütüleceği istasyonları zamanında teslim etmediğini, 7 aylık bir gecikmenin olduğunu, bu gecikilen sürelerden dolayı işçilik süresi ve işçilik maliyeti olarak 27.669,00 Euro zarara uğradığını belirterek bu zararının giderilmesini de talep etmektedir.Davalı şirket ise, inşaat yönünden gecikme olduğunu, bu gecikmesinin kendisinden kaynaklanmadığını, inşaat sorumluluğunun asıl iş sahibi olan … A.Ş. Konsorsiyumunun olduğunu, asıl iş sahibi tarafından kendilerine verilen iş programının davacıya teslim edildiğini belirtmiştir.Sözleşmede işin süresi: “iş bu sözleşmenin imzalanmasından kesin kabul tarihine kadar olan süredir.” şeklinde düzenlenmiştir.Gecikmenin olduğu ve bu gecikmenin inşaatın geç teslim edilmesinden kaynaklandığı, davanın her iki tarafınca da kabul edilmektedir. Bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır.Zaten, sözleşmede işin süresinin 01.04.2013 – 01.07.2013 olarak 3 ay belirlendiği ancak fiilen işin başlangıç tarihinin 05.04.2013 , fiilen bitiş tarihinin 01.02.2014 tarihi olduğu göz önüne alındığında fiili iş süresinin 214 gün olduğu ve 124 gün gecikme yaşandığı anlaşılmaktadır. İş yeri teslimindeki gecikmenin sorumlusunun tespiti yönünden, davacı çalışanı … tarafından davalı çalışanı …. ‘a gönderilen 15.07.2013 tarihli e-mailin incelenmesinde; “Sayın … Ltd. Şti., ..bu belirsizliklerin giderilmesini teminen montajı düşünülen teslim tarihlerinin ve teslim edilmemiş istasyonların teslim sürelerinin acilen tarafımıza bildirilmesi ve 01.07.2013 tarihinden işin teslim sürecine kadar olabilecek mobilizasyon ve personel maliyetlerinin de sözleşme tutarımız olan 72.933,31 Euro + KDV bedel dışında ayrıca talep edileceğini bilgilerinize sunarız. ” şeklinde olduğu görülmektedir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda; işin bitirilebilmesi için davacı şirketin tesisat montaj ekibini bekletmek durumunda kalacağını, bu durumda, işyerlerinin geç teslim edilmesiyle, sözleşmede belirtilen süre aşılması nedeniyle aşılan 124 günden kaynaklanan ilave bedelin davacı tarafından talep edilebileceği görüş ve kanaatine varılmış, yapılan hesaplama sonucunda da bu bedelin 16.031.96 Euro + KDV, KDV dahil 18.917.71 Euro’ya denk geldiği, davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki Merkez Bankası Euro alış kurları dikkate alınarak 51.007,34 Euro olarak hesaplandığı, davacı tarafça dava dilekçesinde davalının alacağa karşılık 51.237,17 Euro ödeme yaptığını beyan ettiği gözetilerek, davacının davalı yandan talep edeceği tutar 57.476,34 Euro olarak belirlenmiştir.Davacı tarafça 8.414,00-TL’lık iki adet iskele ve aksesuar ücretleri talep edilen kalemlerden ayrı tutulmuş ve dava dilekçesinde talep edilen 71.113,13 Euro içerisinde bulunmamaktadır.Taraflar arasında aktedilen uzman ekip sözleşmesinin “iş sağlığı ve güvenliği” başlıklı ek-2 maddesinde kişisel koruyucuların verileceği ve personel bulundurulacağından söz edilmekte, iskele temini ile ilgili bir husus bulunmamaktadır.Davalı şirket çalışanı … tarafından, davacı şirket çalışanı …’a gönderilen 10.03.2014 tarihli mail’de, “22.04.2013 tarihli ekli faturayla tarafımıza fatura etmiş olduğunuz ” şeklindedir. Davacı şirket çalışanı … tarafından davalı şirket çalışanı … gönderilen 13.04.2013 tarihli e-mailde; “Merhaba Mesut Bey, sözleşme sonrasında sürpriz olarak karşımıza çıkan ekipmanlar ile ilgili (iskele vb) iş süreci ve ekip artışı esnasında arttırıma giderilmesi gerekecek olup maliyetlerinin de iş artışı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.” şeklinde ilave bir açıklamada bulunmaktadır. Yapılan bu yazışmalarda, davalı yüklenicinin söz konusu 2 adet iskeleye ait faturaları kabul ettiği, depolama konusunda organizasyon yapmaya çalıştığı ve sözleşmede davacı şirketin iskele yapma sorumluluğu bulunmadığı, sadece eleman bulundurma sorumluluğu olduğu göz önüne alındığında, davacının 8.414,00 TL’lık talebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan bu açıklamalar ışığında, mahkemece dosya kapsamında alınan ve birbiriyle uyumlu olan, denetime elverişli bilirkişi raporları dayanak yapılarak, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen anahtar teslim ve götürü bedel 66.500,00 Euro + KDV iş bedelinin revize edilerek 72.933,00 Euro +KDV olarak 86.060,00 Euro’ya yükseltildiği, 3.735,50 Euro bedelli, 13.920 metrelik ODTÜ, Koru ve Necatibey istasyonları için yapılan kablolama işinin ilave iş olduğu, revize edilen sözleşme bedeli ile kablolama iş bedeli ve istasyonun davalı tarafça davacıya geç teslim edilmesi nedeniyle işin 124 gün gecikmeli olarak yapımında davacının uğradığı 27.669,00 Euro’ luk zarar ile sözleşmeye dahil olmayan 8.414,00 TL iskele ve aksesuar bedelinden davalının sorumlu olduğu yönündeki kabulü isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2018 tarih ve 2014/1507 Esas, 2018/174 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 11.715,51 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 2.928,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.786,61 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 12/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.