Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1485 E. 2020/1516 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1485
KARAR NO: 2020/1516
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI: 2016/199 Esas, 2017/1603 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 17.03.2015 tarihli sözleşme ile İstanbul İli, … Mahallesi, … Mevkii İmam Hatip Lisesi şantiyesindeki 524,3 m2 polüretan zemin kaplama işinin müvekkili tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, iş bedeli için düzenlenen faturadaki meblağın bir kısmının davalı tarafça ödendiğini, ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimini tam olarak yerine getirmediğini, işin tamamlandığına dair davacı tarafça müvekkiline bir ihtarda bulunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesinde, sözleşme kapsamında düzenlenen 32.635,05 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup iş bu faturaya dayalı olarak davacıya kısmi ödemede bulunulduğunun tespit edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinde hizmet alınmadığına yönelik itirazda bulunulmuş ise de, davaya konu spor salonunda yapılan ve kaplaması bitirilen işle alakalı fotoğraf örneklerinin sunulduğu, bu nedenle davalının bu savunmasına itibar edilmediği, davalı tarafça işin ayıplı yapıldığına yönelik süresinde ihbarda bulunulmadığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın kısmen kabulü kısmen iptaline, takibin 17.073,50 TL asıl alacak üzerinden ve işbu bedele icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İ.İ.K.’nın 67. maddesi uyarınca kabul edilen alacağın %20’sine tekabül eden 3.414,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, dolayısıyla işin yapılıp yapılmadığının inşaat mühendisi refakatinde mahallinde yapılacak tespit sonucu belirlenmesi gerekirken, salt faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu gerekçesiyle ve fotoğraflar esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin işin konusu başlıklı 1.bendinin b fıkrasında; belirtilen ölçümlerin tahmini olup net ölçümün iş bitiminde belirleneceğinin ve hak edişin de son ölçümlere göre yapılacağının düzenlendiğini, davacının şantiyesini iş sahasına indirdiğinden tahmini iş bedelinin yarısının işin başında avans mahiyetinde ödendiğini, kalan bedelin de hak ediş sonrasında ödeneceğinin sözleşmede belirlenmesine rağmen davacı tarafça iş teslim edilmediğinden ödeme yapılamadığını, davacının faturada belirtilen metrajda iş yapmadığını, geçici kabul tutanağının 06.04.2016 tarihli eksik işler listesinin 19.maddesinde “spor salonunun döşeme kaplaması tamamlanmamıştır” şeklinde belirleme yapıldığını, buna rağmen davacının işi 10.07.2015 tarihinde teslim ettiğini iddia ettiğini, bu iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için isitinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir Taraflar arasında 17.03.2015 tarihli götürü bedelli ve birim fiyatlı yazılı sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı, yüklenici sıfatıyla İstanbul İli, … Mahallesi, … Mevkii, İmam Hatip Lisesi şantiyesindeki 500m2′ lik metraj, 6+2 kalınlığında, polüretan zemin kaplama işini üstlenmiştir. Sözleşmenin ” işin süresi ve süre uzatımı ” başlıklı 2. Maddesinde, işin süresinin işi başlama tarihinden itibaren 7 gün olduğu, ” birim fiyatlar ” başlıklı 3. Maddesinde, belirlenen birim fiyatlara %18 KDV ekleneceğini kararlaştırılmış, 3.maddenin devamında işin birim fiyatının 52,75 TL, toplam tutarın 26.375 TL olarak belirlendiği, bu fiyata KDV bedelinin eklenmesi sonucu genel toplamın 31.122,5 TL olduğu belirtilmiş, 4.maddede, sözleşme tutarının 31.122.50 TL olduğu yinelenmiş maddenin devamında ödeme şekli belirlenmiştir. Maddeye göre, malzemelerin şantiyeye indiği gün, iş bedelinin belirlenen tutarının KDV dahil %50′ sinin davacının hesabına yatırılacağı, kalan kısmın ise davacıya nakit olarak verileceği taahhüt edilmiştir. Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından ( 10.07.2015 sevk irsaliye tarihli) 13.07.2015 tarihli, (27.656,83 TL bedelli + 4.978,23 TL KDV ) toplam 32.635,05 TL bedelli faturaya istinaden 17.073,80 TL asıl alacak ve 527,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.600,58 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan ve talimat mahkemesince alınan, hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 09.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan 17.03.2015 tarihli sözleşmede iş bedelinin 31.122,50 TL olarak belirlendiği, davacının 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğuu, sahibi lehine kesin delil niteliğine haiz olduğu, davacının defterlerinde davalı ile yaptığı işin 320.01.104 hesap kodunda izlendiği 32.635,05 TL’lik faturanın davalının defterlerinde davacı alacağı olarak 13.07.2015 tarihinde kayıt altına alındığı, 05.05.2017 tarihi itibariyle 320.01.104 koduyla alacak bakiyesi verdiği, davalının davacıya 17.073,80 TL borçlu olduğu, sözleşmedeki iş bedelinin yarısının davacının hesabına yatırılacağı hükmü kapsamında 03.04.2015 tarihinde davalı tarafından davacının hesabına 15.561,25 TL havale yapıldığı, davalı tarafından başka bir ödeme yapılmadığından takip tarihi itibariyle davalının davacıya 17.073,80 TL asıl alacak borcunun bulunduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki belgelerden, 10.07.2014 tarihli yapım işleri geçici kabul tutanağından sonra, 13.11.2015 tarihli ihtarname ile davalı yanca davacı tarafa eksik işlerin bitirilmesinin ihtar edildiği, 06.04.2016 tarihli tutanak ile 43 madde halinde eksik işlerin belirlendiği görülmektedir. Davalının istinaf dilekçesindeki itirazları kapsamında, uyuşmazlığın spor salonunun zemin kaplamasının m2’sinin eksik yapılıp yapılmadığından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı yan, gerek cevap dilekçesinde, gerekse aşamalarda verdiği beyan dilekçelerinde mahallinde keşif yapılarak spor salonundaki kaplamanın yüz ölçümünün sözleşmede kararlaştırılan m2 ‘den daha az yapıldığının tespitini talep etmiş, davacı taraf ise, işin eksiksiz yapıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, davalı tarafça cevap dilekçesinde açıkça keşif deliline dayanılmış olduğu ve aşamalarda mahallinde keşif yapılması yönünde ara karar oluşturulması talep edildiği halde, mahallinde keşif yapılmaksızın, hesap bilirkişisi tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda, işin davacı yanca eksiksiz tamamlandığı kabul edilerek, sözleşmede kararlaştırılan götürü bedel üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle, sözleşme ve projesine göre davacının eksik iş yapıp yapmadığı, sözleşmeye göre isteyebileceği alacak miktarı konusunda, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor almak, taraf itirazları olursa bu itirazları karşılamak, bu çerçevede yapılacak değerlendirmeler ışığında varsa yüklenici tarafından hakedilip ödenmeyen iş bedeli ile ilgili sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarih, 2016/199 Esas, 2017/1603 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.