Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1482 E. 2021/133 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1482
KARAR NO: 2021/133
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2018
NUMARASI: 2015/1121 Esas, 2018/455 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, davalı tarafın, davacı şirketin de bünyesinde bulunduğu … A.Ş.’nin kurumsal tanıtım filmini, web sitesi tasarımını, fotoğraf çekimi ve katalogunu yapmayı yüklendiğini, yapılacak işe mahsuben avans olarak 03.07.2014 tarihinde davalı tarafa 25.000,00 TL ödendiğini, ancak makul sürede onaylanabilir veya kabul edilebilir herhangi bir iş tesliminin davalı taraf tarafından gerçekleştirilmediğini, davacı şirket tarafından davalı tarafa yapılan şifahi başvurulara rağmen işin teslim edilmemesi sebebi ile sözleşmenin feshi ve ödenen 25.000,00 TL’nin müvekkiline iadesinin Üsküdar … Noterliği 13.10.2014 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar edildiğini, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini ile asıl alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının kurumsal tanıtım filmini, web sitesi tasarımını, fotoğraf çekimi ve kataloğunu yapmak üzere sözleşme imzalandığını ve sözleşme ile müvekkiline yüklenen tüm edimlerin yerine getirildiğini, tüm bu edimler yerine getirirken yapmış olduğu masrafların birçoğunun faturalı olduğunu, 45.000,00 TL tutarında anlaşma yapıldığını ve bunun 25.000,00 TL nin ödendiğini, bakiye ödemenin yapılmadığını, davacı tarafın yapılan işleri önce beğendiğini ve sözlü onay aldığını, ancak daha sonraki görüşmede işleri beğenmediklerini ve teslim almayacaklarını söylediklerini, davalının bedelin kalan bakiyesini talep ettiğini ancak tahsilat yapamadığını, davacı iddialarının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; taraf defterleri ve davalı tarafından sunulan USB üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, inceleme tarihi itibariyle işin ancak %75’inin tamamlandığı, dava tarihi itibariyle tamamlanmış ve davacıya teslim edilmiş bir işin varlığının davalı tarafça ispat edilemediği, meydana getirilen eserin niteliği dikkate alındığında tamamlanan kısmı teslim almasının davacıya fayda sağlamayacağı anlaşılmakla, avans olarak ödenen 25.000,00 TL’nin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takipte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına; alacak likit, itiraz haksız olduğundan 5.000,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece alınan bilirkişi raporunda; Katalog Hizmetinin incelenmediğini ve eksik incelemeye rağmen işin %75 nispetinde tamamlandığının belirtildiğini; inceleme yapılamayan eksiklik giderilmeden karar verildiğini; eksik incelemeye rağmen %75 oranında ve makul sürede tamamlanan işin davacıya fayda sağlayıp sağlamayacağı konusunda işin uzmanlarından rapor alınması gerektiğini; yapılan işlerin birbirinden bağımsız olup her bir tamamlanan işin ayrı ayrı kullanılabileceğini; bilirkişi raporunda müvekkilinin davacıdan 8.750,00 TL alacaklı olduğu belirtilmesine rağmen rapora neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını; müvekkilinin üzerine aldığı işi makul sürede tamamlanarak davalı tarafa mail ortamında bildirildiğini, davacı tarafın eseri teslim almamasından dolayı müvekkilini borçlu duruma düşürmenin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 25.000,00 TL iş bedelinin iadesi için takip yapıldığı, borçlu tarafından alacaklı olduğu belirtilerek takibe itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Türk Borçlar Kanunu’nun 470’nci maddesine göre; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu bedel ödemektir. Tarafların eser sözleşmesi kurulması konusunda mutabık kalmalarına rağmen, iş bedelini kararlaştırmış olmaları halinde iş bedelinin sözleşmedeki esaslara göre belirlenmesi gerekirken, sözleşmede bedelin açık olarak belirlenmemiş olması halinde TBK’nın 481’inci maddesi gereğince bedelin, işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında da eser sözleşmesi ilişkisinin sabit olduğu, fakat sözleşmede bedelin yazılmamış olması veya tarafların bedelde anlaşamamaları halinde iş bedelinin bilirkişiye yapıldığı yıl piyasa rayiçleri ile hesaplattırılacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; taraflar arasında, davacının da bünyesinde bulunduğu … tanıtım filmi, web sitesi tasarımı, fotoğraf çekimi ve katalog düzenlenmesi konusunda sözlü eser sözleşmesinin kurulduğu ve anlaşma kapsamında davalıya 03/07/2017 tarihinde 25.000,00 TL ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İş bedelinin uyuşmazlık konusu olduğu; bedele ilişkin yazılı sözleşme düzenlenmediği; davalının iş bedelinin 45.000 TL olduğunu belirtmesine karşın, davacı 11/01/2017 tarihli dilekçesi ile iş bedelinin 35.000 TL+KDV olduğunu belirterek işi 3.şahsa yaptırdığına dair belgeleri ibraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 24/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; fotoğraf işinin tamamlandığı; kurumsal tanıtım filminin %99, 2D animasyon tanıtım filmi %99, web sitesinin %75 oranında tamamlandığı ve davalı tarafından davacıya sağlandığı; katalog işinin dosya kapsamında bulunmadığı; bu şekilde toplam hizmet tamamlanma oranının %75 olduğu ve 45.000 x %75 = 33.750 -25.000 = 8.750 TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından hizmetlerin makul sürede yerine getirildiği belirtilmiş ise de alınan raporda kataloglar incelenmediği gibi yapılan işlerin davalının işine yarayıp yaramayacağı ve kullanılıp kullanılamayacağı da belirlenmemiştir.
O halde, taraflar arasında yapımı kararlaştırılan iş bedelinin tespiti yönünden mahkemece mevcut bilirkişi heyetine, yapılacak işle ilgili sektörde uzmanlığı bulunan bir bilirkişi de eklenmek suretiyle, öncelikle incelenmeyen kataloglar da taraflardan temin edilerek sözleşme konusu tüm işlerin bilirkişi kurulunca incelenmesi, taraflar arasında yapımı kararlaştırılan işlerin yapıldığı tarih itibariyle serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin belirlenmesi, davacı tarafından yapılan işlerin davalının işine yarayıp yaramayacağı ve kullanılıp kullanılamayacağı hususlarında her bir işin değerlendirilip, mevcut yapılan ve yararlanılabilecek işler nedeniyle davacının hak ettiği iş bedelinin belirlenmesi, yapılan ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönde inceleme ve araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2018 tarih, 2015/1121 esas, 2018/455 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.