Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1476 E. 2021/120 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1476
KARAR NO: 2021/120
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2018
NUMARASI: 2017/185 Esas, 2018/445 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali, Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlattığını, davalının süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının yerinde olmayıp kötüniyetli olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %40’tan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığını aksine müvekkilinin alacağı bulunduğunu, bu bakımdan da karşı davanın ikame edildiğini, sipariş formu ile Fransa Sarl JL26/Deeluxe firmasından alınan siparişler ile ilgili davalı Serteks firması ile yapılan çalışmada, müvekkili şirketin ürünlerinin baskı hataları nedeni ile yükleme aşamasına kabul edilmediğini ve malların yeniden yapılmasının talep edildiğini, bu kusur nedeni ile müvekkili şirketin baskısı bozuk olan ürünleri yeniden yaptığını ve ortaya çıkan maddi zararın listelenerek … firmasından bununla ilgili talepleri olduğunu ancak bu talebin kabul edilmediğini, tüm çalışmaların faturalı ve irsaliyeli yapıldığını, müşteriden bu gecikmeden dolayı ödemenin de geç alındığını, bu durumun madden şirketi zor durumda bıraktığını, sipariş teslim şeklinin paket asortili olduğunu, dolayısıyla eksik beden olduğu zaman malın eksik olarak hazırlandığını, gönderilmesini müşterinin kabul etmediğini, bu tişörtlerin hazırlanması için müvekkilinin kumaş ve tüm malzeme siparişlerini verdiğini, ön beden ve ense kısmının parça baskısının yapılması için onay numuneleri ile birlikte 06.02.2016 tarih ve … nolu irsaliye ile … firmasına sevk edildiğini, baskı işleminin tamamlandığının bildirilmesi üzerine malların … nolu fatura ve … nolu irsaliye ile 13.02.2016 tarihinde teslim alındığını, baskı işlemi yapılan ürünlerin imalata sevk edildiğini, dikim işlemlerine başlandığını, … rengin adedi daha fazla olmasına rağmen baskı rengi ile ilgili herhangi bir sorun olmadığını, Antracit renkte baskı rengi ile ilgili sorunların ortaya çıkmaya başladığını, imalat sonucunda AS Uluslararası Denetim Firması’ndan gelen raporlardan da görüleceği üzere 2196 Adet Antracit Renk Tişörtte baskı renk farkları ve baskı kalitesi nedeni ile Antracit Rengin onaydan geçmediğini, bunun nedeninin de baskı ve uygulaması ile ilgili … firmasının hatalı işlem yaparak, hatayı gözle görüldüğü halde düzeltmeden devam etmesi olduğunu, müşterinin müvekkili şirketten hatalı baskı yapılan mallar bakımından yaptığı %20 indirim, Navlun, As Denetim firmasının yeni kontrol ücretinin müvekkili şirketçe karşılanmasını, aksi halde malların gönderilmemesi veya baskı hatası sebebiyle mağaza satış fiyatından müvekkili şirkete fatura edileceğini bildirdiğini, müvekkili şirketin de bütün malları yeniden kontrolden geçirerek kusurlu malları ayırarak iki grup haline getirdiğini, hatalı olan mallar yerine yeniden hazırlanmak üzere sipariş verildiğini, bunun da … firmasına iletildiğini, … firması yetkililerinin de malın kontrolünün yapıldığı ütü paket firmasına gelerek durumu gözlemlendiğini, hatalı olan malları yeniden yapmayı taahhüt ettiklerini ve malları yeniden hazırlayalım denildiğini, bunun üzerine yeni kumaş ve malzeme siparişi verildiğini, kesimlerin yapıldığını ve baskı için … firmasına 01/04/2016 tarih ve 22999 nolu irsaliye ile malların sevk edildiğini, … firmasının da 09/04/2016 tarih ve … nolu irsaliye ve … nolu fatura ile doğru renkte basarak müvekkile gönderdiğini, doğru olan renkteki malların 1. sevkiyatının kara yolu ile yapıldığını, hatalı mallardan dolayı eksik olan malların 2. Sevkiyatının ise havayoluyla gönderilmesine sebep olunduğunu, hatalı baskı yapılan mallar onaylanmadığı için ortaya ilave masrafların çıktığını, hatalı baskı nedeniyle kalan mal tutarının 1268 adet x 2,75 Euro = 3.847,00 Euro karşılığında 13.578,72 TL olduğunu, bu malların hazır olarak durduğunu, ürünlerin tüm ayrışımlı fiyatları; kumaş, fason, baskı, ütü paket, poşet, aksesuar vs gibi faturalarında sunulacağını, belirtilen tutarlar toplamının 23.118,15 TL + 1.849,45 TL(%8 KDV)=24.967,60 TL olduğunu, bunun yanı sıra müşterinin bu sorunlar nedeni ile müvekkil şirket ile olan çalışmasını sonlandırdığını ve müşteri kaybettiğini, Avrupa’nın büyük markalarından olan İntersport ile çalışma şansının da ortadan kalktığını, ortalama yıllık olarak 200.000 Euro’luk sipariş akışının … firmasının baskı hatası ve kusurlu mal yapması neticesinde kesildiğini, bu sebeple de şimdilik fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’lik mahrum kalınan kar taleplerinin mevcut olduğunu belirterek, itirazın iptali davasının reddine, karşı davanın kabulü ile davacıdan şimdilik 25.967,60 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, davacı-karşı davalı aleyhinde asgari %15 oranında kötü niyet tazminatına hüküm edilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi tarafından tarafların ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, düzenlenen faturalar ve teslim edilen ürünler itibariyle davacının davalıdan 25.825,58 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu miktar itibariyle asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, süresi içinde yapı ihbarı yapılmadığından mahkemece ayıp beyanına itibar edilmediği gerekçeleriyle, davacı tarafından açılan asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının davasının 25.825,58 TL’lik kısmının kabulü ile, Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında kabul edilen asıl alacak miktarı itibariyle itirazın iptali ile takibin devamına, davacının davasının 2.448,50 TL’lik kısmının reddine, icra takibine konu alacak faturaya dayalı ve taraflarca bilinebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından kötü niyetli itiraz ile takibin durmasına sebebiyet verilmesinden dolayı %20’sini oluşturan 5.165,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı-karşı davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinafında, itirazın iptali davasında tebligatın vekile yapılması gerektiğine dair itirazlarının dikkate alınmadığını, yapılan ürünlerin baskı hatası nedeni ile bozulduklarını, ön beden baskılarındaki kusurlar baskı hataları nedeniyle yurt dışındaki iş sahibinin yükleme aşamasında ürünleri kabul etmediğini ve malların yeniden yapılmasını talep ettiğini, baskı bozuk olan ürünlerin yeniden yapıldığını ve buna ilişkin zararın davacıdan talep edildiğini ancak bu taleplerinin kabul edilmediğini, iş sahibinden bu nedenle ödemenin de geç alındığını, asıl iş sahibinin sipariş şekli paket asortili olduğu için eksik beden olduğu zaman malin eksik olanak hazırlanıp gönderilmesini iş sahibinin kabil etmediğini, davacıya sevk edilen ürünlerin baskı işlemlerinin tamamlandığının belirtilmesi üzerine 13/02/2016’da (fatura ve irsaliye ile) teslim alındığını, dikim işlemleri sırasında ilk dikilen … renkte bir sorun olmamasına rağmen, … renkte baskı rengi ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başladığını, imalat sonucunda AS Uluslararası Denetim Firaması’nden gelen rapordan da görüleceği üzere 2196 adet bu renk ürünün baskı renk farkları ve baskı kalitesi nedeni ile onaydan geçemediğini, bunun nedeninin davacı firmanın gözle görüldüğü halde hatayı düzeltmeden bakıya devam etmesi olduğunu, alınan bilirkişi raporlarında da hatalı baskının tespit edilmediğini, bu hatalı baskıdan dolayı müvekkili şirketin zararı olduğunun da bilirkişi raporlarında sabit olduğunu, davacı firmanın da hatalı baskı durumunu kabul ettiğini ve hatalı olan ürünleri yeniden yapmayı taahhüt ettiğini, bu nedenle yeni kumaş ve malzeme siparişi verilerek baskı için davacı firmaya 01/04/2016 tarihinde sevk edildiklerini, davacı firmanın da 09/04/2016 tarihli irsaliye ve fatura ile malları doğru renkte baskı yaparak müvekkiline gönderdiğini, bu yeni baskı yapılan ürünlerin 1. sevkıyat gibi kara yoluyla değil hava yoluyla gönderilmek zorunda kaldığından ilave masraflar ortaya çıktığını, bunların; Uçak Navlun Ücreti (2.658,51 TL), gümrükleme ücreti (438,00 TL), AS Denetim Kontrol Ücreti (840,09 TL), gecikmeden kaynaklı olarak asıl iş sahibi tarafında yapılan %20’lik kesinti (5.755,20 €), hatalı olduğu için kalan 1268 adet ürün zararı (3.487,00 € karşılığı 13.578,72 TL) olmak üzere toplam 23.118,15 TL+ 1.849,45 TL (KDV) = 24.967,60 TL olduğunu, ayrıca yurt dışı müşterisi ile yaşanan bu sorunlar nedeniyle müvekkili şirketle olan çalışma sonlandırıldığından ortalama yıllık 200.000 Euro’luk sipariş akışının kesildiğini, sunulan bilirkişi raporlarıyla bu zararlardan davacının tam kusurlu olarak sorumlu olduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin ayıplı mallar olduğunu Denetim firmasının raporuyla fark ettiğini ve davacı firmayla görüşmelere başladığını, davacı-karşı davalı şirketin de bu hatanın kendi baskı işlemlerinden olduğunu kabul ederek malları sözleşmeye uygun olarak tekrar bastığını, buna göre hata bildiriminin davacıya yapıldığını ve onun tarafından da kabul edildiğini, buna rağmen karşı davanın reddini hatalı olduğunu, sadece davacı tarafından ticari defterlerinin incelendiğini, müvekkilinin de defterleri incelendiğinde davacı şirketten alacaklı olduğunun görüleceğini, yabancı şirkete yapılan indirimlerin ve yukarıda belirttikleri diğer ücretlerin yansıdığının da görüleceğini, bilirkişi incelemesinde eksik ve hukuka aykırı inceleme yapıldığını, kabulünün mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davacı-karşı davalının davasının reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine, karşı dava ise ayıplı imalatlar nedeniyle uğranılan zarar, yapılan muhtelif masraflar ile mahrum kalınan kar bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.Davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu, bu kapsamda davacı tarafından faturalar tanzim edilerek davalıya gönderildiği, bu faturaların davalı-karşı davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, karşı davaya konu edilen ayıplı ifa iddiası bakımından ise, davalı-karşı davacı şirket tarafından yurt dışındaki bir şirketten alınan Tshirt siparişine ilişkin ürünlerin baskı işlerinin davacı-karşı davalı şirket tarafından yapılması konusunda taraflar arasında sözlü bir anlaşma yapıldığı, bu baskı işleminin davacı-karşı davalı tarafından yerine getirilerek ürünlerin davalı-karşı davacı şirkete teslim edildiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesiyle de sabit olduğu üzere, dava ve karşı davalara konu 13/02/2016 tarihli … nolu 15.547,68 TL’lik fatura ve 09/04/2016 tarihli 3.868,34 TL’lik faturalar davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı defterlerinde kayıtlı olduğu gibi, davalı-karşı davacı defterlerinde yer alıp davacı defterlerinde yer almayan 01/07/2016 tarihinde düzenlenen 21.541,28 TL ve 5.875,20 TL’lik iade faturaları haricinde tarafların ticari defter kayıtları birbiriyle örtüşmekte olup bakiye borç miktarı 25.825,58 TL olarak gözükmektedir. Taraflar arasındaki ihtilaf, karşı davaya konu … nolu fatura ve … nolu irsaliye ile teslim alınan ürünlerden 2196 adet Antracit renk tshirtte baskı renk farkları ve baskı kalitesi nedeni ile ayıp bulunup bulunmadığı, eğer var ise bunlara ilişkin süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususuna ilişkindir. Dosya kapsamında göre, bu faturaya konu ürünler davalıya 13/02/2016 tarihinde teslim edilmiştir. AS Denetim Firmasının ayıp raporu ise 22/02/2016 tarihlidir. Alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında söz konusu ayıpların “açık ayıp” mahiyetinde oldukları belirtilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili de istinafında “ürünlerin baskıdan döndükten sonra dikim işlemleri sırasında baskı rengi nedeniyle sorunların ortaya çıkmaya başladığını” belirterek açık ayıp hususunu doğrulamaktadır. Davalı-karşı davacı taraf ileri sürdüğü ayıp olgusuna ilişkin olarak davacı-karşı davalı ile sözlü görüşme yaptığını, bu görüşme sırasında ayıplı ifa hususunun davacı-karşı davalı tarafça kabul edildiğini ve hatalı ürünleri yeniden yapmayı taahhüt ettiğini, davacı-karşı davalı tarafın düzenlediği 09/04/2016 tarihli faturanın buna ilişkin olduğunu ileri sürmüş ise de, dosyaya bu iddiasını ispat edecek delilleri sunamamıştır. 09/04/2016 tarihli faturada ve bu faturaya konu malların davacı-karşı davalı firmaya sevkine ilişkin 01/04/2016 tarihli irsaliyede; “1600 atlet baskı, 1045 paça baskı, 540 t-shirt baskı” yazılıdır. Görüldüğü üzere bu fatura ayıplı baskı olduğu belirtilen 2196 adet Antracit renk tshirtün yerine gönderilen ürünler şeklinde bir açıklama içermediği gibi içeriğinde de sadece 540 adet tshirt mevcut bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu fatura davalı karşı davacı tarafça yapılan bir ayıp ihbarı veya davacı-karşı davalı tarafça kabul edilen bir ayıp olgusu ve buna mahsuben düzenlenen bir fatura olarak kabul edilemez. Kaldı ki söz konusu iki fatura da davalı-karşı davacı tarafça itiraz edilmeden ticari defterlerine kaydedildiğinden kendisi aleyhine kesin delil teşkil etmektedir. Davalı-karşı davacı tarafça yaklaşık 3 ay sonra düzenlenen 01/07/2016 tarihli iade faturaları ise davacı-karşı davalı defterlerinde yer almadığından hesaplamada dikkate alınamayacaktır. Bu açıklamalar doğrultusunda, tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacı-karşı davalı tarafın bakiye iş bedeli alacağının 25.825,58 TL olduğu, davalı-karşı davacı tarafça ayıplı ifa olduğu ileri sürülen faturaya konu ürünler bakımından süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle buna dayalı olarak açılan karşı davanın reddi gerektiği, ilk derece mahkemesince de bu doğrultuda asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise reddine karar verilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı-karşı davacı vekilinin asıl ve karşı davala yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2018 tarih ve 2017/185 esas, 2018/445 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Asıl davada alınması gereken 1.764,15 TL nisbi istinaf karar harcından davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 441,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.323,12 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Karşı davada alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı-karşı davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.