Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1453 E. 2020/1497 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1453
KARAR NO : 2020/1497
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI : 2016/510 Esas, 2018/494 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, bakiye bedel alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici, davalı şirketle yapılan anlaşma gereği çatıların tamiri kapsamında vida değişim işini yaptığını, takip dayanağı 29.028,00 TL tutarlı fatura bedelinden 10.000,00 TL’sinin banka yoluyla ödendiğini, kalan 19.028,00 TL alacağın tahsili için giriştiği icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirtmiş; davalı iş sahibi ise, akdi ilişkiyi ve yapıldığı iddia edilen işi reddederek 10.000,00 TL’lik ödemenin bir başka iş karşılığı yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacı tarafından davalıya kesilen faturaların davalı tarafça ilgili vergi dairesine BA formunda bildirilmiş olması nedeniyle akdi ilişkinin varlığı kabul edilerek davacının takip tutarı kadar alacaklı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf talebinde özetle, davacının akdi ilişkiyi ve iddia edilen işi ispatlayamadığını, iddia edilen imalatın dava dışı bir firma tarafından yapıldığını, davalı şirket tarafından davacıya ödenen 10.000,00 TL’nin dava konusu iş ile bir ilgisinin bulunmadığını, yapılan ödemenin dayanak fatura tarihinden önce olduğunu belirterek mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkar edilmiştir. Bu durumda davacı akdi ilişkiyi diğer tüm yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Davaya konu takip dayanağı faturanın ( davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasa da) davalı tarafça BA formunda ilgili vergi dairesine bildirilmiş olması, davalının davacı tarafla olan cari hesap ilişkisini kabul ederek borca itiraz dilekçesinde de işin yapıldığını ve fakat ayıplı olduğuna yönelik beyanda bulunmuş olması birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasıda sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece sözlü akdi ilişkinin varlığı kabul edilerek verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2018 tarih ve 2016/510 Esas, 2018/494 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.299,80 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 324,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 974,85 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 15/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.