Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1425 E. 2018/1500 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/783
KARAR NO : 2018/1477
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2018
NUMARASI : 2018/31 Esas, 2018/169 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, kullanma suyu depoları üretimi ve yerinde mondaj işi nedeniyle eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle iş sahibine ödenen ve faturaya bağlanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali takibine devamı ile, dava dışı idareye ödenen 48.521,60 TL bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsili ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, davacı taşeron davalı ise yüklenicidir.
Davacı, kullanma suyu depolarının ayıplı olması nedeniyle işsahibine ödenen bedelin tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibine yönelik itirazın iptali ile takip konusu asıl alacağın tahsilini talep etmiş, davalı ise savunmasında davanın zaman aşımına uğradığını, su depolarının tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, ayıp ihbarının olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile, kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, ayıp ihbarının süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinafında, dava ve aşamalardaki iddialarını tekrarla, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını, raporun aksine hüküm kurulmasının doğru olmadığını, faizin yasal faiz üzerinde olması gerektiği, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği beyanı ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı/borçlu hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile 48.521,60 TL asıl alacak ve 2.485,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.007,50 TL üzerinden takip yapılmış.
Dairemizin 19.09.2017 gün ve 2017/982-543 E.K sayılı ilamı ile sözleşmede 5 yıllık garanti süresinin kararlaştırılmış olmasına göre ayıp ihbarı yükümlülüğünün bulunmamasına göre kararın kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak üzere dosya mahal mahkemesine gönderilmiş ve mahkemece Dairemiz kararına uygun inceleme yapılarak davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf talepli dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen ilk kararın doğru olduğunu, garanti verilmiş olsa da bunun ihbar yükümlüğünü kaldırmayacağını, sözleşmeye konu su depoları görülmeden, site yetkililerinin beyanlarıyla yetinilerek rapor hazırlandığını, uzman görüşünün aksi yöndeki raporunun dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; yargılama sırasında keşfen alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek, sözleşmeye konu su depolarında bulunan bombeleşme, su kaçırma ve paslanma vb. gibi ayıpların giderilmiş olduğu, ayıpların giderilmesi için yapılan işleri ve bedelini gösteren takip dayanağı yansıtma faturası içeriği ile belirlenen miktar ve tutarının piyasa rayiçlerine uygun olduğuna yönelik kabulü ile buna uygun verilen karar, dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun olmakla davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2018 tarih ve 2018/31 esas, 2018/169 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.314,51 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 828,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.485,88 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 13/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.