Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1412 E. 2019/945 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1412
KARAR NO : 2019/945
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2018
NUMARASI : 2012/1074 Esas, 2018/446 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, muhtelif kalıp parça üreterek fatura ve irsaliyelerle davalıya teslim edildiği halde 684.732,53-TL iş bedelinden ödenmeyen bakiye 384.039,83-TL için yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştu.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı adresi Manisa olmakla, Manisa İcra Dairesi ve Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunulmuş, davacının ürettiği malların istenen nizam ve evsafa göre yapılmadığı, bu durumun yazılı ve sözlü olarak davacıya bildirildiği, davacı imalatlarının ürün mühendisinden onay almadığı, davacı imalatlarında gizli ayıplar olduğu, davacı alacağı bulunmadığından davanın reddi, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemesince ürünler Pendik’te davacı fabrikasında imal edilerek teslim edilmiş olmakla yetki itirazı reddedilmiş, alınan bilirkişi raporuyla davalı tarafça iddia edilen ayıplar kanıtlar, kanıtlayacak hiçbir delil sunamadığı, buna göre ürünlerin ayıplı olduğunun kabul edilemeyeceği, ticari defter ve kayıtlara davacı alacağının 400.507,36-TL olduğunun anlaşıldığı, davaya konu icra takibindeki talebin daha az olduğu bu nedenle asıl alacak yönünden davanın kabulünün gerektiği ancak takipten önce temerrütün oluştuğu kanıtlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi, alacağın likit olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüyle icra dosyasına itirazın kısmen iptali ile takibin 384.039,83-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, 1.120,55-TL işlemiş faize yönelik davanın reddine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece ürünlerin tespit edildiğine ilişkin kabulü hatalı olduğu, üretilen parçaların gizli ayıplı olduğu, davalıya teslimi gereken 13 adet kalıbın da teslim edilmediği, davacıya teslim edilmeyen parçaların toplam bedelinin 150.000,00-TL olduğu, mahkemece ve bilirkişilerce eksik delillere göre değerlendirme yapıldığı, raporlarda ayıba ilişkin çelişik tespitler yapıldığı, davacı tarafça da ayıbın zımnen kabul edildiği, gizli ayıbın yazışmalarla sabit olduğu, ancak sonuç alınamadığı, ayıplı üretilen malların Ford Otosan’a ve Amerika’daki Ford firmasına yetiştirilebilmesi için uzun süren ve masraflı tashihlerle müşteriye sunabildikleri, buna ilişkin baştan beri olayın içinde olan tanıkları dinlettikleri halde mahkemece dikkate alınmadığı, zorunluluk nedeniyle parçaların red ve iade edilmemesinin mahkemece hatalı değerlendirildiği, ayrıca hükmolunan faizin fahiş olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.Taraf iddia ve delilleri, ticari defterler üzerinde yapılan incelemeyle alınan bilirkişi raporları, yine teknik yönden incelemeye dayalı alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde davacının defter kayıtlarıyla davacının 400.507,26-TL bakiye alacağı olduğu, davalı tarafça rework düzeltici faaliyetler açıklanmasıyla kesmiş olduğu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı ayıplı olduğu iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmış, alacak miktarı taraf defter kayıtlarıyla sabit olup, alacak likit olmakla ve takip tarihindeki uygulanacak faiz oranında doğru olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2018 tarih ve 2012/1074 Esas, 2018/446 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 26.233,76-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 6.588,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.645,32-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/07/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.