Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1399 E. 2020/1525 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1399
KARAR NO: 2020/1525
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2016/605 Esas, 2018/225 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, İstirdat
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesi kapsamında iş sahibi tarafından yükleniciye verilen çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenen çek bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.05.2015 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin işveren, davalı şirketin ise yüklenici sıfatıyla tarafı oldukları sözleşmeye göre davalının Kocaeli ili İzmit İlçesi … Mah. … sok. No…. adresindeki … İnşaatının çatı kaplama işini verdiği teklife göre 34 USD/m² fiyatla yapmayı kabul ettiğini, davalının 1240 m² imalat karşılığında alacağının 123.469,78 TL olduğunu, fakat davalıya dava konusu çek dahil toplam 145.694,00 TL ödeme yaptıklarını, fazladan yapılan 22.224,22 TL’lik ödeme için davalıya fatura kestiklerini, ancak bu faturanın iade edildiğini, fazladan ödenen bu bedel nedeniyle, iş bedeli olarak verilen 22.847,00 TL bedelli son çekin kendilerine iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini, sözleşmedeki fiyatın KDV dahil fiyat olup, sözleşmede ayrıca KDV ödeneceğine dair bir ibare bulunmadığını, sözleşme fiyatının piyasa fiyatı olduğunu ileri sürerek, davalıya verilen 10.05.2016 vade tarihli, 22.847,00 TL bedelli, 6882416 seri numaralı, … A.Ş. Adapazarı şubesine ait 1 adet çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 20/05/2016 havale tarihli dilekçe ile de dava, istirdat davasına dönüştürülmüştür. Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı arasındaki sözleşmeye konu iş kapsamında düzenlenen hakedişlerde birim fiyatın 34,00 USD olarak belirlendiğini, bu fiyata ayrıca KDV eklenmek suretiyle hakedişlerin faturalandırıldığını, davacının bu faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediğini, davacı şirketin kesilen faturalardaki KDV’den yararlandığını, işin niteliği ve miktarına göre rayiç fiyatın belirlenerek sözleşme fiyatına KDV’nin dahil olup olamayacağının belirlenebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın toplam hakediş bedeline KDV eklenip eklenmeyeceği noktasında toplandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, hem malzeme teminini, hem de işçiliği kapsadığı, yapılan işin içinde işçilik de bulunduğu, genel uygulamanın işçilikli işlerde toplam hakediş bedeline ayrıca KDV eklenmesi şeklinde olmakla birlikte, yapılan sözleşmelerde bu hususun mutlaka belirtilmesinin gerektiği, dava konusu sözleşmede verilen fiyatın döviz üzerinden olduğu, bu nedenle sözleşmenin Bayındırlık fiyatlarıyla değil, piyasa fiyatlarıyla hazırlandığı, bu nedenle piyasa fiyatlarıyla hazırlanmış bir sözleşmede fiyata KDV’nin dahil olup olmadığının belirtilmesi gerektiği, söz konusu sözleşmede ve hatta teklif formunda bu hususun yer almadığı, piyasa fiyatlarıyla tanzim edilen sözleşmedeki fiyatın KDV dahil olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında belirlenen bedele KDV’nin ilave edilmediğinin görüldüğü, bu durumda yüklenici tarafından sözleşmede belirlenen bedel dışında KDV veya herhangi bir başkaca isim altında ilave bir ödemenin talep edilemeyeceği, davacının dava konusu çek bedelinden yüklenicinin talep ettiği ilave KDV tutarında sorumluluğunun bulunmadığı, bu bedelin 145.694,00 – 123.469,78 = 22.224,22 TL olduğu, 6892416 seri nolu çekin ödendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu … Adapazarı Şubesine ait 10/05/2016 keşide tarihli … seri numaralı ve 22.847,00 TL bedelli çekin 22.224,22 TL’lik kısmından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çek bedelinin ödenen 22.224,22 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bizzat davacı tarafından düzenlenen, müvekkiline gönderilen ve müvekkilinin fatura düzenlerken esas aldığı hakediş raporlarının incelenmesi halinde, birim fiyatın 34 USD olarak belirlenmiş olduğunun, ancak davacı tarafından fiyatlara ayrıca KDV tahakkuk ettirilmiş olduğunun görüleceğini, ayrıca taraflar arasında oluşan ticari teamülün dikkate alınması halinde sözleşmede belirlenen bedelin KDV’den hariç olduğunun anlaşılacağını, davacının sözleşme süresince kabul ettiği ve yasa ile belirlenen 8 günlük süre içerisinde münderacatına itiraz etmediği faturalarda da sözleşme fiyatına KDV’nin eklendiğini ve fatura bedellerinin müvekkili şirkete ödendiğini, davaya konu çek kambiyo senedi niteliğinde olup, kambiyo senetlerinin mücerretlik ilkesi gereği kambiyo senedinde yer alan hak onun doğumuna yol açan olay veya hukuki işlemden soyut ve bağımsız olarak bulunduğunu, bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan alacağın, işbu kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasında dile getirilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici; davalı ise taşerondur. Taraflar arasındaki Kocaeli ili, İzmit ilçesi, … Mahallesi … Sokak No:… adresinde, davalının yüklenici olduğu inşaatta, membranlı çatı kaplama işi malzeme dahil anahtar teslim olarak davacı tarafından taşeron sıfatıyla üstlenilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yapılacak işin birim fiyatı 34 USD/m² olarak belirlenmiş, ancak bu bedele KDV’nin dahil olup olmadığı hususunda açık bir düzenleme yapılmamıştır. Davacı KDV’nin fiyata dahil olduğunu, KDV miktarı kadar fazla ödeme yapıldığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmelerde KDV’nin bedele dahil olup olmadığı hususunda bir belirleme yapılmaması halinde, kural olarak KDV’nin bedele dahil olduğu kabul edilmekte ise de, somut olayda davalı tarafından düzenlenen faturalarda sözleşme ile belirlenen bedele KDV ilave edilmiş ve faturalar davacının ticari defterlerine bu haliyle kaydedilmiştir. Davacı taraf süresi içerisinde bu faturalarda istenen KDV yönünden faturaya itiraz ettiğine dair bir delil sunmamıştır. Bu durumda, sözleşmede iş bedeline ayrıca KDV ekleneceğine dair belirleme yapılmamış olsa da, sonradan KDV’li bedellerle düzenlenen faturaların davacı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi ve bu bedellerin davalıya ödenmiş olması nedeniyle taraflar arasında sözleşmedeki bedele KDV ilave edileceği yönünde anlaşmaya varıldığı ve uygulama geliştirildiği sonucuna varılmaktadır. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2018 tarih ve 2016/605 Esas, 2018/225 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 390,17 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 335,77 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 16/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.