Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1376 E. 2021/447 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1376
KARAR NO: 2021/447
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2014/787 Esas, 2018/320 Karar
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 24/04/2013
BİRLEŞEN İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAH. 2015/700 SAYILI DOSYASI:
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/54 SAYILI DOSYASI:
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15/09/2011 tarihli İdare Binası ve … işine ilişkin sözleşme akdedildiğini, müvekkili ile davacı arasındaki bilgi akışının müşavir firma …tarafından sağlandığını, müvekkilinden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı işte 183 günlük gecikme yaşandığını ve müvekkilinin sözleşme ile kendisine tanınan hakka binaen 05/09/2012 tarihinde gerekçeleri ile gecikmeye etken sebepleri bildirerek bulunduğu süre uzatım talebinin, müşavir firma tarafından 102 gün için uygun görülerek işin 31/12/2012 tarihinde bitirilmesinin uygun olacağını tespit ettiğini, buna rağmen davalının ihtarname keşide ederek ek süre talebinin değerlendirmeye alınmadığını ve tebliğden itibaren 10 günün sonunda gecikme cezasının uygulanacağını ihtar ettiğini, müşavir firmanın verdiği süreyi dikkate almaksızın, davacıya 60 gün ek süre vererek işin bitim süresini 21/11/2012’ye kadar uzattığını bildirdiği, davalının kendisinin seçtiği kontrol firması …’ın süre uzatım tespiti önerisini uygulamadığı gibi kendi süre uzatımı sonrasında dahi 21/11/2012 tarihinden itibaren müvekkil yükleniciye 20 gün süreli ihtar tebliğ etmemek ve en çok 30 gün ceza işletmemek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve davalının 22/11/2012 tarihinde noterlikçe gönderdiği ihtarname ile sözleşmeyi haksız feshederek müvekkilinin alacağını ödemediğini, sözleşmenin feshinden sonra sahadan yaklaşık 4.500.000,00 TL’lik malzeme iadesi yapıldığını, ayrıca 323.600 USD’lik asansör malzemelerinin halen sahada olduğunu, davalı tarafın yaptırdığı delil tespitini kabul etmediklerini, davaya konu alanda delil tespiti yapılmasını istediklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinden bahisle şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 25/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini 4.311.265,00 TL arttırarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.321.265,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 48.650.000,00 TL+KDV götürü bedel üzerinden 15/09/2011 tarihli eser sözleşmesi akdettiklerini, sözleşme süresinin 372 gün olduğunu ve işin bitim tarihinin 21/09/2012 olarak kabul edildiğini, sürenin kısa olması nedeniyle 16/09/2011 tarihinde yer teslimi yapılarak davacının işe başlamasının sağlandığını, … firmasının denetleme ve işverene rapor vermek üzere 15/06/2011 tarihinde sahada görev aldığını, davacının işe başlamadan itibaren çeşitli mazeretler ve hak talepleri ileri sürerek işi yavaşlattığını, ek süre taleplerinin kısmen kabul edilerek işi bitirme süresinin 22/11/2012 tarihine ötelendiğini, davacının iş programı sunmadığı gibi mali durumunun bozulması nedeniyle işin tamamlanması mümkün olmadığından, sözleşmenin 22/11/2012 tarihi itibarı ile feshedildiğini; sahadaki durum için delil tespiti yaptırılarak alınan bilirkişi raporunda yapılan-yapılmayan işlerin tespitinin yapıldığını, davacının tespite itirazının mahkemece reddedildiğini; ek süre verecek makamın denetleyici firma … olmayıp müvekkili olduğunu, müvekkilinin davacıya son bir şans verilmesi için teslim süresinin 21/11/2012 tarihine kadar 60 gün süre ile uzatıldığını bildirerek nakit akış programı ve tedbir-önlemlere ilişkin bildirimin yapıldığını, davacının icra takipleri nedeniyle, dar boğazda olduğununu, tekrar ek süre verilmesi sonunda da işin tamamlanmasının davacıdan kaynaklanan sebeplerle imkansız olduğu dikkate alınarak müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/700Esas sayılı dosyasında davacı … AŞ vekili, mahkemenin 2014/787 Esas sayılı dosyadaki beyanları tekrar ederek; davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi ve teminat mektubunu nakde çevirmesi nedeniyle müvekkilinin ekonomik durumunun zincirleme şekilde sekteye uğradığını, davalının kendi belirlediği süre uzatım tarihinden sonra dahi müvekkiline 20 gün süreli ihtar tebliğ etmemek ve en çok 30 gün ceza işletmemek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ve müvekkiline ait 3.000.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle, şimdilik 1.000,00 TL maddi zararının tazminini ve dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/787 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiş ve birleştirme kararı sonrası talebini ıslah ederek dava değerini 3.000.000,00 TL olarak belirlemiştir. Davalı … şirketi vekili; mahkemenin 2014/787 esas sayılı dosyasındaki beyanlarını tekrar ederek, davanın reddini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/54 Esas sayılı dosyasında davacı … vekili dava dilekçesi ile; mahkemenin 2014/787 esas sayılı dosyasındaki beyanlarını ileri sürerek, davalının kusuru nedeniyle feshedilen 15/09/2011 tarihli eser sözleşmesinin, müvekkili tarafından haklı sebeplerle feshedildiğinin tespiti ile uğranılan müspet ve menfi maddi zararların cins ve miktar olarak ayrı ayrı belirlenerek tespiti ile davacı iş sahibinin işi başkasına yaptırmış olması nedeniyle uğradığı iki ihale arasındaki farktan doğan zarar, sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılanlar, genel giderler, ayıplı kusurlu imalatlar, ilave hizmet bedelleri, yargılama giderleri, hafriyat ve moloz atım bedelleri ile kâr mahrumiyetleri zararları için şimdilik 25.000,00 TL’nin reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …AŞ vekili, asıl dosyadaki beyanlarını tekrar ederek belirsiz dava açılamıyacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; yapılan imalat seviyesine göre 21/11/2012 fesih tarihi ile işin bitim tarihi olan 31/12/2012 tarihi arasındaki dönemde kalan %55’lik işin bitirilemeyeceği dosya kapsamı ile sabit olduğundan iş sahibi tarafından sözleşmenin haklı nedene dayalı olarak feshedildiği; ancak davacı iş sahibi kontrol firması ile iletişim halinde olmaksızın yükleniciye çelişkili süre uzatım ve iş bitimi verdiği ve son olarak kendisinin verdiği 60 günlük süre uzatımının yükleniciye 14.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve 10 gün sonrasında da bu süreye uyulmaksızın karşı tarafta oluşacak güveni sarsacak şekilde MK 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanım yasağına aykırı olarak, BK’nun 125. maddesine uygun olarak iş sahibine yapılan bildirimde seçimlik hakların kullanılacağı usulüne uygun olarak ihtar edilmeksizin doğrudan doğruya sözleşmeyi feshederek BK’nın 126. maddesine dayalı olarak zarara uğradığından bahisle alacak talebinde bulunamayacağını; asıl dava açısından davacı yüklenicinin alacağı bakiye imalat bedeli alacağı olup, imalat bedeli alacağı iş sahibince yapılan feshin haklı veya haksız olması sonucuna bağlanamayacağı, aksi durumun iş sahibi açısından sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğinden asıl davada davacı yüklenicinin davası yerinde görüldüğü; ancak sözleşme haklı nedenle usulüne uygun feshedilmediğinden TBK’nun 484. maddesi kapsamında yükleniciye tam tazminatla fesih hakkı tanımayacağı; iş sahibi tarafından açılan oluşan zararlarının ve kâr mahrumiyetinin tahsiline yönelik birleşen davada, iş sahibi sözleşmeyi kanuna uygun olarak feshetmediğinden gecikmeden kaynaklı müspet zararlarını isteyemeyeceğinden iş sahibi tarafından açılan birleşen davanın reddi gerektiği; yüklenici tarafından açılan birleşen teminat mektubunun haksız tazmin edildiği ve istirdat talepli davada, davalı birleşen dosya davacısı iş sahibinin herhangi bir alacak zarar talebinde bulunamayacağı, iş sahibinin yükleniciye ait teminat mektubunun nakde tahvil işlemi de haksız olduğundan teminat mektubu bedelinin istirdadına yönelik talebin kabulü gerektiği gerekçesi ile, asıl davanın kabulü ile 4.320.265,00 TL bakiye imalat bedeli alacağının davalı birleşen dosya davacısı … AŞ’den tahsili ile davacı ve birleşen dosya davalısı … AŞ’ne ödenmesine; birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/700 esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile 3.000.000,00 TL teminat mektubu tazmin bedelinin davalı birleşen dosya davacısı … AŞ’den tahsili ile davacı ve birleşen dosya davalısı … AŞ’ne ödenmesine; birleşen 2014/54 esas sayılı dosyasında davacı- asıl ve birleşen dosyada davalı … AŞ tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen 2014/54 esas sayılı davada davacı iş sahibi … AŞ vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece feshin haklı olduğu kabul edildikten sonra feshin hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını; yüklenicinin temerrüde düşmesi ve verilen ek sürede dahi inşaatı tamamlayamamış olmasının davacının kötü niyetini gösterdiğini; yüklenicinin başlangıçtan itibaren aylık programlara uymadığını, sözleşme bitimine 16 gün kala iş sahibi yerine yetkisi bulunmayan … firmasından ek süre talebinde bulunduğunu, bu konuda karar vermenin zaman aldığını; sözleşmenin 20.maddesine göre mücbir sebebin ortaya çıkışından itibaren 20 gün içinde süre uzatım talebinde bulunması gerektiğini, aylar sonra ek süre talebinde bulunulmasının güveni sarstığını, buna rağmen 60 gün ek süre verildiğini, süre uzatım talebinden sonra %5 ilerleme kaydedilerek %40 oranına ulaştığını; yüklenici …’ı muhatap alarak süre uzatım talebindeki samimiyetsizliği ve iş sahibi ile olan sözleşmesel ilişkisini koparma çabasına girdiğini; sözleşmenin 22/11/2012 tarihinde feshedildiğini; mahkemenin TBK 124/1 şartlarını değerlendirmeden feshin haklı olduğu sonucuna ulaşması şartların örtülü kabul edildiği anlamına gelmekle birlikte devamında feshin usulsüz olduğu sonucuna ulaşılmasının haksız olduğunu, bu durumda borçlunun temerrüdünde süre vermeksizin fesih yapılmasının hukuka uygun olduğunu, yeniden süre vermesinin veya yeniden ihtarname göndermesinin beklenmeyeceğini; yüklenicinin ek süre dahil işin %40’ını tamamladığını, 26 farklı dosyadan hakkında haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu durumda feshin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesinin yükleniciye haksız menfaat sağlayacağını, kararın yarattığı hukuki sonucun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu; yeni bir heyetten rapor alınması talebine rağmen aynı heyetten alınan raporlara itirazlarının dikkate alınmadığını; sözleşmenin 4.3 maddesi uyarınca yüklenicinin sözleşmeye aykırılığı nedeniyle sözleşme feshedilerek teminatın cezai şartın hükmü gereği nakde çevrildiğini, cezai şartın TBK 179/2 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, haklı fesih nedeniyle müspet zarar talebi ile birlikte teminat mektubunun nakde çevrilmesinin hukuka uygun olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, yüklenici tarafından açılan davaların reddi ve davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında 10.09.2011 tarihli idare binası ve kuruluş kan merkezi inşaatı konulu inşaat sözleşmesi düzenlenerek işin bitim tarihi 21.09.2012 olarak belirlenmiş, işin devamı sırasında yüklenici 05.09.2012 tarihli yazısıyla kendisinden kaynaklanmayan ve önlenemeyen nedenlerden dolayı 183 gün iş kaybı olduğundan bahisle süre uzatma talebinde bulunmuştur. Yüklenicinin süre uzatma talebi iş sahibinin kontrol firması … tarafından uygun görülmüş, ancak iş sahibi tarafından kontrol firmasının onaylama yetkisinin olmadığı, süre uzatım yetkisinin kendisinde olduğu belirtilerek yükleniciye 60 gün süre uzatımı verilmiş ve buna ilişkin karar yükleniciye 14/11/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı iş sahibi tarafından davacı yüklenici şirkete keşide edilen Kartal …Noterliğinin 22.11.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, sözleşmenin feshedilmesinden sonra yüklenici tarafından açılan asıl ve birleşen davada feshin haksız olduğu gerekçesiyle iş bedeli ve nakde çevrilen teminat bedelinin tahsili davası açılmış, iş sahibi tarafından açılan birleşen davada ise zararlarının tahsili talep edilmiş; mahkemece yüklenici tarafından açılan esas ve birleşen davanın kabulüne, iş sahibi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine iş sahibi ve ihbar edilen tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sırasında mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarından, sözleşme kapsamında yapılan işlerin %45 civarında tamamlandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshinden önce yüklenicinin süre uzatım talebinde bulunduğu, iş sahibi tarafından 60 gün süre uzatımı verildiği ancak sözleşme gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesi ile iş sahibi tarafından 22.11.2012 tarihinde sözleşme feshedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeye göre yapılması gereken toplam işten fesih tarihi itibariyle halen %55’lik kısmının yapılmadığı ve verilen süre içerisinde de tamamlanamadığı anlaşıldığından, iş sahibi tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği sonucuna varılmaktadır. Dosya kapsamına göre iş sahibinin kalan işleri dava dışı yükleniciye yaptırdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yüklenicinin yaptığı işlerin karşılığı iş bedelini alması gerekmekte olup, iş sahibi tarafından sözleşmenin haklı feshi halinde zararlarını talep etme hakkı olduğundan iş sahibi tarafından açılan 2014/54 Esas sayılı dosyada menfi ve müspet zararları ile iki ihale arasındaki fark ve diğer zararlarının tahsiline ilişkin taleplerin değerlendirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu taleplerin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, mahkemece talep kalemleri ve her bir kalem yönünden istenen miktarlar açıklattırılarak bilirkişiden varsa zararların hesaplanması hususunda ek rapor alınması gerekmektedir. Ayrıca, yüklenici tarafından açılan 2015/700 esas sayılı davada sözleşmenin feshi nedeniyle irat kaydedilen teminatın iadesine karar verilmiş ise de sözleşmenin iş sahibi tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle yüklenicinin istirdat talebinde haklı olup olmadığının yeniden değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken bu hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur. İhbar edilen …vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; HMK’nın 61- 64.maddelerine göre davaya müdahil olarak katılmadıkça mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı olmadığı ve aleyhine verilmiş bir hüküm de bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2015/700 esas sayılı davada davalı-birleşen 2014/54 esas sayılı davada davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, belirtilen şekilde araştırma yapılıp, asıl ve birleşen davadaki talepler konusunda sonucuna uygun bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhbar olunan …’nin istinaf hakkı bulunmadığından İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2-İhbar olunan … tarafından yatırılan istinaf harçlarının kendisine iadesine, 3- Asıl ve birleşen 2015/700 esas sayılı davada davalı-birleşen 2014/54 esas sayılı davada davacı …vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 4-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2018 tarih, 2014/787 esas, 2018/320 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 5-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 6-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, 7-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.