Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1342 E. 2021/257 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1342
KARAR NO: 2021/257
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2015/87 Esas, 2018/345 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili; davalıların ortağı olduğu iş ortaklığının, … Anadolu Yakası Bölge Müdürlüğü’nce 2012 yılı içerisinde ihalesi yapılan … işini üstlendiğini ve bu ihalelerdeki asfalt işlerini davacıya yaptırdıklarını; davacının 2013/09/2013 tarihinde işi tamamladığı halde bu iş bedellerinin kendisine eksik ödendiğini, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek davalıların itirazının iptaline karar verilmesini ve davalıların İgdaş Anadolu Yakası Bölge Müdürlüğü’ndeki hakedişlerine dava sonuna kadar davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Her iki davalı için verilen süre uzatım dilekçesinde husumet, zamanaşımı, derdeslik itirazında bulunulmasından sonra, davalı …. Ltd. Şti nin cevap dilekçesi vermediği; davalı …. Ltd. Şti vekilince verilen cevap dilekçesi ile; davalının, davacıya yapmış olduğu asfalt çalışmasının karşılığının ödendiğini; davacı şirketin dava ettiği işin davalının ortağı bulunduğu ortaklığa yapılmadığını; ortaklardan … Ltd. Şti’ne yapılmış olduğunu; davalı şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini, davalı şirkete karşı itirazın iptali davası açılamayacağını; davacının, işlemiş faiz talebinin de yerinde bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile kötüniyetli olarak dava açıldığından %20 kötüniyet tazminatının davacı şirketten tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; yargılama sırasında bilirkişilerden alınan rapor esas alınarak 31/12/2014 tarihi itibariyle davacının, davalılardan 81.106,70 TL alacağı bulunduğu; davacının, icra takibine konu ettiği faturanın, davacının ve davalının bağlı olduğu vergi dairesine verdikleri Bs ve Ba formlarında beyan edildiği; davalı şirketlerin oluşturduğu ortaklığa ait ticari defterlerinin hukuken geçerli bulunmadığı; ancak, bilirkişi tarafından yapılan incelemede, ortaklığın-davalıların, davacıya 31/12/2014 tarihi itibariyle 62.606,68 TL borcu bulunduğu; davacının kabulünde olan 15.000,00 TL tutarındaki çek tahsilatı düşülmesi ile sonuç olarak 47.606,68 TL borçlu bulunduklarının saptandığı, davalı/iş sahibi şirketlerin, davacı/alt yükleniciye bakiye iş bedeli borcunu ödediğinin yazılı delille ispat edilmediği; davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nce verilen cevap dilekçesinde açıkca yemin deliline dayanılmadığı; davanın açılmasında haklı ve hukuki yararın bulunduğu gerekçesi ile İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, davalıların, 32.000,00 TL asıl alacağa yönelik itirazlarının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 32.000,00 TL’ye 06/01/2015 takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca, taraflarca vergi idaresine verilen beyannamelerde gösterilen ve tarafların ticari kayıtlarında da bulunan davacı alacağın likit niteliği gözetilerek kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 6.400,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti vekili; müvekkili şirket veya ortaklık arasında yazılı herhangi bir sözleşme bulunmasa da davanın eser sözleşmesi kapsamında çözülmesi gerektiği; Mahkeme tarafından yapılan işin niteliği, işin bedeli vb. hususlarda araştırma yapılmadığı gibi kararın gerekçesinde buna ilişkin bir tespit de yapılmadığını, kararın bu yönü ile eksik ve usule aykırı olduğunu; Mahkemece takibe konu 25.04.2014 tarihli ve … sayılı faturanın iş ortaklığına tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise faturaya karşı itirazda bulunulup bulunulmadığı hususlarının araştırılmadığını; 11.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda, faturanın kayıtlara işlenip işlenmediğine dair herhangi bir tespit bulunmadığı gibi yargılama devam ederken diğer davalı … şirket yetkilisinin şirket kayıtlarını sunduğunu; bilirkişi raporunda sunulan evrakların hukuken geçerliği bulunmadığı belirtildiği halde kayıtlar üzerine inceleme yapılarak davacının alacaklı olduğuna dair tespitte bulunulduğunu; dava konusu yere ait asfalt yapım işinin müvekkili şirket ile ilgisi bulunmadığını, diğer davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu; müvekkili şirket veya şirket ortaklığı tarafından Mahkemeye defter kaydı sunulmadığını, diğer davalının kayıtlarına dayanılarak, şirket ortaklığının ve müvekkili şirketin davacı şirkete borçlu olduğunu kabul eden bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu; itirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasının mümkün olmadığını, faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki isler esas alınarak hesaplama yapılamayacağını; yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde aldırılan raporlarda böyle bir ayrıma gidilmeden tüm kayıtlar üzerinden değerlendirme yapıldığını; Mahkeme kararına göre yapılan itiraz üzerine davacının takip öncesi işlettiği 2.626,85 TL. faizin haksız olduğu tespit edilmesine rağmen haksız itiraz nedeni ile uygulanması gereken icra inkar tazminatına hükmedilmesinin ve reddedilmiş olan 2.626,85 TL. üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak, davanın müvekkil açısından esastan reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise reddedilen kısım üzerinden müvekkili lehine yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça davalıların ortağı olduğu iş ortaklığının, … Anadolu Yakası Bölge Müdürlüğü’nce 2012 yılı içerisinde ihalesi yapılan … işini üstlendiğini ve bu ihalelerdeki asfalt işlerinin bedellerinin eksik ödendiği gerekçesi ile başlatılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı … Ltd. Şti tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı alacaklı tarafından, davalılar hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile; 32.000,00 TL asıl alacak, 2.626,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.626,85 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik yapılan icra takibine borçlular vekilince borca ve fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarına göre; davacı şirketin ve davalı ortaklığı ait incelenen ticari defterlerine göre, 31/12/2014 tarihi itibariyle davacının, davalılardan 81.106,70 TL alacağı bulunduğunu; davacının icra takibine konu ettiği faturanın davacının ve davalının bağlı olduğu vergi dairesine verdikleri Bs ve Ba formlarında beyan edildiği, davalı şirketlerin oluşturduğu ortaklığa ait ticari defterlerin usule uygun tutulmadığından hukuken geçerli bulunmadığı, ancak yapılan incelemede ortaklığın davacıya 31/12/2014 tarihi itibariyle 62.606,68 TL borcu bulunduğu, davacının kabulünde olan 15.000,00 TL tutarındaki çek tahsilatı neticesinde 47.606,68 TL borçlu bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; raporun denetime açık ve bilimsel verilere uygun olduğu; davanın 32.000,00 TL asıl alacağa itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve bu miktar üzerinden rapor esas alınarak davanın kabulü yönünde verilen mahkeme kararı usul ve yasaya, açıklanan gerekçe ve gerektirici sebeplere uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, yerel mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 tarih ve 2015/87 esas, 2018/345 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.185,92 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … Ltd. Şti. tarafça peşin olarak yatırılan 546,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.639,36 TL harcın davalı …. Ltd. Şti.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı ….San.Tic Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 03/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.