Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1334
KARAR NO : 2020/1559
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2018
NUMARASI : 2016/609 Esas, 2018/434 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 22/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, bir kısım inşaat işleri yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesine dayalı bakiye bedel alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, ilave işlerle birlikte işi %95 oranında tamamlayarak teslim ettiğini belirterek ödenmeyen bakiye alacağın tahsili için giriştikleri takibe davalı tarafından harsız olarak itiraz edildiğini; davalı iş sahibi şirket ise, işin eksik bırakılmış olması nedeniyle kalan bedeli ödemediğini savunmuştur.Mahkemece, tespit raporu ve yargılama sırasında alınan hesap raporu hükme esas alınarak, işin tamamlanma oranı ve yapılan ödemeler dikkate alınarak davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile takibin asıl alacak tutarı üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı iş sahibi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, işin %95 seviyesinde tamamlandığını, kalan kısmın müvekkili şirket tarafından dava dışı bir başka firmaya tamamlatıldığını, bilirkişi raporunun hatalı olarak düzenlendiğini belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında davalı şirkete ait … Sk. No:…, Ortaköy/İstanbul adresinde bulunan inşaatın prekast cephe elemanları kaplanması işini konu alan 20.08.2015 tarihli yazılı eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır.Taraflar arasında ödenen/ödenmeyen tutarlar açısından bir uyuşmazlık olmadığı, davalı firma tarafından davacı yükleniciye toplam 20.000 TL ödeme yapıldığı sabittir. Uyuşmazlık, yüklenici firmanın hak etmiş olduğu alacak tutarına ilişkindir. Sözleşme götürü bedel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda işin %95 seviyesinde eksik tamamlandığı davacı yüklenicinin de kabulündedir. Sözleşmenin götürü bedel olarak kararlaştırılmış olması halinde yüklenicinin talep edebileceği iş bedeli alacağının belirlenmesi için öncelikle yapılan imalatın işin bütününe göre gerçekleşme oranının saptanıp bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hak edilen bedelin hesaplanması, belirlenen bu bedelden ihtilafsız veya kanıtlanmış ödemeler düşülerek sonuca ulaşılması gerekir. O halde, mahkemece yukarıda belirtilen hesaplama yöntemi uygulanmadan eksik ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek verilen tahsil kararı hatalı olduğundan kararın bu nedenlerle kaldırılarak, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle yerinde yapılacak inceleme ve yukarıda belirtilen yol ve yönteme uygun değerlendirme sonucu alınacak bilirkişi raporuyla sonucuna uygun yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarih, 2016/609 Esas, 2018/434 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.