Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1210 E. 2020/1321 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1210
KARAR NO : 2020/1321
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI : 2016/686 Esas, 2018/297 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan gayri menkul satış vaadi ve kat karşığılı inşaat sözleşmesi gereğince bağımsız bölümlerin paylaşımına ilişkin 20/02/2013 tarihli protokol sonrasında, Esenler Belediyesinden alınan 18/06/2014 tarihli 2014/18669 sayılı ruhsat ile inşa edilecek kapalı alanda meydana gelen 4528.55 metrekarelik artış nedeniyle yapılan daire sayısının arttığını belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik İstanbul İli … İlçesi, … ada, … nolu parselde kayıtlı B1 Blok, 1,2 ve 11 numaralı bağımsız bölümler ile E Blok 2,3,12,13,14,15,16,17 ve 18 numaraları bağımsız bölümlerin davalı adına mevcut tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 9. Maddesi gereği arsanın yanındaki inşaat firmasının dökmüş olduğu hafriyatı kaldırıp arsayı inşaata elverişli ve ayıpsız ve ayıpsız olarak müvekkiline teslim etmediğini, hafriyatın müvekkili tarafından kaldırıldığını, buna ilişkin 1.104.442,00 TL’lik faturanın davacı tarafça ödenmediğini, yine sözleşme gereği İSKİ nezdindeki abonelik ödemeleri için davacıya ait 534 adet daireden dolayı 282.331,14 TL’lik fatura ve davacı bağımsız bölümlerine elektrik abonesi bağlanması için yapılan 480.003,29 TL’lik faturanın da ödenmediğini, doğal gaz abonelikleri için gerekli belgeleri ve vekaleti de vermediğini, davalıya düşen 298 bağımsız bölüm üzerindeki ipotekleri de kaldırmadığını, bu nedenle ödemezlik def’inde bulunduklarını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının sözleşmenin 9.maddesi kapsamındaki hafriyatı kaldırıp arsayı inşaata elverişli ve ayıpsız olarak teslim borcunu yerine getirdiğinin saptandığı, İSKİ ve Elektirik aboneliklerine ilişkin ödemezlik def’ilerinin sözleşme kapsamına göre yerinde bulunmadığı, ipoteklerin kaldırılmadığına ilişkin savunmanın da sözleşme kapsamında yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı … Köyü … ada … parsel sayılı kat irtifaklı taşınmazda bulunan B1 Blok 1, 2 ve 11 bağımsız bölüm nolu taşınmazlar ile E blokta 2, 3, 12, 13, 14, 15,16,17 ve 18 bağımsız bölüm nolu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesini tekrarla birlikte, … ve … abonelik ödemelerinden bahsetmiş, elektrik aboneliğine ve ipoteklerin kaldırılmamasına ilişkin ödemezlik def’inden bahsetmemiş, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı olarak, sonradan meydana gelen imar artışı nedeniyle, artan daire sayısında davacı arsa sahibinin payına düşenlerin tapusunun iptali ve davacı adına tescili talebine ilişkindir. Davalı tarafça, imar artışı nedeniyle yeni bağımsız bölümlerin meydana geldiği iddiasına ve hükümde davacı tarafa verilen bağımsız bölümlere ilişkin olarak bir itirazda bulunulmamış, davacının bir takım yükümlülüklerini yerine getirmediğinden payına düşen bu bağımsız bölümleri ödemezlik def’i kapsamında devirden kaçındığını belirtmiştir.Davalı vekilini istinaf dilekçesine konu ettiği ödemezlik def’ileri değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan Bakırköy …. Noterliği’nin 30/09/2010 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 9. maddesinde, arsa üzerine dökülmüş hafriyat toprağının davacı şirkete arsanın satışını yapan … A.Ş. tarafından kaldırılacağı, kaldırmaması halinde mevcut toprağı yüklenicinin taşıttıracağı ve buna ilişkin masrafları … A.Ş.’den talep edeceği, davacı arsa sahibi şirketin …. A.Ş. ile yapmış olduğu protokolün hafriyat toprağının kaldırılması işi hakkındaki maddesinin takibini yükleniciye devrettiği, belirtilmiştir. Buna göre davalı yüklenicinin hafriyat kaldırma işinden davacının sorumlu olduğuna ilişkin ödemezlik def’i yerinde değildir.Aynı sözleşmenin 5. maddesinin 1. bendindeki, sözleşmeye konu inşaatın yapımı ile ilgili bütün masrafların (malzeme, işçilik vs. tüm giderler) yüklenici tarafından karşılanacağı; 5/A bendindeki, alt yapı tesisleri için yapılacak tüm masrafların yükleniciye ait olacağı; 5/B maddesindeki, inşaat ruhsat ve projelerinin (…sıhhi tesisat projeleri, kalorifer projeleri, elektrik projeleri,… bilcümle plan projeler) hazırlanmasının, bunlarla ilgili ücretlerin, resim, harç ve vergiler gibi tüm masrafların yükleniciye ait olacağı; 5/D maddesindeki, alt yapı tesislerinden itibarin temelden çatıya kadar kullanılacak bütün malzemelerin temini, satın alınması, nakliyesi, yerinde imali, montaj bedellerinin yükleniciye ait olacağı; 5/H bendindeki, arsa sahibine verilen bağımsız bölümlerin elektrik, su, doğalgaz sayaç bedelleri ile abonelik sözleşmesi bedellerinin kat malikleri tarafından karşılanacağı düzenlemeleri karşısında, davalı tarafın … ve … abonelikleri için ödendiğini belirttiği bedellere ilişkin ödemezlik def’inin de yerinde olmadığı, bunlara ilişkin sunulan faturaların alt yapı bedellerine ilişkin olduğu, sözleşme hükümlerine göre alt yapı masraflarının yükleniciye ait olduğu, söz konusu fatura bedellerinin sözleşmenin 5/H bendindeki sayaç bedeli ve abonelik sözleşme bedellerine ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, davalının ödemezlik def’inin yerinde olmadığı sonucuna varıldığından mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2018 tarih ve 2016/686 esas, 2018/297 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 96.991,13 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 24.248,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 72.743,13 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.