Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/120 E. 2019/822 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/120
KARAR NO : 2019/822
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2017
NUMARASI : 2016/275 Esas, 2017/938 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında matbaacılık işlerine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin bu ilişki kapsamında yaptığı işleri davalıya teslim ettiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte davalının 7.116,76 TL’lik kısmı kabul ederek, 10.319,10 TL’lik kısım yönünden takibe, borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, TBK’nın 89. Maddesi gereğince para borçlarında müvekkili alacaklının ikametgahının; yine HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yerin yetkili olduğunu, müvekkilinin ikametgahı Güngören’de olduğundan Bakırköy mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, yemin deliline dayandıklarını, ancak yemin teklif etmeyeceklerini belirterek, borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının Kartal olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğü ve mahkemelerin İstanbul Anadolu icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya bir kısım baskı ve broşür işleri yaptırdığını, yazılı sözleşme olmasa da aralarında anlaştıkları ücretin çok üzerinde faturalar kesildiğini, müvekkilinin borcunun 7.116,76 TL olduğunu, faturalara sözlü olarak itiraz edildiğini, takipte istenen 10.319,10 TL’ye itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının basım işini yaparak teslim ettiği, davalının icra takibinde borcun 7.116,76 TL’lik kısmını kabul edip kalan 10.319,10 TL’lik kısmına itiraz ettiği, davacının itiraz konusu 10.319,10 TL tutarlı fatura içeriğinin davalıya teslimi hususunu belge ile ispatlayamadığı, davacı vekilinin yemin deliline başvurmayacağının bildirdiği, davacının takip tarihi itibariyle, takip ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan tahsili gereken alacağın davalının kabulü gibi 7.116,76 TL olduğu, itiraza uğrayan 10.319,10 TL tutarındaki alacağın varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe vaki yetki itirazının iptaline, yetkili Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nce takibe devam olunmasına, itiraz ve dava konusu 10.319,10 TL’lik borca vaki kısmi itirazın iptali talebinin reddine, yasal şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin borcun 7.116,76 TL’lik kısmını kabul edip, geri kalan 10.319,10 TL’lik kısmına, faize, tüm fer’ilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, davacının açtığı itirazın iptali davasında harca esas değeri 17.435,86 TL olarak gösterdiğini, oysa itiraz edilmeyen 7.116,76 TL’lik kısım için takip kesinleşmiş olduğundan davaya konu edilebilecek kısmın 10.319,10 TL olduğunu, çekişme bulunmayan 7.116,76 TL’lik kısmın da dava konusu edilmesinin hatalı olduğunu, SMMM bilirkişi raporunda davacı alacağının takip tarihi itibariyle 7.116,76 TL olduğu belirlendiğinden, davanın tümüyle reddi gerektiğini, oysa mahkemenin “davanın kısmen kabulü ile, itiraz ve dava konusu 10.319,10 TL’lik borca vaki kısmi itirazın iptali talebinin reddine” şeklinde hüküm kurulduğunu, dava konusu 10.319,10 TL olup, 7.116,76 TL’lik kısım dava konusu olmadığından davanın tamamen reddi gerektiğini, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi neticesinde davalı müvekkili aleyhine vekalet ve yargılama giderine hükmedilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın tümden reddine, aksi halde dosyanın asıl mahkemesine iadesine karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, davacı tarafça icra takibi yapılmış, davalı taraf borca kısmen itiraz etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, davalının borcun 7.116,76 TL’sini kabul ettiğinden bu kısmın kesinleştiği, davacı tarafça bakiye 10.319,10 TL’lik kısım için itirazın iptali ve takibin devamı talebinde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı alacağının takip tarihi itibariyle 7.116,76 TL olduğunun belirtildiği, bu nedenle davalının 10.319,10 TL’lik kısım yönünden borcunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, icra takibinin davalı borçlu tarafından itiraz edilmeyen 7.116,76 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamı gerekmektedir. Mahkemece itirazın iptaline dair açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, icra dairesinin takip yapmakta yetkili olduğu da anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 bendi gereğince kaldırılarak, davanın tümden reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
A) 1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2017 tarih ve 2016/275 Esas, 2017/938 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın REDDİNE,
4- Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 297,77-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 253,37-TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davalı tarafından yatırılan 31,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 35,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 120,70-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 27/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.