Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1148 E. 2020/1404 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1148
KARAR NO: 2020/1404
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2014/985 Esas, 2017/1250 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından, davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerine İİK m. 67 hükmüne göre açılmış itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili, dava dışı …’nin maliki bulunduğu ve davalının kullanımına tahsis edilen taşınmaz üzerindeki inşaat ve tadilat sebebiyle davalı ile müvekkili arasında 28.02.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin tadilat için demir, alçıpan ve izolasyon işleri ile alçı boya işlerini üstlendiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu iş ve imalatlar neticesinde 99.973,97 TL alacağa hak kazandığını, davalı tarafından muhtelif tarihlerde toplam 29.191,54 TL avans ödemesi yapıldığını, buna göre müvekkilinin davalıdan alacağının 70.782,43 TL olduğunu, alacağın ödenmesi için noter kanalı ile ihtar yapılmasına rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi ibraz edilmemekle birlikte, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalarda belirtilen işlerin, uyuşmazlık konusu olan faturada yer alması gereken işler olduğunu, dolayısıyla uyuşmazlık konusu faturanın mükerrerlik arz eden işler ihtiva ettiğini, taraflar arasında İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/360 Esas sayılı dosyasında ipotek tescili ile ilgili dava bulunduğu halde, bu davaya dayanak olarak gösterilen ihtarnamenin gönderildiğini, anılan dava dosyasında eksik ve ayıplı işlerin tespit edildiğini ve ödemelerin mahsup edilmesinden sonra davacının alacağının 26301,00 TL olacağına dair rapor düzenlendiğini, mahkemece bu miktar üzerinden ipotek tesciline karar verildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında otel şantiyesi alçıpan ve boya işleri konusunda 28.02.2012 tarihli sözleşme imzalandığı, davacının sözleşme gereğince taşınmazın tadilatı için demir ve alçıpan işleri, izolasyon işleri ve alçı boya işlerini üstlendiği, sözleşme ile, davacıya ödenecek hak edişin metraj esasına göre belirleneceğinin kararlaştırıldığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalara göre, davalı tarafından yapılan 39.395,00 TL ödemenin mahsubu ile davacının davalıdan 50.807,98 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazın kısmen iptaline, takibin 50.807,98 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/360 Esas sayılı dava dosyasında düzenlenen bilirkişi raporlarının irdelenmediğini, davacı tarafın ticari defterlerindeki suni kayıtların gerçekle örtüşmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davalının yüklenicisi olduğu otel inşaatının alçı, boya ve bir kısım tadilat işleri davacı taşeron tarafından üstlenilmiş, yapılacak işler ve birim fiyatları 28/02/2018 tarihli sözleşme ile belirlenmiştir. Sözleşmede ayrıca, davacının hak edişinin, yapılan imalatların yerinde ölçülmesinden sonra sözleşmede belirlenen metrekare birim fiyatları üzerinden hesaplanacağı, sözleşmede belirlenenler dışında yapılan imalatların birim fiyatlarının taraflarca belirleneceği kararlaştırılmıştır. Davacı, taraflar arasında düzenlenen 28/02/2012 tarihli sözleşme kapsamında yapılan işlerle, bir kısım sözleşme dışı yapıldığı belirtilen işlerin bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. Mahkemece mahallinde keşif yapılmaksızın dosya içerisindeki belgeler üzerinden inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflarca imzalanan 28/02/2012 tarihli sözleşmede, yapılması kararlaştırılan işlerle, metrekare birim fiyatları belirlenmiştir. Mahkemece mahallinde aynı bilirkişi kurulu ile keşif yapılıp sözleşme kapsamı da gözetilerek, sözleşme kapsamında yapıldığı tespit edilen işlerin bedellerinin sözleşmede belirtilen birim fiyatlar esas alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, davacı sözleşme dışı bir kısım işler yaptığını ileri sürdüğünden, davacı tarafın 30/04/2014 havale tarihli dilekçesinde belirtilen işlerin mahallinde yapılıp yapılmadığı denetlenip, bu işlerin sözleşme kapsamında yer alıp almadığı da irdelenerek, bunlardan sözleşme dışı olarak yapıldığı tespit edilen işlerin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiç bedellerinin hesaplanması ve sözleşme kapsamında yapıldığı tespit edilen işler bedeline eklenmesi suretiyle yüklenicinin hakettiği toplam iş bedelinin belirlenmesi; yüklenici tarafından yapılan ödemelerin toplam iş bedelinden mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece mahallinde inceleme yapılmaksızın, dosyadaki hakediş ve faturalar üzerinden hesap yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2017 tarih, 2014/985 Esas, 2017/1250 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.