Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1086 E. 2018/972 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1086
KARAR NO : 2018/972
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2014/164 Esas, 2017/107 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin 14.08.2013 tarih ve …sayılı faturaya istinaden davalı şirketten alacaklı olduğunu, faturanın davalıya tebliğ edildiğini ve itiraz görmeksizin kesinleştiğini, fatura bedelinin kısmen ödendiğini, bakiye 18.600,00 TL alacağın ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini, süt sağım ünitesi imalatını projeye uygun olarak yapıp teslim ettiklerini, çatı işinin sözleşmeye dahil olmadığını, çatının dava dışı … firmasınca yapıldığını, tesisin anahtar teslimi yapılmasına dair taahhütlerinin olmadığını, sözleşmeye dahil olmamasına rağmen boya, sıhhi tesisat, demir kapı, elektrik ve benzeri işlerde de yardımda bulunduklarını, süt sağım ünitesi ve diğer bölümün çatı işlerini takip ettiklerini ve ilgili taşeron firmanın eksik ve hatalarının tespit edilerek ilgililere bildirildiğini, 2013 mayısında projeye başladıklarını, 31/10/2013 tarihinde işi davalıya teslim ettiklerini belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin müvekkiline ait İpsala’daki hayvan çiftliğine ilişkin bazı işleri üstlendiğini, ancak bu işlerden bir kısmını yapmadığından müvekkilinin yerine getirdiğini, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesinin işlerin yerine getirildiğini göstermeyeceğini, süt sağım ünitesinin projesinin dava dışı başka bir firma tarafından yapıldığını, bu projeyi davacı tarafa vererek projeye uygun inşaat yapılmasını istediklerini, süt sağım ünitesinin anahtar teslimi şeklinde yapılıp teslim edilmesi gerektiğini, sadece çatı işinin başka bir firmaca yapılması gerektiğini, davacının da bu işin denetimini üstlendiğini, denetim için davacı tarafa 20.000,00 TL ücret verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davacının süt sağım ünitesinin elektrik, 4 demir kapı, 2 Pvc kapı, çatı ile inşaat arasındaki boşluğun kapatılması ve yarım kalan su tesisatı işini yarım bıraktığını, bu işleri daha sonra farklı firmalara yaptırdıklarını, bedeli ödendiği halde davacının elektrik, çatı, su tesisatı projelerini teslim etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından 14/08/2013 tarih ve 046540 sayılı 77.800,00 TL bedelli faturadan kalan 18.600,00 TL alacak için icra takibi yapıldığı, her iki tarafın defterlerinde 18.600,00 TL alacağın kayıtlı olduğu, mahallinde yapılan keşif, teknik bilirkişi raporu ve hesap bilirkişi raporuna göre davacının yaptığı tüm işlemler için davalının 188.800,00 TL ödeme yapması gerektiği, davalı ve dava dışı şirket tarafından toplam 170.200,00 TL miktarında ödeme yapıldığı, buna göre davacının davalıdan takip miktarı olan 18.600,00 TL alacaklı olduğu, davalının davacı tarafça eksik yapıldığını iddia ettiği hususları ıspatlayamadığı, davalının bildirdiği eksik ve ayıpların mevcudiyeti hakkında dosyaya delil sunulmadığı, talimat ile yapılan keşifte de bu hususların tespit edilemediğinin sabit görüldüğü, davacı taraf, karar kesinleştiğinde projenin davalı tarafa teslim edilmesine muvafakat ettiklerini, projenin dosyada olduğunu belirtmiş olması karşısında belirtilen projenin de taraflar arasındaki sözleşmenin bir parçası olduğu değerlendirilerek karar kesinleştiğinde davalıya teslimi gerektiği, talep edilen alacağın likit ve itirazın haksız olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının iptaline, takibin 18.600,00 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.720,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, taraflar arasında sözlü olarak anlaşma yapıldığını, davacı tarafından bu güne kadar onaylı proje sunulmadığını, mahkeme dosyasına sunulan projenin taslak olduğunu, yapılan imalatların hukuki değeri bulunmadığını, eksik işleri müvekkilinin tamamlattığını, alt taşeron … firmasının kontrol işlerinin yapılmadığını, faturalara itiraz edilmemesinin işin yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, davacının onaylı projelerin sunulması halinde 25.000,00 TL bedelin hak kazanılacağını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı ve davalı arasında sözlü olarak eser sözleşmesi düzenlendiği tarafların kabulündedir. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir.
Davacı tarafça bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istenmektedir.
Davacı yüklenici tarafından davalı adına 14/08/2013 tarihli ve 77.800,00 TL bedelli fatura düzenlenmiştir.
Mahkemece mahallinde talimat yoluyla keşif yaptırılmış olup, hükme esas alınan 19/12/2016 tarihli raporda, tarafların ticari defterlerinin delil vasfında olduğu, taraf defterlerine göre davacı alacağının 18.600,00 TL olarak göründüğü, davalının bildirdiği eksik ve ayıpların mevcudiyeti hakkında dosyaya delil sunulmadığı ve talimatla yapılan keşifte de tespit edilemediği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili, 18.600,00 TL bakiye alacağının tahsili için giriştiği icra takibine itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, tarafların defterlerinin birbirini doğruladığı ve davacı yüklenicinin davalıdan 18.600,00 TL alacaklı olarak göründüğü, her ne kadar davalı tarafından bir kısım işlerin eksik bırakıldığı için kendileri tarafından tamamlandığı savunulmuş ise de bu savunmayı kanıtlar nitelikte herhangi bir delil sunulmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece icra takibine itirazın 18.600,00 TL alacak üzerinden kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış olsa da, dava konusu alacağın tarafların her ikisinin defterinde de kayıtlı olduğu ve defterlerin birbirini doğruladığı, böylece davalının alacak miktarından haberdar olduğu anlaşılmakla, alacak likit kabul edilerek %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi de yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2017 tarih ve 2014/164 esas, 2017/107 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.270,56 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 317,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 952,91 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/07/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.