Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/106 E. 2019/1160 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/106
KARAR NO : 2019/1160
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2017
NUMARASI : 2015/1000 Esas, 2017/845 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, kumaş boyama işini konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle iş bedeli alacağının tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, davacı taraf talep miktarı kadar alacaklı ise de davalı tarafça borcun 3.056,08 TL’sinin kabul edilerek icra dosyasına yatırıldığı, kalan miktar için (12.467,79 TL) işin ayıplı ifası nedeniyle kesilen reklamasyon faturasının davacı tarafa tebliğ edildiği halde davacı tarafından itiraz edilmediğinden bahisle göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Taraflar arasında kumaş boyama işi nedeniyle sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve iş bedeli tutarının takip miktarı olan 15.524,65 TL kadar olduğu, bunun 3.056,08 TL ‘sinin borca itiraz sırasında kabul edilerek ödendiği ihtilafsızdır. Uyuşmazlık işi eksik ve ayıplı olarak ifa edilip edilmediği noktasındadır. Davalı taraf işin eksik ve ayıplı ifa edildiğini belirterek kalan 12.476,70 TL’si için iade faturası kesmiş ve davacı tarafa tebliğ etmiştir. Davacı taraf süresinde faturaya itiraz etmemiş ise de ticari defterine de kaydetmemiştir. Mahkemece, davalı tarafından kesilip davacı tarafa tebliğ edilen reklamasyon faturasına davacı tarafça itiraz edilmediği belirtilerek davacının alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı taraf, işin eksik ve ayıplı yapılmadığı gibi kendilerine süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın kabulünü talep etmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde özetle; bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, söz konusu mallarda ayıp olmadığı gibi herhangi bir ayıp ihbarının yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafından düzenlenen, eksik ve kusurlu işler ile bedelini gösteren reklamasyon faturasına davacı tarafından itiraz edilmediği belirtilerek davacı alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bahsi geçen fatura davacı ticari defterlerine de kaydedilmemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, faturaya itiraz edilmemiş olması, fatura kapsamında belirtilen işlerin eksik ve kusurlu olarak ifa edildiği anlamına gelmediği gibi, ayıplı işlerin fatura yoluyla davacı yüklenici tarafa usulünce bildirildiği (ayıp ihbarında bulunulduğu) anlamına da gelmez. Eser sözleşmesinde iş sahibi eseri teslim alır almaz işin olağan akışına uygun sürede gözden geçirmek varsa eksik ve kusurlu işleri tesbit etmek/veya ettirerek ve sonrasında bunları yine makul sürede derhal iş sahibine bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde yapılan işi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Bu halde ayıplı işler nedeniyle yasanın kendisine tanıdığı seçimlik haklarını kullanamaz. Eksik ve ayıplı işlerin belirlenip süresinde de yükleniciye ihbar edildiğinin kabul edilmesi halinde, ayıbın niteliği (açık-gizli) ve derecesi (kabule zorlanamayacak derecede mi – değil mi) ile bedeli usul ve yasaya uygun yol ve yöntemle kesin olarak belirlendikten sonra sonucuna göre değerlendirme yapılmalıdır. Yapılan açıklamalara göre davalı tarafça ileri sürülen eksik ve ayıplı ifa iddiası taraf delilleri de toplanmak suretiyle incelenip değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup kararın bu nedenle kaldırılmasına ve gereği için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2017 tarih, 2015/1000 Esas, 2017/845 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.