Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1004
KARAR NO : 2018/1127
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2017
NUMARASI : 2016/1388 Esas, 2017/866 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yapılan işlerden dolayı alacağının ödenmediği için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davacının alacağı bulunmadığını, icra dosyasına toplam 515.379,72 TL ödeme yaptıklarını, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşmediğini, müvekkilinin dava dilekçesi ve ihtiyati haciz kararı tebliğ edilmeden önce ödeme yaptığını, kötüniyetli olmadığını belirterek, davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yetki itirazının yerinde olmadığı, davacının ticari ilişkiyi ve teslim ettiği mal miktarını ispat etmesi gerektiği, davalının takibe itirazında borcun tamamen ödendiğini ileri sürdüğünden ispat külfetinin yer değiştirdiği, ödeme savunmasının davacı tarafça da kabul edildiği, davanın dilekçe teatisi aşamasında konusuz kaldığı, borç miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığından alacağın likit olduğu, ödeme yapan davalının borcu kabul ettiğinden takibe itirazının baştan beri haksız ve amacının takibi geciktirmek olduğu, icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın takibe itirazının takibi geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın likit bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 423.312,85 TL’nin %20’sine isabet eden 84.662,57 TL icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, icra inkar tazminatı verilmesinin hatalı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itirazın haksız olması ve alacağın hesap edilebilir, likit olması gerektiğini, dava konusu itirazın bu şartları taşımayıp, bilakis takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın icra inkar tazminatı yönünden kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 13/10/2016 tarihinde icra takibi başlatılmış, 02/11/2016 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı üzerine davalı işyerinde 10/11/2016 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı vekilince borca itirazlarını geri çektiklerini, haciz memuru ve alacaklı vekili gelmeden önce 510.000,00 TL’nin icra dosyasına gönderildiğini, yatırılan miktarın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakat ettiklerini, dosya borcunun ödendiğini belirtmiş, davacı vekili de borcun ödenmiş olması sebebiyle işlem yapılmamasını istemiştir. Davalı taraf icra takibine itiraz etmesine rağmen, bilahare borcun tamamını ödemiştir. Borç miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Bu durumda itirazın haksız ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından, mahkemece davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 tarih ve 2016/1388 esas, 2017/866 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.