Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/966 E. 2018/856 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/966
KARAR NO : 2018/856
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2017
NUMARASI : 2014/1399 Esas, 2017/164 Karar,
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı arasındaki sözlü sözleşme gereği İstanbul Beşiktaş ilçesi …parselde bulunan… Center kompleksinin içinde yer alan… Otel’in genel mekanlarında silindirik taşıyıcı kolonun kaplaması için anlaşma yaptıklarını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalıya 4.000,00-TL makbuz karşılığı nakit, 9.000,00-TL banka yoluyla ve 29.448,49-TL ise…bank ikitelli şubesine ait 02/06/2014 tarihli müşteri çeki verdiğini, ödemelere rağmen davalı tarafın yapması gereken işi zamanında ve gereği gibi yapmadığını, kısmi olarak yapmış olduğu işlerin de ayıplı ve eksik olduğundan ekonomik hiç bir değer taşımadığını ve asıl işveren tarafından sökülerek çöpe atıldığını, bu konuda davalıya ihtarname gönderildiğini, yapılan ödemelerin ve çekin iadesinin ihtar edildiğini, iade olmadığı gibi söz konusu çekin de vadesinde tahsil edildiğini, davalı tarafın sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğinden almış olduğu ödemelerin sebepsiz zenginleşme yarattığını belirterek, sözleşmeyi fesihte haklılığın tespiti ile, davalıya yapılan ödeme tutarı olan 42.448,49-TL’nin davalıdan ödemeleri aldığı günden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesine ödemelere ilişkin bir kısım belgeleri eklemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın değeri itibariyle tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğunu, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği alacağını ticari kayıtlarla ispat etmekle mükellef olduğunu, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda bulunduğunu, yaptığını iddia ettiği her işi kayıtlı olarak yapması gerektiğini, davacı tarafın davalının dava ile ilgisini ispat edemediğini, davacının davalıyla arasında eser sözleşmesi bulunduğu iddiasını talep ettiği miktar uyarınca yazılı belgelerle ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; taraflar arasında taşıyıcı kolonun kaplanması işi için anlaşmaya varıldığı iddia edilmiş ise de dosyaya herhangi yazılı bir sözleşme sunulmadığı, tanık …’ın duruşmada alınan beyanına göre işi yapan ve yarım bırakan kişinin ….olduğunun ifade edilmiş olduğu, … ve … arasındaki vekalet ilişkisinin tespit edilemediği, ayrıca sözleşme kapsamında yapılmış olan ödemelerin istirdatı talep edilmekte ise de tahsilat makbuzunda 4.000 TL’yi tahsil eden kişinin belli olmadığı, …banka İkitelli Şubesine ait 2.6.2014 keşide tarihli 29.448,49 TL bedelli çekin …a Ltd. Şti tarafından tahsil edilmesine rağmen ciranta ve hamillerin tespit edilemediği, taraflar arasında sözleşmenin varlığı, kiminle sözleşme yapıldığı, ne miktarda anlaşıldığı, ödemelerin varlığı ispat edilememiş olduğundan açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemenin yeterli ve gerekli inceleme yapmadan yetersiz olan bilirkişi raporuna dayanarak karar verdiğini, tahsil edilen çekin kim tarafından tahsil edildiğinin mahkemece tespit edilmediğini, oysaki söz konusu çekin kim tarafından tahsil edildiği ve varsa cirantaların ilgili bankadan sorularak tespit edilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, ilgili bankaya bu konuda tekrar müzekkere yazılarak bu hususların netleştirilmesi gerektiğini, yine tahsilat makbuzunun aslının davacı tarafta bulunduğunu, aslı istenerek gerekirse teknik bilirkişi aracılığıyla kimin imzaladığının tespit edilebileceğini, davalının borçlu olduğunun müvekkili şirketin defterlerinde açıkça belli olduğunu, yine 9.000,00-TL’nin karşı yana havale edildiği açıkça belli olmasına rağmen mahkemenin red kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözlü eser sözleşmesi iddiasına dayalı ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
Davalı akdi ilişkiyi inkar etmiştir.
Yargıtay yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere, davacı iş sahibi öncelikle akdi ilişkinin varlığını ispat etmek zorundadır.
Davalının açık muvafakati bulanmadığı takdirde akdi ilişkinin tanıkla ispatı mümkün değildir. Kısmi de olsa ödeme yapılmış olması tek başına akdi ilişkinin varlığını ispat için yeterli kabul edilemez. Bu durumda akdi ilişki ancak açıkça dava dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlanmalıdır.
Tüm bu açıklamalar ve dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafça akdi ilişki inkar edilmiş olup, davacı iş sahibi tarafından akdi ilişkinin varlığı yasal delillerle kanıtlanamadığı gibi yemin deliline de dayanılmadığı görülmüş olmakla, mahkemece davanın reddine dair verilen karar doğru olup, davacının davalıya ödediğini iddia ve ispat edebileceği miktarlar yönünden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayrıca dava açabileceğine ve davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2017 tarih ve 2014/1399 Esas, 2017/164 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 26/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.