Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/955 E. 2018/121 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/955
KARAR NO : 2018/121
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2016
NUMARASI : 2014/82 Esas, 2016/771 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m.356 hükmü gereğince duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, ihaleye hazırlık dosyası hazırlanması işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesinden kaynaklanan ve faturaya bağlanan 47.200,00-TL iş bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; davacı, yüklenici; davalı iş sahibidir.
Davacı vekili davasında, davclı şirketin fabrika inşaatına ilişkin yapacağı ihalelerle ilgili ihale teklif dosyası niteliğinde hazırladıkları ihaleye hazırlık dosyasını yapıp davalı firmaya teslim ettiklerini, ancak davalının sözleşmede kararlaştırılan 40.000,00-TL iş bedelini ödememesi üzerine, KDV dahil 47.000,00-TL tutarlı faturanın tahsili için giriştikleri icra takibine, davalının ilamsız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevabında, sözleşme konusu için yapıldığını ve ancak dosyanın kendilerine kararlaştırılan süreden sonra teslim edildiğini, bu nedenle işi başka firmalara yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının kendi edimini yerine getirdiğini ve bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediğinden bahisle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinafında özetle, sözleşme ve davaya konu işin yapılıp ihaleye teklif dosyası davalıya teslim edildiği halde mahkemenin aksi kanaatle ispatlanamadığından davanın reddine dair verdiği karar hatalı olup, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı istinafı, Dairemizce HMK’nın 356. maddesi hükmü uyarınca duruşmalı incelenip, değerlendirilmiştir.
Eser sözleşmesinde; yüklenici, işi kanun, sözleşme ve varsa eklerine, iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun, süresinde tam ve eksiksiz olarak iş sahibine teslim etmek; iş sahibi de yapılan iş karşılığı bedeli ödeme yükümlülüğündedir. Yüklenici, eseri yukarıda açıklanan şekilde yapıp teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak durumundadır. Eser sözleşmesi, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, TMK’nın 97. maddesi hükmü uyarınca öncelikli edimini ifa etmeyen, karşı edimini talep edemez. Yüklenici, teslimle iş bedeline hak kazanır.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, hazırlık projesi dosyasının davalıya geç teslim edildiği, iş bedelinin 40.000,00-TL + KDV olduğu ve ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı savunması, işin geç teslim edildiği iddiasına dayandırmaktadır. Yüklenicinin teslim borcuda temerrüde ilişkin TBK’nın 123. ve 125. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, işsahibi bu durumda seçimlik üç hakkından birini kullanabileceği, bunlardan ilkinin aynen ifayı beklemek ve gecikmeden dolayı tazminat istemek (TBK m.125 f.1) veya bunlardan vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararını talep etmek (müspet zarar, TBK m.125 f.2), diğer hakkı ise sözleşmeden dönerek menfi zararını talep etmekteri. (TBK m.125 f.2)
Sözleşmede iş süresi 20 gün olarak kararlaştırılmış olup, işin geçde olsa yapılıp davalıya teslim edildiği tarafların kabulündedir. İş sahibi davalı geç de olsa işi teslim aldığına göre, TBK’nın 125/f.1 maddesindeki aynen ifayı beklemek seçimlilik hakkını kullanmıştır. Bu sırada sözleşmenin hukuki veya fiili olarak feshedildiği de iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, teslimle davacı kararlaştırılan iş bedeline hak kazanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamar ve belirtilen yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde usul, yasa ve somut olaya uygun olmayan değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, mahal mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne, dava konusu takibe dayanak sözleşmede kararlaştırılıp faturaya bağlanan iş bedeli davalı borçlu tarafından bilinmekte ve bu nedenle likit (belirli) olduğu ve itirazında da haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
A)1-Davacı istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2016 gün, 2014/82 Esas, 2016/771 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün….. takip sayılı icra dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla DEVAMINA,
4-Takip konusu alacak likit olmakla 47.200,00-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 3.224,23-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 570,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.654,13-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 570,10-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 215,40-TL tebligat ve posta gideri, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.815,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 5.542,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 50,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 135,70-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-İstinaf gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/02/2018