Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/908 E. 2018/933 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/908
KARAR NO : 2018/933
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2014/2000 Esas, 2017/199 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında, … etap mevkiinde yapılmış olan 720 adet konut inşaat projesinde toplam 14 bloka ait PVC doğrama, çift cam ve kör kasa işinin, 29.05.2010 tarihine kadar yapılması hususunda 19/10/2009 tarihli taşeron sözleşmesi ve Denizli … mevkiinde 940 adet konut, 1 adet ticaret merkezi, 1 adet ceza ve infaz kurumları ve tutukevleri personeli eğitim merkezi inşaat projesinde PVC doğrama, çift cam ve kör kasa imalatının 17.07.2011 tarihine kadar yapılması hususunda 07.03.2011 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, davalının her iki projedeki işleri de sözleşmeye göre geç teslim ettiğini, davalıya 08.11.2012 tarihli ihtar çekildiğini ve gecikme nedeniyle kesinti yapılarak hakedişinin tamamının ödendiğini, davalıya bir borcunun kalmadığını, buna rağmen davalının 323.182,46 TL’nin tahsili için Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden haksız olarak icra takibi yaptığını, usulsüz tebligat üzerine takibin kesinleştiğini, … projesinin 29/05/2010 tarihinde teslimi gerekirken 03/12/2010 tarihinde teslim edildiğini, bu nedenle 69.495,60 TL ceza kesintisi yapıldığını, TOKİ tarafından tespit edilen eksiklerin 07/05/2013 tarihinde davalıya bildirildiğini, buna rağmen tamamlanmayınca davalı namına başka kişilere tamamlatıldığını, Denizli projesinin 337 gün gecikmeyle 17/09/2013 tarihinde teslim edildiğini, sözleşmenin 9 ve 32. Maddesine göre günlük 560,00 TL’den 188.720,00 TL gecikme cezası, tutanaklı işler nedeniyle de 48.560,0 0TL ceza olmak üzere toplam 237.280,00 TL ceza uygulandığını, sözleşmenin 32. Maddesine göre geçici ve kesin kabul komisyonlarınca bildirilen eksik ve ayıplar giderilmediği takdirde 3 katı bedelin taşerondan kesilmesi gerektiğini, davalı şirket gibi bir kaç taşeron sebebiyle TOKİ’nin müvekkilinden 1.347.907,50 TL gecikme cezası kestiğini, taşerondan yapılan kesintilerin bir kısmının Kayabaşı projesinden, büyük kısmının ise Denizli projesi kapsamında yapıldığını, davalının hiç bir zaman sözleşme konusu işleri tam olarak teslim ettiğini kanıtlayamadığını, Kayabaşı projesinin 720 konut olmasına rağmen, 14/07/2012 tarihli tutanağın sadece 340 konut için düzenlendiğini, eksiklerin davalı namı hesabına 3. Kişilere tamamlatıldığını belirterek, İİK’nın 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatırılacak paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası kapsamında borçlu olunmadığının tespitine, davalı şirketin kötüniyetli olması ve müvekkili şirketin hacizler kapsamında zarara uğraması nedeniyle İİK’nın 72/5 maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu sözleşmelere ilişkin işlerin geç teslim edildiği iddiasının doğru olmadığını, idare tarafından işin geçici ve kesin kabulünün yaptırılması nedeniyle teslimin kanıtlandığını, İstanbul / … 4.etap projesi ile ilgili geçici kabulün Kasım 2011 ayında, Denizli projesi ile ilgili geçici kabulün ise Ağustos 2012 ayında gerçekleştiğini, sözleşmeler konusu işlerin tamamının eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, bu nedenle müvekkilinin alacağından kesinti yapılamayacağını, geç teslime ilişkin ihtarlara cevap verildiğini, kendisinden kaynaklanmayan kırık mermerlerin dahi müvekkilince tamamlandığını, blokların teslimi sırasında şantiye ya da şirket sorumlusu bir muhatap bulunmadığını, üçüncü kişilerce verilen zararların eksik iş gibi gösterildiğini, işin süresinde teslim edildiğini ve müvekkilinden kaynaklı gecikme olmadığını, davacının 4 adet blok duvarının örülmesinde gecikme yaşadığını, bunun neden olduğu pencere takılması ile ilgili problemlerden müvekkilini sorumlu tutarak ceza uyguladığını, iş sahibince yapılması gereken işlerin yapılmaması nedeniyle iş sahibinin temerrüde düştüğü durumlarda yükleniciye süre uzatımı verilmesi gerektiğini, sözleşmeye göre aylık hakedişlerle ödeme yapılması gerekmesine rağmen davacının ödemeleri zamanında yapmadığını, bu hususta kendisine yazılar gönderildiğini, temerrüt nedeniyle işi yavaşlatma hakkı bulunduğu halde işi zamanında tam ve eksiksiz teslim ettiğini, kesintilerin neden kaynaklandığının dava dilekçesinde açıklanmadığını, geçici kabullerin itirazi kayıt ileri sürülmeden yapıldığını, bu nedenle sözleşmede öngörülen cezai şart isteminden vazgeçmiş sayılması gerektiğini,… 4. Etap işinin bedelinin 715.000,00 TL olmasına rağmen 323.182,46 TL cezai şartın fahiş olduğunu, TBK’nın 179/2 maddesine göre ifaya ekli cezai şartın istenebilmesi için açıkça feragat edilmemesi veya ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemiş olması gerektiğini, İstanbul/Kayabaşı projesinde kesin kabul eksiklerinin 14/07/2012 tarihinde tamamlandığını ve tutanak ile teslim alındığını, davacının eksik hususları 3. Kişilere tamamlattığını iddia ettiğini, müvekkilinin tüm işleri tam ve eksiksiz teslim ettiğini, kaldı ki 3. Kişilere tamamlatılabilmesi için öncelikle müvekkiline eksik işlerin belirtilen sürede tamamlatılması için bu konuda bir ihbarda bulunulması, bozuklukların somut olarak bildirilmesi gerektiğini, talep edilen cezanın aşırı olduğunu, TBK’nın 161. Maddesi gereğince hakimin aşırı cezayı kendiliğinde indirme yükümlülüğü bulunduğunu, İstanbul Kayabaşı projesinde kesin kabul eksiklerinin 14/07/2012 tarihinde tamamlanarak tutanak ile teslim edildiğini savunarak, davanın reddine, davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uzman bilirkişi kurulunun birbirini doğrulayan 2. ve 3. ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı işveren ile davalı taşeron arasında imzalanan sözleşmelerden dolayı davacının davalıya 199.448,58 TL boçlu olduğu halde davacıdan icra dosyasında 323.182,46 TL istendiği ve böylece icra dosyasından dolayı davacının davalıya 123.733,88 borçlu olmadığı, davanın kısmen kanıtlandığı kanaatine varıldığı, her ne kadar son celse kısa kararda davacının borç miktarı 199.448,58 TL olarak yazılıp takip miktarından bu borcun düşüldüğünde kalan 123.733,88 TL olduğu halde maddi hata sonucu her nasılsa 104.863,66 TL yazılmışsa da bu kısa kararın içeriğinden açık maddi hata yapıldığı anlaşıldığından bu açık maddi yanlışlığın mahkemece, resen düzeltilmesi hukuken imkan dahilinde olduğundan tarafların tavzih istemine gerek kalmaksızın gerekçeli kararın gerçeğe uygun olarak 123.733,88 TL üzerinden kurulması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, Eskişehir … İcra Müdürlüğü…Sayılı icra dosyasından dolayı davacının davalıya 199.448,58 TL borçlu olduğundan bu icra dosyasından dolayı davacının davalıya 123.733,88 TL borçlu olmadığının tespitine, aşan istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, ek bilirkişi raporunda belirlenen 19.487,50 TL hizmet bedeline dair fatura, 7.500,00 TL tutarlı poliüretan mastik çekme işinin şantiye tarafından yapılması, 48.560,00 TL bedelli ceza tutanağının yerel mahkemece kabul edilmeyerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine 188.720,00 TL bedelli gecikme cezası istenebileceği belirtilmesine rağmen gecikmenin yerel mahkemece kabul edilmemesinin doğru olmadığını, davalı firmanın işi geciktirdiğini, işin müvekkilince toparlandığını ve halen tamamlanmakta olduğunu, kesin hesap sonrasında dahi masraflar yaptıklarını, müvekkilinin 748 gün ceza uygulama yetkisi varken 338 gün için günlük 560,00 TL’den 188.720,00 TL ceza uyguladığını, bu cezaya yapılan itirazın dayanaksız olduğunu, davalı şirketin işi en geç süre uzatımı ile belirlenen 15.10.2012 tarihinde bitirmiş olduğunu ispatlaması gerektiğini, cezanın sözleşmenin 9.2 maddesi kapsamında uygulandığını, bunun için imalatların herhangi bir blokta bitmemiş olmasının yeterli olduğunu, bilirkişilerin bu durumu anlayamadığını, ceza kesileceği hususunun 12.11.2012 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, sonuçta BK’nın 179/2. Maddesi kapsamında ifaya bağlı cezai şart kapsamında gecikme cezası kesildiğini, davalı şirketin sözleşme konusu işleri eksik ve ayıplı yaptığını, imalatları teslim almadığını, davalıya gönderilen 16.11.2012 tarihli ihtarnameden ve teslim tarihinden çok sonra dahi işin teslim edilmediğini, gecikme nedeniyle TOKİ tarafından müvekkiline 969.547.50 TL gecikme cezası uygulandığını, 3. ek rapordaki bilirkişi heyetinin gecikme cezalarının kesilmesine dair görüşüne aynen katıldıklarını, bu nedenle 15.10.2012 ile 17.09.2013 tarihleri arasında 337 gün için bir gecikme olduğu ve gecikme cezasının da 188.720,00 TL olduğunun kabulü gerektiğini, bunun dışında 19.487,50 TL kesintinin daire içi plastik boya (fatura no: 129954) 14.207,20 TL, alçı 2.530,30 TL ve su girmesi nedeniyle zarar gören laminat parkeler için 2.750,00 TL bedelli malzemelere ait fatura olduğunu, söz konusu kesintinin davalı şirketin ek onayını almaya gerek duymaksızın sözleşmeye istinaden yapıldığını, bu faturanın müvekkili lehine değerlendirilmesi gerektiğini, 7.500,00 TL tutarlı kesintinin Kayabaşı işinde poliüretan mastik çekme işinin davalı firmanın yapmaması üzerine kendilerince tamamlanması nedeni ile yapıldığını, 48.560,00 TL kesintinin ise davalı firmanın Denizli işinin devamı sırasında diğer imalatlara verdiği zararlar, teknik personel bulundurmaması sonucu aldığı cezalar, iş güvenliğine uymaması sonucu aldığı cezalar ve geçici kabule çağrıldığı halde gelmeyip, eksiklerinin başka kişilere yaptırılmasından kaynaklanan cezalar olduğunu, bunun da müvekkili lehine değerlendirilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra ödenen toplamı 50.000,00 TL olan senetlerin icra dosyasındaki borçtan düşülmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, müvkekilinin işleri eksiksiz yerine getirdiğini, hakediş alacağının ödenmemesi üzerine girişilen icra takibinin kesinleştiğini, projelerin geç teslim edilmediğini, davacının yan 4 blok duvarlarının örülmesinde gecikme yaşamasının neden olduğu pencere takılması ile ilgili problemlerden haksız olarak müvekkili sorumlu tutularak ceza uygulandığını, işin geçici ve kesin kabulü yapıldığından teslimin ispatlandığını, bilirkişi raporuna göre müvekkilinin alacaklı olduğunu, 40.908,10 TL tutarlı kesintinin davacı lehine değrelendirilemeyeceğini, 16.08.2011 tarihli tutanağın davacı tarafça tek taraflı olarak tutulduğunu, süresinden sonra sunulan delilleri kabul etmediklerini, boya ve kabarmalarla ilgilerinin bulunmadığını, 19.487,50 TL kesintiden müvekkilinin sorumlu olmayacağını, … ile ilgili 12.135,35 TL tutarlı kesintilerden de müvekkilinin sorumlu olmayacağını, bu protokollerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ayıp ihbarı yapılmadığından işin kabul edilmiş olduğunu, dava kısmen kabul edilmesine, davanın 199.448,58 TL’lik kısmı reddedilmiş olmasına, davacı-borçlunun dava açmakta haksız ve kötü niyetli olduğu açıkça ortaya konulmuş olmasına rağmen yerel mahkeme kararında müvekkili lehine tazminata hükmedilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 07/03/2011 tarihli sözleşme ile, Denizli … 940 konut, 1 adet ticaret merkezi, 1 adet ceza ve infaz kurumları ve tutukevleri personeli eğitim merkezi, gecekondu dönüşümü ile altyapı ve çevre düzenlemesi inşaatı işi kapsamında 940 adet konut PVC doğrama, çiftcam, denizlik ve kör kasa imalatlarının 800.000,00 TL + KDV anahtar teslimi bedel ile yapımı, işin en geç 17/07/2011 tarihinde geçici kabule hazır olarak teslim edilmesi, iş zamanında bitirilmemesi halinde geçen her takvim günü için taşeronun hak edişinden sözleşme bedelinin %0,07 (on binde yedi) oranında gecikme cezası kesileceği kararlaştırılmış, sözleşmenin 9.2 maddesinde bloklara göre işin bitirme tarihleri ve uygulanacak cezalar belirtilmiştir.
Yine taraflar arasında düzenlenen 19/10/2009 tarihli sözleşme ile, İstanbul… 4. Etap 720 adet konut inşaatı projesinde toplam 14 blok ekli keşifte bulunan PVC doğrama, çift cam, ve kör kasa imalatlarının 715.000,00 TL + KDV bedel il eanahtar teslimi götürü bedel olarak yapılması, işin en geç 209 takvim günü içinde geçici kabule hazır hale getirilmesi kararlaştırılmış, iş zamanında bitirilmemesi halinde geçen her takvim günü için taşeronun hak edişinden sözleşme bedelinin %0,07 (on binde yedi) oranında gecikme cezası kesileceği kararlaştırılmış, sözleşmenin 9.2 maddesinde bloklara göre işin bitirme tarihleri ve uygulanacak cezalar belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler, niteliğince BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde hükme bağlanan birer eser sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici ; davalı şirket ise taşerondur.
Davacı tarafından davalı aleyhine girişilen Eskişehir …. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasında 323.182,46 TL asıl alacağın yıllık %9 faiziyle tahsili istenmiştir.
Muhasebeci bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2014 tarihli raporda, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında 24.10.2013 dava tarihi itibariyle 323.182,46 TL alacağı bulunduğunun görüldüğünü belirtmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen 23/02/2015 tarihli raporda, davacının 10.04.2013 takip tarihi itibariyle davalıya 269.319.80 TL borcunun olduğu; 24.10.2013 dava tarihi itibariyle ise ödenen 50.000,00 TL’nin mahsubu halinde 219.319,80 TL borcunun olduğu belirtilmiş; 31/08/2015 tarihli 1. ek raporda, davacı lehine değerlendirilmesi gereken tutarların 31/03/2010 tarihli 7.851,32 TL teminat kesintisi faturası, 14/02/2013 tarihli 4.697,58 TL mermer bedeli faturası, 01/03/2013 tarihli 13.234,24 TL bedelli PVC doğrama, ısıcam vb faturası, 6.600,00 TL sözleşme damga vergisi, 1.600,00 TL gecikme bedeli, 169,15 TL iş güvenliği ve işçi sağlığı kesintisi, 607.30 TL all risk ve mali mesuliyet kesintisi olmak üzere toplam 34.759,59 TL olduğu, l4.02.2013 tarih 4.697,58 TL ve 01/03/2013 tarih 13.234,24 TL tutarlı faturalar kök raporda davalı alacağından tenzil edilmek suretiyle davacının borç miktarı hesaplandığından, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirkete 269.319,80 TL kök rapordaki borçtan 16.827,77 TL ek raporda belirlenen davacı alacağının mahsubu halinde 252.492,03 TL borcunun olduğu belirtilmiş; 05/04/2016 tarihli 2.ek raporda, bir önceki raporda davacının 252.492,03 TL borcu bulunduğunun belirlendiği, itiraz üzerine yapılan incelemeler neticesinde 252.492,03 TL ek rapordaki sonuç – 40.908,10 TL hizmet bedeli – 4.436,39 TL giderim bedeli – 7.698,96 TL giderim bedeli = 199.448.58 TL hesabıyla davacının, takip tarihi itibariyle davalıya 199.448,58 TL borcunun olduğu belirtilmiş; 10/10/2016 tarihli 3. Ek raporda ise, davalı şirket tarafından üstlenilen işlerin bitim tarihi olarak davacı şirket ile Toki arasında düzenlenen Denizli Bağırsakderesi işi Geçici Kabul Tutanağında; İşin Bitirildiği Tarih olarak yeralan 09.02.2013 tarihinin kabul edilmesi durumunda, davacı tarafından sözleşme gereği talep edilebilecek gecikme tazminatının, 15.10.2012 ile 09.02.2013 tarihi arası 116 gün için günlük 560,00 TL’den 64.960,00 TL olduğu, Geçici Kabul Eksiklerinin Bitirildiği Tarih olarak yeralan 17.09.2013 tarihinin kabul edilmesi durumunda ise davacı tarafından sözleşme gereği talep edilebilecek gecikme tazminatının, 15.10.2012 ile 17.09.2013 tarihi arası 337 gün için günlük 560,00 TL’den 188,720,00 TL olacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu, talep edilen belgelerin peyder pey sunulması nedeniyle sunulan bu belge ve evraklar ışığında davanın taraflarının alacak talepleri ile ilgili görüşlerin her yeni evraka göre revize edildiği, taraf vekillerinin 2. Ek rapora itirazlarının yerine görülmediği ve davacının takip tarihi itibariyle davalı şirkete 199.448,58 TL borcunun olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalı taşeron tarafından davacının kesinti yaptığı 323.182,46 TL’nin tahsili için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davacı yüklenici tarafından açılan davada, yapılan kesintilerin haklı olduğu gerekçesiyle davalıya icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitinin istendiği anlaşılmaktadır. Davacının davalı tarafından haksız olarak kesinti yapıldığını ileri sürdüğü hususlar, Kayabaşı projesi kapsamındaki gecikme, Denizli projesi kapsamındaki gecikme, TOKİ tarafından bildirilen ve üçüncü kişilere tamamlattırılan eksikler, ve tutanaklı işlerdeki gecikmeler nedeniyle yapılan kesintilerden oluşmaktadır. Bilirkişi raporunda bu hususlar göz önüne alınarak denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmış ve davacının davalıya borcunun 199.448,58 TL olduğu belirlenmiştir. Davacı borcunun davalı tarafından takibe konulan 323.182,46 TL’den mahsubu halinde davacının davalıya 123.733,88 TL borçlu olmadığı sonucuna varılmaktadır. Davanın devamı sırasında ödendiği iddia edilen 50.000,00 TL miktarlı senetlerin mahsubu talep edilmiş ise de bu hususun icra dosyasında infaz aşamasında dikkate alınacağı tabiidir. Mahkemece kısa kararda davacının 104.863,66 TL borçlu bulunmadığı yazılmış ise de, gerekçeli kararda da belirtildiği gibi, bunun açık bir yazım ve matematik işlem hatası olduğu, yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından mahkemece gerekçeli kararda gerekli düzeltme yapılarak 123.733,88 TL üzerinden karar oluşturulmuş, bu husus Dairemiz’ce de istinaf incelemesine konu yapılmamıştır. Ancak, mahkemenin 30/10/2013 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/3.maddesi uyarınca kabulü ile teminat karşılığında Eskişehir …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine yatacak paranın takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği, 16/12/2014 tarihli ara kararı ile de davacı vekilinin feragati üzerine ihtiyati tedbirin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde, bir süre için dahi olsa icra dosyasına girecek paranın ödenmesi ihtiyati tedbir yoluyla engellendiğinden, İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin de kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece reddedilen miktar olan 199.448,58 TL üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, Eskişehir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya 199.448,58 TL borçlu olduğu tespit edildiğinden, davacının davalıya 123.733,88 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine, İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davalının kötüniyet tazminatının kabulü ile, reddedilen 199.448,58 TL üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1- Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2- İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2017 tarih ve 2014/2000 esas, 2017/199 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, Eskişehir .. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya 199.448,58 TL borçlu olduğu tespit edildiğinden, davacının davalıya 123.733,88 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya dair talebin reddine,
İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davalının kötüniyet tazminatının kabulü ile, reddedilen 199.448,58 TL üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 8.452,26 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.519,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.933,11 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 5.519,15 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 722,00 TL tebligat ve posta gideri, 6.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.622,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.896,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olan yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.860,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.648,71 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.916,91 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davalı tarafından yatırılan 2.113,12 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 04/07/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.