Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/884 E. 2018/779 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/884
KARAR NO : 2018/779
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2014/1337 Esas, 2017/253 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, tarafların baskı işlerinin yapılması için anlaştıklarını, müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiğini, bir kısım ödeme yapılmasına rağmen 20.947,07 TL alacağın ödenmediğini, İstanbul … İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin 20.949,07 TL alacağının faturaların vade tarihinden itibaren hesaplanacak olan ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunmasına rağmen, davacıya icra takibinde belirtildiği gibi 20.949,07 TL borçlu olmadığını, 12.890,73 TL borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle oluşan alacağın bakiyesinin ödenmemesi üzerine davacı tarafça girişilen İstanbul … İcra müdürlüğünün …sayılı icra takibine itiraz üzerine takibin durduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde davalının borçlu olduğunun belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.647,37 TL asıl alacak, 2.701,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.348,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, işleyecek faiz türü ve hangi tarihten işlemeye başlayacağının hükümde belirtilmediğini, faturaların vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılıp, “Davanın kısmen kabulü ile 19.647,37 TL asıl alacak, 2.701,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.348,61 TL’nin faturaların vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hükmün düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine girişilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, 20.949,07 TL asıl alacak ve 3.885,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.834,98 TL alacağın yıllık %17,75 oranında ticari faiziyle tahsili istendiği, itiraz üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, icra takibinde 20.949,07 TL olan alacağın icra takip tarihinden sonra 3.000,00 TL tahsilat yapılmış olması nedeniyle 17.949,07 TL’ye düştüğü, davalının borcunun 12.890,73 TL olduğunu belirtmesine rağmen inceleme günü defter ibraz ederek bunu kanıtlamadığı, takip tarihinden dava tarihine kadar 1.357,38 TL , ödemenin yapıldığı 15/08/2013 tarihine kadar 340,92 TL faiz hesaplandığını, buna göre 22.647,37 TL alacak olduğunu, 3.000,00 TL ödemenin mahsubu halinde 19.647,37 TL alacak kaldığını, buna 2.701,24 TL işlemiş faiz eklendiğinde toplam 22.348,61 TL davacı alacağı bulunduğunu belirtmiş, ek raporda davalı defterlerine göre davacı alacağının 17.890.00 TL olduğunu bildirmiştir.
Somut olayda, davacı yaptığı baskı işleri nedeniyle bakiye alacağının tahsili için giriştiği icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiş, davalının itirazı üzerine icra takibi durmuş, davacı ise alacağını alacak davası olarak talep etmiş, davalı taraf 20.949,07-TL borcu bulunmayıp, 12.890,73 TL borcu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve buna uygun olarak davanın kısmen kabulü ile 19.647,37 TL asıl alacak, 2.701,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.348,61 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HMK’nın 298/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda davacı, alacağına faturaların vade tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise, davayı itirazın iptali davası gibi değerlendirerek asıl alacakla birlikte işlemiş faize hükmetmiş, fakat davacının dava konusu alacak için “fatura tarihlerinden itibaren ticari faiz işletilmesi” talebi konusunda herhangi bir karar vermemiştir. Bu durum HMK’nın 298/2 maddesine aykırı olduğu gibi, hüküm fıkrasında faiz cinsi ve oranı belirtilmeden miktar olarak işlemiş faize hükmedilmesi de HMK’nın 26. Maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık ilkesini” ihlal edici niteliktedir.
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde, alacağa işletilen faizin türü ve başlangıcı yönünden kararın düzeltilmesini istemiştir. BK’nın 101. (TBK’nın 117.) maddesi hükmüne göre, borçlu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Dosya kapsamında, davacı tarafından borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtarname gönderilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı borçlu icra takibiyle alacağın talep edildiği 28/12/2012 tarihinde temerrüde düşmüştür. Tarafların tacir olması ve davacının da ticari faiz talep etmesi nedeniyle, davacı lehine icra takip tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerekmektedir.
O halde, mahkemece, bilirkişi tarafından tespit edilen 20.949,07 TL alacaktan 3.000,00 TL ödemenin düşülmesi sonucu 17.949,07 TL bakiye alacağın 28/12/2012 icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmesi gerekirken, HMK’nın 26. Maddesine aykırı olarak talebin aşılması ve 298/2 maddesi gereğince faiz ve başlangıç tarihinin belirtilmemesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davanın kısmen kabulü ile, 17.949,07 TL bakiye alacağın 28/12/2012 icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
A)1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2- İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarih ve 2014/1337 esas, 2017/253 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 17.949,07 TL bakiye alacağın 28/12/2012 icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 1.226,10 TL nispi karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 357,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 868,30 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 357,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 75,00 TL posta ve tebligat ücreti, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmaz üzere toplam 575,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 492,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 147,00 TL tebligat ve posta giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 21,05 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 05/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.