Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/874 E. 2018/536 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/874
KARAR NO : 2018/536
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2014/948 Esas, 2017/343 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı yüklenici şirket ile imzalanan 22/12/2009 tarihli doğalgaz çevrim santrali için mühendislik dokümanı işini konu alan sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirip işi tamamlayıp teslim ettiği halde, davalının 9 ve 10 nolu hakediş bedelleri ile geçici kabule bağlı ödemeyi yapmadığını, ihtarnameyle istenen alacağın ödenmemesi üzerine 72.848,48-USD bedeli 9 nolu hakediş, 71.980,00-USD bedeli 10 nolu hakediş ve 118.000,00-USD geçici hakediş ödemesi olmak üzere faturaya bağlanan toplam 248.215,36-USD asıl alacak ile 5.141,13-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 253.356,48-USD’nin tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının sözü edilen elektrik üretim tesisinin Enerji Bakanlığı’nca gerçekleştirilen geçici kabul işlemlerine katılmadığını, müvekkilinin bahse konu hizmetin bir kısmını davacı firma namı hesabına bir 3.şahıs firmadan ve bedeli karşılığında temin etmek zorunda kaldığını, bir kısım işlemleri ise kendi personeli aracılığı ile tamamladığını, davacı tarafın Haziran 2012’den itibaren personelin büyük bir çoğunluğunu tasfiye ettiği için hizmeti veremez hale geldiğini, 9 nolu hakediş raporunun davalıya tebliğ edilmediğini, 10 nolu hakedişin ise iade edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet raporu hükme yeterli kabul edilerek sözleşmeye konu işin proje kapsamında doğalgaz çevrim santrali kurulumu için mühendislik dokümanı üretim işi olduğunu, taraflar arasında toplam 10 adet hakediş düzenlendiğini, ilk 8 nolu hakedişin ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığını, davacının, davalıya 9, 10 nolu hakediş ve geçici kabul ödemesi için düzenlenen 3 adet faturayı 05/08/2013 tarihli ihtarname ekinde gönderdiğini, faturaların toplam tutarından 9 nolu hakediş bedelinden yapılan %25’lik avans kesintisi düşüldüğünde davacının 3 adet faturadan dolayı davalıdan 250.444,48-USD alacağı bulunduğu, davacının talebine bağlı kalınarak ve 05/08/2013 tarihli ihtarname ile verilen süre nazara alınarak davalının 17/08/20136 tarihinde temerrüde düştüğünü buna göre işlemiş faiz alacağının 4.692,29-USD olduğunu belirterek davanın kısmen kabulü ile takibin 248.215,36-USD asıl alacak ve 4.692,29-USD işlemiş faiz toplamı 252.907,65-USD üzerinden devamına, takipten itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faiz yürütülmesine, alacak fatura dayandırılmış olsa bile, yargılamayı gerektirip likit olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinafında, davacının Haziran 2012’den itibaren personelin büyük bir çoğunluğunu tasfiye ettiğinden hizmet veremez hale geldiğini, bu nedenle bazı işleri kendi personeli ve bazılarını da 3. kişilere yaptırıldığını, davacının geçici kabul tutanağını imzalamadığını, geçici kabulün yapılmış olmasının işin tamamlandığı anlamına gelmediğini, doküman üretiminin sözleşmeye uygun yapılmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, geçici kabul davacı tarafından gerçekleştirilmediği için davacının düzenlediği 9 ve 10 numaralı hakedişlerin kabul edilmeyip iade edildiğini, 9 nolu hakedişin müvekkiline teslim edilmediğini, faturaların iade edilmiş olması hususunun değerlendirilmediğini belirterek mahkeme kararının bozularak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan faturaya dayalı genel haciz yolu ile ilamsız takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, davacı şirket taşeron, davalı şirket iş sahibi (yüklenici)’dir.
Taraflar arasında doğalgaz çevrim santrali için mühendislik dökümanı işini konu alan 22/12/2009 tarihli sözleşme bulunduğu, sözleşme bedelinin 860.000,00-USD+KDV olduğu, iş nedeniyle toplam 10 adet hakediş düzenlendiği ve bunun ilk 8 hakedişin ödendiği konusu ihtilafsızdır. Davaya konu takip dayanağı faturalar 9 ve 10 nolu hakediş alacağı ile geçici kabule bağlı ödemeye ilişkin olup, davalı vekili bunlarla ilgili savunmasında 9 nolu hakedişin tebliğ edilmediğini, 10 nolu hakediş faturasının diğerleriyle birlikte iade edildiğini, davacının geçici kabule katılmaması nedeniyle geçici kabule bağlı ödemenin istenemeyeceğini savunmuştur.
Dosya kapsamı ve mahkemece yargılama sırasında alınan 16/12/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu, taraf iddia ve savunmaları ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 9 nolu hakedişin sözleşmeye uygun olarak (Md.21 doküman teslimi) e-posta yoluyla davalı iş sahibi yükleniciye gönderildiği, 10 nolu hakediş ve buna ilişkin faturanın da davalıya tebliğ edildiği, iade edilmiş olsa bile sözleşmenin hakediş ödemeleri başlıklı 10.2 maddesindeki prosedüre uygun bir işlemin yapılmadığı, yapılan işe ilişkin 22/12/2009 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı, davacı taşeronun geçici kabul işlemine katılmamasına sözleşmede her hangi bir sonuç bağlandığı ve 2.23 maddesine göre geçici kabulün yapılmış olmasının işin işveren tarafından kabulü anlamına geldiğinin kararlaştırıldığı, davalı iş sahibinin işlerin bir kısmının kendileri tarafından, bir kısmının da 3.kişilere yaptırılmak suretiyle tamamlandığı yönündeki iddiasıyla ilgili her hangi bir bilgi, belge ve buna ilişkin bir ispatının bulunmadığı, davalı tarafın eksik ve ayıplı işlere ilişkin ihtarnamesinin geçici kabulden sonra davacıya gönderilmiş olduğu ve geçici kabul tutanağına ilişkin Bakanlık yazışmalarında tesisin işletmeye alınabileceğine ilişkin beyanların bulunması nedeniyle işin de usulünce tamamlandığının kabulü gerektiği anlaşılmış olmakla istinaf sebepleriyle sınırlı yapılan inceleme sonucunda mahkeme kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2017 tarih ve 2014/948 Esas, 2017/343 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35.761,57-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 8.940,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.821,17-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 15/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.