Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/873 E. 2018/830 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/873
KARAR NO : 2018/830
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2014/1009 Esas, 2017/61 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili ile davalı….ltd.şti. vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…. takip sayılı dosyasına yapılan itirazın (kısmen) iptali ile takibin 13.382,09-TL üzerinden devamına, dava konusu alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine, davalı … yönünden davanın husumetten reddine dair hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ile, davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı … İnşaat yönünden davanın husumetten reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …..Ltd.Şti. vekili istinaf dilekçesinde, usule ilişkin istinaf sebeplerinde ilk derece mahkemesi kararında gerekçe belirtilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararında davanın kabulüne dair açıklayıcı hiçbir belge sunulmadığı, “alınan raporda davalının davacıya borcunun olduğu anlaşılmıştır” şeklinde soyut, matbu, yetersiz bir ifadeyle yetinildiğini, ayrıca icra inkar tazminatı talebi yönünden gerekçeli kararın hüküm fıkrasıyla, gerekçe bölümü arasında çelişkinin mevcut olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının gerek usul, gerekse esas yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkeme kararları Anayasa ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince gerekçeli, taraf iddia ve savunmaları ayrı, ayrı aktarılıp denetlenmek suretiyle yazılmak zorundadır.
İstinaf incelemesine konu dava dosyasında dava dilekçesi ile gerekçeli karar değerlendirildiğinde, 2 ayrı şirket olduğu halde gerekçeli kararda davalı asil denilerek tek cevaba yer verildiği, davalı şirketlerin cevap dilekçeleri ve delillerinin hiç tartışılmadığı, davalı … Tic.Ltd.Şti. hakkında açılan davada husumetten red kararı verildiği gibi gerekçede bununla ilgili herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Ayrıca istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararında gerekçe ve hüküm uyumlu olması gerekirken, gerekçe kısmında davalı tarafın icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edildiği belirtildiği halde, hüküm kısmında icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiğinin belirtilmesi de hüküm ve gerekçe çelişkisini göstermektedir.
Açıklanan nedenlerle HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince mahal mahkemesi kararının kaldırılmasına, taraf iddia ve savunmaları, delilleri de belirtilmek ve değerlendirilmek suretiyle gerekçelendirilerek yeniden hüküm kurulması için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı vekinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usule ilişkin sebep nedeniyle KABULÜNE,
2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2017 tarih, 2014/1009 Esas, 2017/61 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/06/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.