Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/795 E. 2018/671 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/795
KARAR NO : 2018/671
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2015/609 Esas, 2017/334 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, inşaat dış cephe kapsamında korkuluk Güneş Kırıcı ve Alüminyum işleri nedeniyle yazılı taşeronluk eser sözleşmesine dayalı cari hesaptan kaynaklanan ve fazla ödenen iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; davacı şirket işsahibi (ana yüklenici), davalı şirket ise, taşeron (alt yüklenici)’dir.
Davacı vekili, davalı taşeron şirketin, taraflar arasında imzalanan 17/07/2013 tarihli sözleşme ile yapımını üstlendiği sözleşmeye konu Korkuluk Güneş Kırıcı ve Alüminyum işlerini sözleşmeye uygun olarak ve süresinde de yapmadığını, davalının sözleşme kapsamında düzenlediği iki adet fatura bedelinin toplam 316.716,06-TL olduğunu, müvekkili şirketin ise banka aracılığı ile toplamda 345.000,00-TL ödeme yaptığını, bunun da davalının kabulünde olduğunu aradaki 28.283,94-TL’nin fazla ödeme olduğunu, ayrıca davalı tarafından ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen davalı şirket çalışanlarına ait toplam 3.611,97-TL SGK prim borcu olmak üzere 31.895,94-TL’nin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, fazla ödemenin olmadığını, talep edilen bedelin işin yapım aşamasında ortaya çıkan ve yapılan ek işler karşılığı olduğunu, talep konusu SGK pirimlerin ise dava dışı asıl işsahibi …A.Ş. tarafından ödendiğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından davalı tarafa toplamda 31.895,94-TL fazladan ödeme yapıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı tarafından ek iş yapılıp yapılmadığı noktasında olup, davalının imalata ilişkin iddiasını ispatlayamadığından davanın kabulüne, takibin aynen devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davalı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle, davacı işsahibi yaranına yapılan sözleşme dışı ek imalatlar bakımından tanık anlatımları, işin tesliminde davacının hiç bir itirazının bulunmaması, vekaletsiz iş görme durumlarda icazetin zımni olabileceği hususunun değerlendirilmediğini, yapıldığı iddia edilen ek imalatların keşfen değerlendirilmeden belge yokluğu nedeniyle reddinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere fazla ödemenenin 2013 tarihli faturayla yapıldığı ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bunun 1 yıllık sürede talep edilmesi gerektiğiini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamından; davacı taraf, sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından düzenlenen toplam 316.716,06 TL bedelli iki adet fatura karşılığında 345.000,00 TL ödeme yaptığını belirterek aradaki fark 28.283,94 TL fazla ödeme ile, davalı yerine ödediği 3.611,97 TL SGK prim alacağının tahsili için icra takibi yapmış; davalı taraf ise, davacı işsahibinin ödemesini kabul etmiş bunun fazla ödeme olmadığını yapılan ek işler karşılığı olduğunu, SGK prim borçlarının da dava dışı asıl işsahibi tarafından ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının ek işler yaptığına yönelik iddiasının isbatlanamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme, götürü bedel sözleşme olup, ana sözleşmenin bu sözleşmenin eki olduğu, sözleşmenin Genel Hususlar başlıklı 4. maddesine göre yüklenicinin işin yapılacağı yeri ve yapılacak işi de dikkate alarak gezip gördüğü ve oradaki koşullara vakıf olarak teklif verdiğini ve iş bedelinin buna göre belirlendiği, ek iş kapsamında ileri sürülen ve davalı tarafça yapıldığı iddia edilen iskelenin de işin niteliği dikkate alındığında yapılması zorunlu hususlardan bulunduğu, yine ek iş olarak yapıldığı ileri sürülen balkon korkuluklarının 40 cm yerine 60 cm olarak, 30 x 40 kontrüksüyonların boya yerine galvaniz olarak yapıldığına ilişkin hususlara yönelik savunmalar yönünden ise ana ve taraflar arasında ki sözleşme hükümleri ve ekindeki liste ve belge içerikleri ile tanık anlatımları ve işin teslimine ilişkin tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde ek imalata yönelik davalı savunmasının mahkemece reddedilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul, yasa ve dava kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarih ve 2015/609 Esas, 2017/334 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.178,81-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 544,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.634,11-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 29/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.